İbrahim ZENCİRCİ
Vilayet Gücü Voleybol Takımı (!)
- Deveci birooo
- Nedir o?
- Deve güden mi?
- Güderim.
- Voleybol oynamaya giden mi?
- Giderim.
- Kiminle?
- Vilayet Gücü Voleybol takımı hariç kim olursa olsun oynarım, voleybol milli takımının kızları tercihimdir.
- Yoksa sen, Vilayet Gücü Voleybol takımını meğirsemiyor musun?
- Ben, meğirsesem ne olur, meğirsemesem ne olur?
- O takım oyuncularıyla bırak voleybol oynamayı, ayakyoluna da, altın bölüşmeye de gitmem.
- Uyuşamayız yollarımız ayrı.
- Niye ki ne?
Benim bir değirmenim var.
İndirmeli bindirmeli.
Pergele verip döndermeli.
İndiremezsem, bindiremezsem.
Pergele verip dönderemezsem.
Ver arkadaşına.
İndirsin, bindirsin.
Pergele verip döndersin.
- Hoppala Hasan Dayı! Bi yerlerin mi seyirdi, bu da nereden çıktı şimdi?
- Yok yok, seyriyen meyriyen bi şey yok.
- Vilayet Gücü Voleybol Takımı, takım kaptanları İlbay Paşa'ya yaranmak için topu hep okkalayarak oynuyorlar.
- O okkalamak nasıl ki?
- Dinlemeye vaktin ve de sabrın var mı?
- Buyur, dinlerim.
-.Vilayet Gücü kendi aralarında, altışardan iki takım oluşturmuş, yedek, medek, seyirci, meyirci, bunlar kırk elli kişi ediyor.
- Hoppala Hasan Dayı! Memleketin tüm amiri, memuru topçu mu olmuş?
“Hey koca topçu
Su dağlara yan gele yan gele
Vahres-i fitteki düşman sefilesinin su kesimi
Denkleş dur
iki bıyık bükümü sağa beraber bir iki
Üç evlek ile ruh beraber bir iki üç
Bir gülle tıkıla
Ikıla
Sıkıla
Mesafe hak getire
Haydi Allah rasgetire aman
Genç Osman dediğin bir küçük uşak ….”
- Bu senin bildiğin koca topçu değil, yuvarlakça plastik top bu, amirler, memurlar birbirine atıp, tutuyor bu topu. Al gülüm ver gülüm hesabı.
- Bu müdürler, amirler, memurlar top oynamaktan başka iş yapıyorlar mı? Daireye uğruyorlar mı?
- Orasını karıştırma.
- Vilayet binasında daha paydos zili çalmadan aşortmanlarını giyip salona top oynamaya koşuyorlarmış, önceki akşamdan yaren evinde yedikleri göveci eritmek için. Spor salonunda, okullar arası maç yapan okul bebelerini de; "hadi evinize kış kış" diye kovalıyorlarmış.
- Ne kadar ayıp, koskoca, amirlere hiç yakışmamış.
- Müzevirler Ankara’ya duyururlarsa diye de korkarlarmış.
- Oh ne ala memleket! "On dönüm bostan, yan gel yat Osman"
- Çankırı’nın Yaren Kapısı, Bağdat’ın kapısı değil bu bir, bu Osman da Genç Osman değil bu da iki…
- Bunlar nasıl laflar efendi ağa? Aman diyeyim sus, Ankara duymasın.
- Duyarsa ne olur?
- Ankara duyarsa, Vilayet Gücü'nün tümünü topa dizer, memleket amirsiz memursuz kalır.
- O zaman duysun!
“Ankara, Ankara duy sesimizi, işte bu Çankırılının sitem dolu sesleri”
Merak edene:
Faul: 1. Karşılaşmalarda rakip oyuncuya yapılan kural dışı hareket. 2. Genel kurallara uygun olmayan, hoşa gitmeyen hareket, duruş vb.