Her şeyin sonu olur da 'tatil'in sonu olmaz mı? Elbette olur... Ve son 48 saattir bu sonu yaşıyorum...

Zamanlama açısından bazı negatiflikleri beraberinde getirse de benim açımdan 'tatil' süreci bir hayli keyifli ve neşeli geçti...

Derler ya; 'Yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat' (!)

Beni bir kenara bırakalım da "tatil sürecinde ülkede ve Çankırı'da neler yaşandı?" sorusunu bir şekilde toparlamaya çalışalım...

x x x

2020 Yaz Olimpiyatları'nın İstanbul'da yapılabilmesi amacıyla Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyetin 16 saatlik yolculuğunu her birimiz öğrendi.

Sonuç; Olimpiyat Komitesi üyelerinin kararıyla finalde yarıştığımız Tokyo'nun İstanbul yerine ev sahipliği yapması uygun görüldü.

Kararla birlikte, ülkenin yüzde 50'si bu karara üzülürken diğer yüzde 50'nin de büyük bir bölümünün de sevindiği iddia edildi!

Ertesi gün Akşam gazetesi; "Çapulcular sevindi" manşetiyle okuyucunun karşısına çıktı...

Kimler sevindi kimler üzüldü bilemem ama, bildiğim bir gerçek Başbakan Erdoğan ve kurmaylarının 2020 Yaz Olimpiyatları'nın İstanbul'da yapılması yönünde yoğun çaba ve gayret göstermesiydi.

Başbakan; Olimpiyat gibi bir organizasyonun İstanbul'a ve de Türkiye'ye 'tanıtım' yönünden çok fazla katkılar sağlayacağını biliyordu...

Ve o yüzden 2020 Yaz Olimpiyatlarına da ev sahipliği yapma arzusunu her fırsatta göstermekten geri kalmamıştı...

x x x

Çankırı'nın Olimpiyat'ını kim temsil ediyor, sorusunu sormaya gerek var mı?

Ama yine de ifade edeyim: Çankırıspor...

Ülkenin Başbakan'ı 2020 Yaz Olimpiyatları için böylesine düşünceler içerisindeyken, kendisinin uzantıları olan Çankırı Valisi ve Belediye Başkanı Çankırıspor için neden 'benzer' düşünceler içerisine giremiyorlar?

Akdeniz'in sıcak ve bunaltıcı anlarında bu soru beynimi kemirdikçe kemirdi...

Soru'ya yanıt aradım!

Ama nafile!

Bulduğum yanıtlar da beni tatmin etmedi!

Diyorsanız ki; Çankırıspor yönetim kurulu üyeliğin Vali ve Belediye Başkanını böylesi bir tavır almaya itti!

Yuh derim!

Ve ardından da; Hadi canım sizde, der işime gücüme bakarım...

İnanasım gelmez çünkü...

Bırakın beni, böylesi bir varsayımı duyan 'kıçıyla' kahkahayı patlatır!

Lakin yine de 'temkinli' olmak lazım...

Bakarsınız 'iddialar' doğrudur...

Her iki şahsiyet sırf bu yüzden Çankırıspor'a ve de onun Başkanı Sevda Karaali'ye 'cephe' almış olabilirler!

x x x

8 Eylül'de başlayan lig maratonu Mayıs ayı başında tamamlanacak... Yani 8 ay süresince, daha açıkçası 34 hafta boyunca Çankırıspor 13 ilin 17 takımı ile karşılaşacak.

Bu 17 takım Çankırı'ya gelecek, Çankırıspor bu takımların bulundukları il ve ilçelere giderek temsilcisi olduğu Çankırı şehrini tanıtacak...

Şu soruları sormak farz oldu:

- Çankırı ile ilgili kurulmuş hangi sivil toplum kuruluşu, yıl içerisinde böylesi bir aktivasyon programı çerçevesinde bulunduğu şehri temsil edebiliyor? 

Varsa böylesi bir STK, 'helal olsun' demekle birlikte şapka da çıkartmaya hazırım...

Sorulara devam:

- Hangi STK'nın düzenlediği ve gerçekleştirdiği etkinlikler 34 hafta süresince başta ulusal medya olmak üzere bilmem kaç gazete, kaç internet medyası, kaç TV ve radyoda 'haber' olarak yer alıyor?

- Hangi STK'nın başkanı, ulusal medyanın gazetelerinde sayfalar dolusu Çankırı'yı anlatıp, Çankırı'yı konuşabiliyor?

Hangi STK... Hangi Başkan... Hangi yönetici... 

Bu soruların tek yanıtı var; O da Çankırıspor ve Başkanı Sevda Karaali...

Çankırıspor konuşuluyor, Çankırıspor yazılıyor, Çankırıspor görüntüleniyor...

Sevda Karaali konuşuyor... Sevda Karaali konuşuluyor... Sevda Karaali sayfalarda ve ekranlarda yer alıyor...

Ve bu durum, birileri tarafından fena halde kıskanılıyor...

Bununla birlikte Çankırıspor da giderek 'ayakları' üzerinde durabilme başarısı gösteriyor!

Bu durum özellikle Belediye Başkanı İrfan Dinç'i ve havarilerini çileden çıkartmaya yetiyor da artıyor bile...

Ve sonuç... Çeşitli varyasyonlarla 'muhalif ekip' genişletiliyor... Cephe'ye yeni isimler ilave ediliyor... 

Ve Çankırıspor'a SIRT dönülüyor!

Meraklanmayın; SIRTINIZDA PATLAYACAK ÇANKIRISPOR...

x x x 

Kim kiminle ekip, kim kiminle beraber bilemem...

Bildiğim tek şey var o da; Kim Çankırıspor'la beraber ben ona bakarım...

"Çankırıspor'a sırtını dönen, Çankırı'ya da sırtını dönmüştür" der geçerim!

Laf ebeliği ile Çankırı'ya hizmet olmaz...

Hele hele Çankırıspor'u dışlayarak 'Çankırı'ya hizmet' hiç mi hiç olmaz...

Tıpkı 'Türkçe konuşmayan Türk' gibi değerlendiririm...

Çankırıspor'a 'hizmet' etmeyen ve "değerli hemşehrilerim" diye söze başlayanları...

Benim 'yönetim kurulu üyeliğim' mi?

Çok önemli bir ayrıntı değil...

Ben bugün yaptığımı 'dün' de yapıyordum... Yarın da yapacağım...

Ama sizler; Yarın 'vali' ya da 'belediye başkanı' olarak bulunduğunuz makamlarda kalacağınız şüpheli...

Ve hiç şüpheniz olmasın 'bugün yaptıklarınızla' ANILACAKSINIZ!

Benden söylemesi...

x x x

Ilgaz - Yıldıztepe'de ihalesi yapılan ve yapımına başlanılan 30 yataklı 'devlet konukevi'ni atlamış ya da gözardı etmiş değilim...

Dosyayı kapsamlı olarak ele alacak ve de "keyif düşkünü" saltanat sürücüleri hep birlikte gözler önüne sermeye az kaldı...

Haftanız güzel olsun...