Vedat BEKİ
OMO'lu ve de AKİF'li Umreler!
"Yorgan gitti kavga bitti" (!) Böyle der 'ata'nın sözü...
30 Mart seçim sonuçları ile kazananların ayaklarının tozlarıyla birlikte yeni yerlerine oturdukları, kaybedenlerin de 'kürkçü' dükkanına döndükleri süreci yaşıyoruz.
Hoş, aralarında 'çıraklık' ve de 'kalfalık' dönemlerini tamamlayanlar da mevcut! Bazıları 'usta' bazıları da 'kalfa'lık dönemlerini yaşayacaklar önümüzdeki 5 yılda...
Bize düşen ise yine 'takip'...
'Kalfa' ya da 'usta' olarak değil, sürekli ve istikrarlı bir şekilde 'çırak' olarak!
Severim 'çırak'lığı! Öğrenme duygusunu köreltmediği için...
Anlayacağınız 'çırak geldik, çırak gidiyoruz'...
Ve o yüzden de her daim 'çırak' çıkıyoruz!
Şikayetçi miyim?
Asla...
'Usta' (!) olup memleketin anasını bellemektense, 'çırak' olup dükkanı temiz tutmak her zaman tercihim olmuştur...
Tanrı; 'dandik usta'ların icraatından bizleri uzak tutsun diyelim ve 'halisane çırak'ların hakim olduğu çadırlarda yaşamak bizleri ziyadesiyle mutlu ettiğini belirterek, sıcak gündeme dalalım!
x x x
Çankırı Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. İsmail Çağatay Topcu'nun görevden alınmasıyla başlayan süreç tüm hızıyla devam ediyor...
'Herşeyden haberdar' olduğunu iddia eden sayın Vali Vahdettin Özcan da 'kariyer günleri'nde minik yavrulara "Ben bir ekoldüm" (!) diyor...
"Ben bir ekoldüm" (di'li geçmiş zaman)
Sormadan edemiyorum: Şimdi nesin?
Ekol'lük uçtu mu?
'Ekol' Nirvana'ya mı çıktı?
Çankırı Valiliğini, emeklilik günleriniz olarak mı değerlendirmemizi istiyorsunuz?
Vazgeçtim; Başhekim Topcu olayı ile ilgili görüş belirtmenizi, icraat sergilemenizi!
Sahi; Göreve başladığınızda İstanbul ve Ankara'da 'Çankırı geleceğini planlıyor' organizasyonu yapılmıştı. Belirlenen takvime göre üçüncüsü yani finali Çankırı'da gerçekleşecekti?
Planlayamadı mı geleceğini Çankırı?
Yoksa...
Galiba 'caba'lar daha cazip gelmeye başladı ki; 'gelecek planlama' işi daha sonralara ötelendi!
Öğrendiğim temel kural; Öteleye öteleye günü geçirirsen, gün gelir seni de öteleyen biri çıkar!
Demedi deme... At fav'a bekle... Eylül'de beraber açar okuruz!
x x x
Çankırı İl Genel Meclisi Başkanlığı seçimi sürpriz bir şekilde sonuçlandı...
Kurşunlu İl Genel Meclis Üyesi Ruhi Şeker, Osman Canbaz'dan boşalan koltuğa oturdu...
'Sürpriz'den kastım Merkez'den değil de Taşyakası'ndan bir ismin o koltuğa oturmasıdır...
Bu siyasi eylem bizlere; Çankırı Merkez'de listeye yazılan isimlerin, İl Genel Meclisi Başkanlığı koltuğunu dolduracak kapasitelerinin olmadığını göstermekte...
AKP'nin Merkez'den seçilen 3 il genel meclis üyesinin her birinde bir eksiklik olmasaydı; Koltukta Taşyakası'ndan bir isim otur(a)mazdı!
'Eksiklik' yaftasını da abuk sabuk konularda aramamanızı şimdiden salık veririm!
Sakın ola bu cümle sonrası saldırıya falan geçmeyin... Kabul etseniz de etmeseniz de gerçek bu!
Başkanlık koltuğuna oturan Ruhi Şeker'in de bulunduğu makamın hakkını fazlasıyla vereceğinden emin olarak kendisine başarılar diliyorum...
İl Genel Meclisi ne mi yapar?
Umarım yeni seçilen üyeler yapacakları icraatler ile başta kendileri olmak üzere bizlere de öğretirler...
x x x
Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç'le ilgili olarak bu köşeden yaptığım 'eleştiri'leri bıkmadan usanmadan alt alta toplayarak her zeminde karşıma çıkartanlara da bir çift sözüm olacak:
- Len köftehorlar! Benim işim 'eleştirmek'. Tersini yapıp 'övmek' çok kolay! Kolayı size bıraktım, zoru kendime aldım yine şikayetçisiniz yine mutsuzsunuz! Ben 'yerecek' 'tu kaka' olacağım, siz 'övecek' 'yalaka' olacaksınız! Tercihinizi suratınıza söyleyince neden rahatsız oluyorsunuz onu anlayamıyorum!
Aslında benim şikayetçi olmam gerek!
Onca küfür, onca hakaret, onca tacize rağmen ben hiçbirinizden şikayetçi olmadım! Hiç birinizi dava etmedim...
Oysa sizler...
Benim yazdıklarımdan öylesine korktunuz ki, 'pompacı' dedim gittiniz, 'şerefsizlik' dedim gittiniz...
O kadar cahal ve o kadar kendinizi beğenmişsiniz ki; Lakin benim gözümde 'hakim karşısına' çıkarılacak kadar hükmünüzün olmadığını hala anlamadınız!
Anlamanız dileğiyle... Saygılar...
Hamiş'in notu: Başkan Dinç, eşi Zeynep hanımla birlikte Umre seyahatine gidiyor (muş)! Desenize Tarihi Çamaşırhane'de çıkmadı!!! Bavullara bol bol OMO, hatta hatta AKİF boca etsin! Belki faydası olur (VB)