İbrahim ZENCİRCİ

İbrahim ZENCİRCİ

Yetiş ya Hüseyin, yetiş ya Ali, yetiş ya Şair

Gidenlerin türküsü bu

Yetiş ya Hüseyin

Reislerin reisi, başkanların başkanı, Sen tüten ocağı, memleketi bırakıp dönüşü olmayan yere gittin ya, eğri kulakları, eğri dilleriyle meydan deli şeflere kaldı. Yetiş reisim yetiş. 

Yetiş ya Ali

Yaranların reisi sen gittin gideli, yaran sohbetlerinde ortalıkta köçekler dönelemeye başladı. Yaren oğlanları bürokrat önünde gerdan kırıp, al plaketi ver plaketi oyunu oynuyorlar. Oyunbazlar yeni yeni oyunlar çıkardı. Yetiş yaran reisim yetiş…

Yetiş ya Şair

Diyorsun ki;   

“Ne kadar bakarsan bak bu şehir eğri mi eğri
Duyuyor musun ayak seslerimi
Anlaşılan bu eğri düzelmeyecek
Hasta bir adam gibi çırpınarak bu şehir
Kendi yatağında iki büklüm ölecek”(*)

Artık duymuyoruz ayak seslerinizi.

Sizden sonra; Neresinden bakarsak bakalım bu şehir eğri mi eğri ve gün be gün eğrilmeye devam ediyor.

Ve bu eğri düzelecek gibi de görünmüyor.

Şahlar, şeyhler, sultanlar, paşalar, yaren oğlanları, deli şefler, dalkavuklar türedi eğri şehrin, eğri evlerinin, eğri sokaklarında.

Yetiş reisim, yetiş şairim…

Baykuşlar, yiyici kuşlar, arsız kuşlar sardı her yanını bu eğri şehrin. Kırıyorlar eğri elleri ile körpe filizleri.

Yetiş ya Hüseyin, yetiş ya Ali, yetiş ya Şair.

Bekliyoruz bu şehrin ıslak ve eğri sokaklarındaki eski ayak seslerinizi.

Yetişin Allah aşkına, hasta bir adam gibi kendi yatağında ölüyor bu eğri şehir.

Yetiş ya ehlidil.

Medet…

 (*) Merak edene not: Şiir son giden şair Fikret Kemal Aslan'a aittir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
4 Yorum