Vedat BEKİ
Tatlı tatlı yemenin acı acı osuruğu olur!
Yazacak ve okuyucu ile paylaşacak çok sayıda konu başlığı olunca ister istemez ‘hangisini yazayım’ sendromu klavyenin başına oturmayı tümden ortadan kaldırıyor.
Geçtiğimiz günleri de böylesi bir sendromla geçirdiğim için “Çankırı’da ‘gazeteci’ aranıyor” başlıklı yazım yaklaşık on gündür yerini korudu.
Son cemre’nin de yarın toprakla buluşacağını düşündüğümde ‘kaldır poponu da şu yazını yaz” şeklinde ara sıra kendi kendime yaptığım sertliğimi bu sabah ayna karşısında gerçekleştirdim.
Hem de sabah kahvaltısına oturmadan başladım tuşları sıralamaya…
Kendimi iyi tanıyorum… Çok iyi biliyorum ki “Kahvaltıdan sonra yazayım” şeklinde bir düşünceye kapılıp da bunu eyleme dönüştürmüş olsaydım inanın bu haftaki yazı da güme giderdi!
Ve sonuçta önümdeki notlar biraz daha kabarmakla beraber haftabaşı haber düzenleme trafiği gündemin ilk maddesine oturur ve okuyucu da yolumuzu gözler dururdu!
Gözler miydi acaba?!
“Gözlerdi” diyelim de toprağa düşecek olan cemre heyecanı ile birlikte kendimizi de şu saatlerde demoralize etmeyelim!
x x x
Haftanın en ilginç gelişmesi, Çankırı’nın Taşyakası denilen bölgesinde gerçekleşti. Aralarında başta Çerkeş, Kurşunlu, Atkaracalar ve Ilgaz ilçe belediyeleri olmak üzere Çardaklı, Saçak, Sivricek ve Hacımuslu belde belediyelerinin de katıldığı ÇAKSU (Çerkeş Akhasan Su Birliği) kurulması çalışmaları neredeyse tamamlanmak üzere.
Akhasan Barajı’ndan ismi geçen belediyelerin içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının karşılanacağı projeye Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Veysel Eroğlu da büyük destek veriyor. Tıpkı Güldürcek’ten Çankırı’ya getirilen suyun projesine hangi oranda destek verdiyse bu projeye de böylesi bir destek içerisinde sayın Eroğlu.
Burada dikkat çekici konu Kurşunlu Belediye Başkanı İbrahim Doğu’nun da bu proje içerisinde yer alması!
Neden mi?
Daha düne kadar “Benim suya ihtiyacım yok” (!), “Ben kendi işimi kendim görürüm” (!) diyen Kurşunlu’nun “babayiğit” Belediye Başkanı, her ne olduysa şimdi “Aman şu birliği bir an önce kuralım” telaşında!
Hafızam beni yanıltmıyorsa, sayın Doğu ile “su” mevzuunda yaptığım ikili görüşmelerde “Ben kendim sondaj vurdurdum! Oradan şu su çıkıyor, buradan şu su çıkıyor! Bu sular Kurşunlu’nun ihtiyacını fazlasıyla karşılar” diyerek vatandaşın musluğundan akan “arsenik oranı yüksek su”yu hiç mi hiç önemser bir hal ve davranış sergilemekten geri kalmıyordu!
Ancak!
Evet, ta ki İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı çalışma sonucu 10 Mart 2011 tarihinde ortaya çıkan yaklaşık 15 sayfalık rapora kadar!
Ve bu rapor doğrultusunda Çankırı Valiliğinin verdiği “olur” ile Başkan Doğu, bugün Kurşunlu Sulh Ceza Mahkemesinde yargılanıyor…
Mahkeme süreci ile ilgili yorum yapacak durumum yok. Ancak deneyimli Başkan İbrahim Doğu’nun bugünlerde gösterdiği refleksleri önüme koyduğumda gelecek günlerde hangi yaptırımlarla karşılaşacağını “ben”den daha iyi bildiğini düşünmeden kendimi alamıyorum.
Tabii geçmişte yaptığı sondaj çalışmaları ile birlikte mütevazi Kurşunlu Belediyesinin kasasından çıkan yaklaşık yarım milyon tl’nin de hesabını ayrı tutarak!
Boşuna dememişler atalar: Tatlı tatlı yemenin acı acı osuruğu olur!
Umarım meramımı anlatabilmişimdir…
x x x
Çankırı adına “duyarlı” birçok okuyucumun Sözcü18 yazarları içerisinde son günlerde sıkça yazı kaleme alan ismin Ömer Sağlam olduğunun farkında olduğunu düşünüyorum.
Ve Ömer Sağlam’ın bugün için bilinen Çankırı ile ilgili bilgilerin çoğunu çöpe atacak cinsten bilgi ve belgelerle kamuoyuna sayfalarımız aracılığı ile sunduğu yazılarına, bugüne kadar sağda solda ahkam kesen ve kendilerini “bir bilen” pozisyonuna sokan çok sayıda “dandik ulema”dan nedense “tık” yok!
Ömer Sağlam, kaleme aldığı yazılarında ortaya koyduğu yaşanmış ve halen yaşanmakta olan olaylarla bu “dandik ulema”ları öylesine yerle yeksan ediyor ki, hazretlerin adeta nefesi tutulmuş şekilde takipte olduklarını düşünüyorum.
Ve yaşanan süreci bulunduğum yerden gözlemlerken de, “masalcı kentin masalcıları”na zoraki “erken emekliliği” tavsiyeden başka bir yol bulamadığımı görüyorum!
Hız kesmeden tam yol ileri sayın Sağlam…
x x x
17 Mart ve (tahmini) 15 Nisan günlerinde gerçekleştirilecek MHP ile Ak Parti İl Kongreleri…
MHP İl Kongresine iki adayla giriyor. İşadamı Muharrem Kıcıman ve mevcut (atama) İl Başkanı Ali Acıbunar…
Kongre sonucunu kestirmekte zorlanıyorum (!) Neden mi?
“Bilme”nin şahsıma verdiği zararlar ortada! O yüzden “saf”a yatacağım bu kez…
Tıpkı futbol yorumcuları gibi! Top yuvarlaktır… İyi oynayan kazansın…
Kesmedi mi?!
Kusura bakmayın MHP İl Kongresi ile ilgili “tahminim” maalesef yok!
Nasıl olsun ki!
Hoş, MHP İl Kongresini kimin kazanacağından çok, kongreye “Ahmet abi” sendromu hangi ölçüde damgasını vuracak ben onun takibindeyim!
Ak Parti İl Kongresi ile ilgili tahmin hakkımı aylar öncesinden kullandığımı hatırlatır, başkanlık koltuğuna “mevcut ismin” otur(a)mayacağını bir kez daha yinelerim…
x x x
Galiba yazının sonuna geldik… Yarın toprağa düşecek cemre ile birlikte sadece haftanız değil, geriye kalan ömrünüz de güzellikler içerisinde geçsin…