Bahattin AYHAN
Müzeler paralı olursa...
Özellikle AKP’li belediyeler devraldıkları borçların altından kalka bilmek için tekeden yağ çıkarmak için her yola başvuruyor. Bu belediyelerden biri de iktidarın küçük ortağının yönettiği Çankırı Belediyesi. Yeni başkan göreve gelince ses getiren bir uygulama yaptı. Belediye sözcüğünün üzerine T.C yazdırarak takdir topladı. Arkasından belediyenin devraldığı borcu açıkladı. Bu da güzel ancak arkası gelmedi! Ne yapacaktı? İçişleri Bakanlığı'ndan müfettiş isteyerek hesapların elden geçirilmesini isteyecekti. Henüz treni kaçırmış değil. Hesaplar bir ortaya çıksın, geçmiş dönemde Belediye olanaklarından kimler ve haksız yere yararlanmış halk bunu bilsin. O kadar çok şaibe var ki hesapların açıklık kazanması gerekiyor. Bankamatik memurları, seçim dönemleri dağıtılan paralar gibi. Tabi bunlar söylenti ve halk arasında konuşuluyor. Başkan bunların üzerine gitmeli ki kamu vicdanı sızlamasın.
"Tekeden yağ çıkarmak" konusuna gelince? Tuz Mağarası'na ve Çamaşırhane'ye girişler ücretli olacakmış! Kılıfı da hazırlanmış. Giriş parasız olunca ilgi çekmiyormuş, sembolik de olsa bir ücret alınması gerekiyormuş...
Geçelim bunları. Asıl maksat halkı ücrete alıştırmak ve gelir kaynağı yaratmak diye düşünüyorum. Sanırım bir açıklama gelir bu konuda. Tuz Mağarası yılan hikayesine dönen, havada kalan bir proje olarak gündemde tutuluyor. Maalesef geçen zaman Çankırı turizmi için büyük kayıp. Çankırı’nın çekiciliğine gölge düşürülüyor. Havanda su dövülüyor. Çamaşırhane ise fiziki görsellikten öte geçemiyor, içinde müzelik değerleri değil mimari değerleri barındırıyor.
Öncelikli olarak Tuz Mağarası'nın fiziksel altyapısı ve ulaşım sorunu çözümlenmeli. Vasıtası olmayan turist mağarayı görmek için taksi tutmak zorunda! Taksi tutacak durumda olanın ise arabası var. Özetle orta, üst gruba hitap ediyor. Ancak alt yapı yok, yıllardır söyleniyor bir arpa boyu yol gidilmiyor. 'Çankırı Geleceğini Planlıyor' adı altında toplantılar yapılıyor, çalışılıyormuş bir şeyler yapılıyormuş mesajı verilse de sonuç "FOS" çıkıyor. Özetle gün kurtarılıyor, gerisi hikaye!
Bir örnek verelim: Ilgaz, Kırışlar köyünde bulunan su değirmeni tam anlamıyla görsel şölen. Son durumu nedir bilmiyorum ama gerçekten geçmişten günümüze bir köprü. Buna benzer değerler var Çankırı’da ancak bu değerleri ortaya çıkaracak ve turizme kazandıracak "İLGİLİLER" yok! Zannımca da Çankırı’nın en büyük kaybı ve şanssızlığı da burada.
‘’Çorak Yerler’’ arkeolojik kazısı yıllardır devam ediyor ve sürekli fosil çıkarılıyor. Kazının ilk başkanı olan Prof. Dr Ayla Sevim hocam ile geçmişte konu üzerinde konuşmuştuk. Sayın Sevim, Fosil örneklerinden yola çıkarak Çankırı’ya Tabiat Tarihi Müzesi'ni kurmayı düşlemişti. Böyle bir müzenin bırakın Türkiye’de Dünyada ses getireceğine yürekten inanıyordu. Maalesef yerel yöneticiler konuya hiç de sempatik bakmadılar. Üzerinde tarikat yurdu bulunan binanın bulunduğu yer ise kazılmayı bekliyor. Henüz vakit geçmiş değil, lakin böylesi bir projeyi hayata gerçekleştirecek irade yok! Temel sorun da burada.
Gelelim ‘’Çankırı Araştırmaları Merkezi"ne! Siyasi iktidarın politikası gereğince tüm illerde "Sözlü Tarih" derlemeleri yapıldı, kültür merkezleri kuruldu. Araştırma Merkezi de bu bağlamda hayata geçirildi. Yerel kültürün gelişmesinde ve yaygınlaştırılmasında çok iyi örnekler bulunuyor. Tabi ki Çankırı bunların arasında değil. Sadece "Yaran" kültürü yaşatılmaya çalışılıyorsa o da otantikliğini hayli kaybetmiş durumda. Bugün için sergilenen görsellik ise seyredenler tarafından tebessümle karşılanıyor.
Belediyede biri başkan yardımcısı, diğeri müdür olmak üzere Çankırı kültürüne geçmişten bu yana hizmet etmiş, iki vasıflı sevdalı bulunuyor. Bunların önü açılarak ve destek olunarak Araştırma Merkezi aktif ve prestijli hale getirilebilir, kimsenin uğramadığı bir yer olmaktan çıkarılabilir. Destek bulurlar mı? Bilemiyorum.
Çankırı’da kültür siyasetin çok uzağında. Mevcut siyasetçiler ne diyor?
Biri 'simit çay parasını, asgari ücreti' konuşuyor!
Diğeri de "Davamız; Vatan ve Milletin önündedir" diyor.
Mevcut olan mantalite bu!
Takdiri sizlere bırakıyorum…