incelemelerde bulunmuş ve “Burada güzel güreş tutulur!” diyerek mevcut durumu “nükteli” bir şekilde eleştirmişti!

O günlerde Vali Uzun’un bölge ile ilgili olarak yapmış olduğu eleştiriyi “yerinde ve haklı” bulmuş, bölgenin kalkınması ve ülke turizminde hak ettiği yeri bulması konusunda aktif bir çalışmanın gerekliliğini vurgulayan yazıları da bizatihi Vali Uzun’un bu eleştirisinden cesaret alarak kaleme almıştım!

Ilgaz-Yıldıztepe Çankırı için ihmal edilecek bir bölge değil! Bunun farkında olan birisi olarak, bölge için yapılan çalışmaları da olabildiğince yakından takip eden bir kalem olarak ilgim ve duyarlılığımın had safhada olduğunu bilmeyen kalmadı.

Aradan yaklaşık 10 ay geçti. Kış yine geldi. Kar yine yağdı! Ve Ilgaz’ın büyük paralar harcanarak turizme açılan Yıldıztepe bölgesi yine mahzun, yine hüzünlü!

Geçen yıldan bu yana değişen hiçbir şey yok! Vali Uzun’un “Telesiyej olmadan kayak olur mu?” sorusu yine havada kalmış durumda!

Hoş, bu konuda Vali Uzun’un bazı çalışmalar yaptığı bilgim dahilinde. Kaynak arayışlarını sürdürdüğü, telesiyej siparişi konusunda mesafeler aldığı bilgileri masamda duruyor! Ancak “vuslat başka bahara kaldı” derler ya, bu kış Yıldıztepe’de yine “telesiyej” olmayacak! Mevcut şartlar içerisinde yaşanılan bazı pürüzler halledilirse telesiyej ihalesi ile birlikte montajı gelecek kışa yetişecek!

BİNANIN BAKIMINI SAĞLAYAMAYANLAR “BİZ ÜLKEDE İKTİDARIZ” DEMESİNLER!
Daha bir hafta öncesinde İl Gençlik Spor Müdürlüğünün Judo ve Kuraş Federasyonuna devretmek zorunda kaldığı İsmail Hakkı Karadayı Kamp ve Eğitim Tesisleri olayının “negatif etkisini” vücudumdan atabilmek ve Çankırı adına “hazmedebilmek” herhalde kolay olmasa gerektir!

Ancak, gördüğüm o ki, “çakma Çankırılı olmayanlar” bile mevcut durum karşısında “Ya ne oluyoruz beyler!” cümlesini kurmaktan çekiniyorlar!

Hani, mikrofonları karşılarında görünce, “Çankırı’ya şu hizmeti getiriyoruz! Çankırı için gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz!” diye feryad-ı figan edenler, gözlerinin önündeki kocaman binanın ellerinin altından kayıp gitmesine “duyarsız” kalabiliyorlar!

Hele hele tesisin “el değiştirmesine” öncelikli neden olarak İl Gençlik Spor Müdürünün “Binanın bakım gideri fazlaydı! Bizim onu karşılamamız mümkün değildi!” şeklindeki savunmasına karşılık, Judo ve Kuraş Federasyonunun Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünden 600 bin TL kaynak bulmasına “cansiperane Çankırı için çalışanlar” acaba ne söyleyebilirler?

ÇANKIRI’YA BİNA BAKIMI YOK AMA KASTAMONU’YA 4 MİLYON AVRO VAR!
Bütün bunların üzerine geçtiğimiz günlerde Karatekin gazetesinde birinci sayfadan yer alan “Ilgaz’a 4 milyon Avroluk yatırım” haberi ister istemez canımı oldukça sıktı!

Yukarıda da belirttiğim gibi “binanın onarım giderlerini karşılamamız mümkün değildi” diyen İl Gençlik Spor Müdürünün açıklaması önümüzde dururken, Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak’ın Kastamonu’da yaptığı açılışta bölgeye sunulan yatırım miktarının 4 milyon Avroyu bulduğunu öğrenmek herhalde “Çankırı adına” önemli derslerin çıkarılması gerektiğine en can alıcı örnek olması gerekir diye düşünmeden edemiyorum!

Tabii ki, “ders alma” niyeti ve samimiyetini gösterebilecek olanlar için!

Sözü yine başladığım yere getireyim: “Yıldıztepe’nin bugünkü haliyle burada ancak kıspet giyilip ve güreş tutulur” cümlesini söyleyenlerden biraz daha “hızlı” ve biraz daha “ısrarcı” davranış sergilemesini bekliyoruz.

Karlar yağıyor ve arap kızı camdan bakıyor!

Pardon! Yine kar yağıyor ve Çankırılı yine camdan bakıyor!

Tabii gözündeki kıspetle! (Haber/Yorum: Vedat Beki)