Vedat BEKİ
Daha fazla zorlama Sayın Filiz!
Sular ısınıyor... Ya da birilerinin bol miktarda stokladığı gaz ya da odunu var ki Haziran'da iyiden iyiye terleyelim düşüncesiyle habire ateşi canlı tutma gayretinde.
"Güç" güzel bir duygu... Ancak belli sınırlar içerisinde kalabilir ve kontrol edilebildiği sürece...
Boşuna söylememişler; Kontrollü güç!
Kontrolden çıkan "güç" güç olmaktan çıkar başka mecralara akar...
Sonuçta birkaç kişiyi altına da alabilir... Ancak sonuçta "kontrolsüz güç" bir şekilde ya duvara toslar ya da dere yatağına yuvarlanır ve durur!
Ama mecburiyetten ama çaresizlikten...
Hele hele olmadık gücü "güç bende" (!) gösterilerine dönüştürme gayretleri de kimseye fayda sağlamayacağı gibi, bilakis "elbise" altındaki kangren olmuş vücudu da sergileyebilir!
Mevlana demiş galiba; Ben nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok, nice elbiseler gördüm içinde insan yok!
O yüzden altındaki son model araba da göstermez senin "insan" olduğunu, bankadaki paran da!
Atın da senin olsun, araban da!
Madem ki soyundun siyasete (!) bırakacaksın ticareti...
Yatırım da, istihdam da senin işin değil arkadaş...
Tıpkı, ihale de gazetecinin işi olmadığı gibi!
Siyasetçinin öncelikli işi vatandaşının işini görmek! Kendi işini değil...
"Kararı bir yıl önce verdim" (!), "Şu kadar işçiye ekmek sağlayacağım" (!) "Bölge kalkınacak" (!)
Geç bunları geç...
Şimdiye kadar kararından hiç dönmedin mi?
O projeyi senden başka yapacak insan mı yok?
Bölge bugüne kadar kalkınamadı da, senin ortaya koyduğun projenle mi kalkınacak?
Çık kürsüye; güzel güzel anlat...
Hem sen söylemiştin; Ruslar da bölgede yatırım yapmak istiyor (!) diye...
Ver elindeki projeyi Ruslar'a, hızlandır işi...
Sen de rahatla...
Kamuoyu da...
Bence aklın yolu bir...
Daha fazla zorlama bu kalemi...
"İşadamı Hüseyin Filiz" dönemi kapandı... Sen artık "siyasetçi Hüseyin Filiz"sin (!)
Bence bunun tadını çıkart...
Hem de "iddia ettiğin" hümanist kişiliğinle...
Göreceksin sen de kazanacaksın Çankırı da... Hatta hatta "Filiz" soyadı daha çok kazanacak!
"Kontrolsüz güç"ün önüne "aklını" koymalısın...
"Hırs"ın önüne gönlünü...
"Toprağın sesi Hüseyin Filiz" diyorsun ya seçim afişlerinde...
Gün gelecek bizler de toprak olacağız...
Hiç değilse gök kubbede sesimiz kalsın... Ne dersin...
* * *
Çankırıspor yeni sezon hazırlıklarına başladığını Başkan Sevda Karaali'nin basın bülteniyle kamuoyuna duyurdu...
Takımın başına da, biten futbol sezonunun ilk yarısında 17 maçta 14 puan toplayarak takımı düşme potasına sokan Hakan Yılmaz'ın getirildiği açıklandı!
Çankırıspor, tesisleşme ve kurumsallaşma yönünde hızla olumluya doğru ilerlerken, profesyonel futbol şubesinin başına "denenmiş ve başarısızlığı tescilli" bir ismin getirilmesi kadar absürd bir karar verilemezdi!
Ve işin tuhaf tarafı böylesi bir kararı da Başkan Sevda Karaali verdi!
Üzüldüm... Hem de fazlasıyla...
Nam-ı diğer "çakma imparator" (!) takımın başından "gerçek istifa"yı basıp gidene kadar duruşum değişmeyecek...
Görevde kaldığı sürece çevresindekilerin vücut kimyasını bozan bu şahsiyetin futbol dünyasına vereceği hiçbir şey olmadığını "yakından bilen bir isim olarak" tek bir ricam var kendisinden:
- İstifa tek taraflıdır! Bas istifayı çek git Çankırıspor'dan!
İşte o zaman yeniden anlamaya çalışacağım seni sayın Hakan Yılmaz!
Bugün asker ocağından tezkere alan bütün evlatlara yeni hayatlarında mutluluklar, ailelerine de biten evlat hasletlerinin tadını çıkartmalarını gönülden dilerim.