Bütün ülkeyi, Trakya’dan başlayarak Kars sınırına kadar kaplayan bembeyaz kar, kış aylarında olduğumuzu nihayet bize hatırlattı.

Dağ başları ile birlikte şehir merkezlerinin de yoğun kar ve -30’lara varan soğukla tanışması, doğal olarak beraberinde bazı sorunları da getirdi.

Sorunlar aşılır! Çünkü, insanoğlu yaşadığı “sorunu” çözme programlı yaratıldığından, “sorunlu” bölgede yaşadıklarını iddia edenlerin de “işlevlerini” yerine getirmedikleri sonucuna ulaşmamız hiç de “abes” olmasın!

Böylesi bir girizgahtan sonra nereye geleceğim bal gibi ortada! Çankırı ile ilgili ter akıtıyorsak, Çankırı ile ilgili kafa yoruyorsak, doğaldır ki “gündemimiz” Çankırı!

Baro ve Ak Parti İl Başkanı avukat İdris Şahin’in Diyarbakır’da kendisi dahil 42 baro başkanı ile birlikte imzaladığı “ortak deklorasyon” Çankırı’da bir şekilde yankı buldu!

İlk kıvılcım da “terör örgütü”ne “silahlı örgüt” denmesi üzerine çakıldı!

O yazdı, bu çizdi! O söyledi, bu dinledi! Ve sonunda MHP İl Başkanlığının yaptığı “Başkan kendine gel. Burası Çankırı” açıklaması, aslında “tartışmanın merkezinin ne olduğunu” oldukça net bir şekilde ortaya koydu!

Sözcü18.com “işte tam burada” deklanşöre bastı!
Diyarbakır’da “imza altına alınan” ortak açıklamanın yankılarını daha ilk günden itibaren “büyük bir dikkat ve özen” ile takip eden Sözcü18.com, “karşı eleştirileri” ve “eleştiri sahiplerini” mercek altına alarak, Avukat İdris Şahin hakkında gündeme getirilenleri adeta “pirinç ayıklar gibi” ayıklamaya başladı.

Sözcü18.com bunun yanı sıra, iktidardaki Ak Partinin Çankırı’daki ana muhalefet partisi olan MHP’nin varlığı ile yokluğu belli olmayan “muhalefet” duruşunu ortaya çıkarma çalışmasıydı!

Bunu da başarıyla yerine getirdiğimiz kanaatindeyim! Sayfalarımızda okuyucularımıza sunduğumuz “MHP’de jetonlar geç düşüyor” ile “Osman Baydemir’le horon tepen kim?” başlıklı haberlerimize gönderilen “okuyucu yorumları” MHP Çankırı İl teşkilatının “uyuma” ve “uyutma” stratejisi çerçevesinde adeta “geçiştirildi” (!)

Yaklaşık 4-5 gün süresince MHP Çankırı İl örgütünün bu sayfalardan yaptığımız “çağrıya” kulak tıkamaları belki de bazılarınızca “muhatap” alınmadığımız konusunu gündeme taşıyabilir! Şayet MHP İl örgütü Sözcü18.com’u ya da Vedat Beki’yi “muhatap” almama gibi bir lüksü var ise, yeri geldiğinde bizlerin de aynı şekilde davranmamıza “yol açmış” olacakları düşüncesini hatırlatmayı aklımıza bile getirmeyiz!

Ama, bu “düşünceden” yola çıkarak, Çankırı gündeminde “sorulması gereken soruyu” da sadece ve sadece Sözcü18.com’un sorabileceği gerçeğini de “fısıldamış” olmanın bile “haykırma” ile eşdeğer olduğunu bizden önce bu şehirde “MHP”li olarak yaşayanlar çoktan dillendirmeye başladılar bile!

Daha önce de bu sayfalardan dediğim gibi; “Yaşanan bütün bu olaylar, Çankırı'da 'tartışmaların' ne derece 'sunni', ne derece 'kaçak' olduğunu görmeliyiz” gerçeği tarafımızdan tartışılmaya devam ederken, böylesi fotoğraflar da okuyucunun önüne serilecek! Bizden hatırlatması…

Bu bölümle son notum ise; "Osman Baydemir'le horon tepen kim?" başlıklı haberimiz Düzce'de yankı bularak, Baro Başkanı Avukat Ali Dilber'in "MHP İl Başkan Yardımcılığı" görevinden, "baskılar" sonucu "istifası" ile sonuçlanmıştır.

* * *

Dostlarım da, okuyucu da zaman zaman yaşadığımız birlikteliklerde “Bırak şu valiyi! Çok fazla üzerine gittin!” serzenişlerini sürekli olarak tarafıma iletiyorlar!

Ben de her defasında “Benim sayın Vali ile herhangi bir alıp veremediğim yok! Neden derseniz, daha bir kez bile aynı masada oturmadık!” diye yanıt vermekten bıktım!

Ama, son on gün içerisinde iki tane “Vali Uzun eleştirisine muhatap olacak” habere de Sözcü18.com olarak imza attık!

İlki, geçen yıl Bayramören’de gerçekleştirilen yamaç paraşüt şampiyonası süresince konaklama yapan misafirlerin kaldıkları yerlerle ilgili FAI “şikayetlerinin” Çankırı Valiliğini “sınıfta bıraktığını” işlemiştik!

İkinci olarak da, Yıldıztepe’de yaptırıldığı ve hizmete açıldığı belirtilen 4700 m’lik kayak pisti ile ilgili “dijital cazgır” ve yerel basına servis edilen haberin “aslı astarı olmadığını” işleyen bir haber yaptık!

Çankırı Valisi “çalışıyor” (!) Hem de büyük bir şevk ve heyecanla! Ancak, ortaya çıkan ürünler “havanda su döğüldüğünün” en güzel örnekleri!

Yıllar sonra Çankırı’da “dünya çapında” bir organizasyon yapılıyor ve bu organizasyonun “söz sahibi” olan FAI, Çankırı Valiliğinin organizasyonun görev dağılımında üstlenmiş olduğu “YİBO yatakhaneleri” üzerinde “Kalınan yerler insan sağlığını tehdit edecek boyuttaydı” yorumlarına neden oluyor!

Orta Anadolu’nun en uzun pisti iddiası ile bizatihi Valilik Basın bürosundan servis edilen haber ise “yalanın kuyruklusu” cinsinden!

Son iki haber, Çankırı Valisi Şemsettin Uzun’un “soyadına zıt” bir şekilde yapmış olduğu hizmetlerin “güdük”, şahsımın Sayın Vali ile ilgili “böylesi haberleri” ise “kasıtlı” değil, bizzat “gözleme” ve “icraata” dayalı takipin eseri olarak ortaya çıkmıştır!

İşim “adam yemek” değil! Hele hele ilin Valisi ile kavga etmek hiç değil!

Isparta’dan Çankırı’ya “atanan” vali, “başarının” karşılığında getirilmemiştir! Vali Şemsettin Uzun için Çankırı, onun kariyerinde “sürgün” olarak görev yaptığı bir kentten öteye geçmez!

Sürgün edilenler de, sürgün bölgelerinde “hizmet” değil, yapsa yapsa “temcit pilavı” yapar!

O da nedir, mi diyorsunuz? Efendim, bilenler bilir ama "temcit pilavı" daha önceden var olan pilavı “ısıtıp ısıpıt” masaya getirmektir! Vali Uzun'un da "hizmet süresi içerisinde" daha önceden yapılan pilavı ısıtıp ısıtıp koymaktan öte herhangi bir icraat sergilememekte ve sergileme şansı da bulunmamaktadır!

Kalın sağlıcakla…