Serdar Ortaç: Kumar hayatta yaptığım en büyük hatadır
Serdar Ortaç, kumarın hayatındaki en büyük hata olduğu belirterek, "Bir daha dünyaya gelsem yapmayacağım tek şeydir kumar oynamak olur. Maddi olarak zaten her şeyini senden alıyor, manevi olarak da çok fazla etkiliyor" dedi.
Özel bir YouTube programına katılan Serdar Ortaç, kariyeri ve özel hayatı ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
İşte, o açıklamaların satırbaşları:
“Hastalık olmasaydı aslında 30 yaşında gibi hissederdim. Hastalık beni çok yoruyor. MS öyle bir hastalık. Ayağına inme inmiş gibi bir anda ayağın yok oluyor. Onunla yaşamayı öğreniyorsun. Hatta Karabiber'i yaptığımdan beri bu hastalık benimle birlikteymiş. Ben hastalığı ilk olarak Mamak Askeri Cezaevi’nde fark ettim. Doktora gözüm kapalı bir şey göremiyorum diyorum ama bana inanmıyorlar. Beraat ettikten sonra başka bir doktora gittim. O dönem farklı tanılar konuldu ama meğer MS hastalığı 1998’de başlamış, yıl 2008 ve ben hala taş gibiydim.
‘SAĞLIKLI HALİMİ DÜŞÜNMEMEYİ ÖĞRETTİ HASTALIK’
Hastalığımdan hala haberim yok ve evlenmeye karar vermiştim. Tabii bu hastalık kendine atak yapacak zaman arıyor. Evlendiğim gün her şey çok güzel, müthiş bir düğün töreni, dünya para, davetliler, şahane kostümler, karım ve ben… Merdivenlerden iniyorum sol ayak aniden işlevini yitirdi. Arkadaşlarım kollarıma girerek beni nikah masasına oturttu. İmzayı attık, sarıldık, öpüştük. Otele döndük ve eşim bana 'Bu normal değil Serdar, bu gece hemen uyu, sabah ilk işimiz hastaneye gitmek olacak' dedi. Hastalığı bu şekilde öğrendik. Sonrasında sağlıklı halimi düşünmemeyi öğretti bu hastalık.”
‘KUMAR HAYATTA YAPTIĞIM EN BÜYÜK HATADIR’
Benim hayatımda bilgisayar önemliydi ve çok seviyordum onunla uğraşmayı. Sonra o renkli makinaları gördüm gittiğim bir konserde ve çok hoşuma gitti. Üç tane armut yan yana geliyor ve karşılığında para kazanıyorsun. Bir baktım çok zevkli ve devam ettim. Bu hayatta yaptığım en büyük hatadır. Bir daha dünyaya gelsem yapmayacağım tek şeydir kumar oynamak olur. Maddi olarak zaten her şeyini senden alıyor, manevi olarak da çok fazla etkiliyor. Sanki oradan kazanacağım parayla hayatımı idame ettirecektim, kaldı ki her şeyin en iyisine sahip olan bir Serdar Ortaç vardı.
‘CHLOE İLE ANLAŞARAK BOŞANDIK’
Eski eşimi çok sevmiştim gerçekten yoksa neden 43 yaşında evleneyim ki. Mesela onun hakkında 'Türkiye’ye adapte olmadı' diyorlar ama oldu, üstüne Türkçeyi bile öğrendi. Çocuk yapmadı diyorlar, bu aramızda bir problem değildi. Sadece yaşı küçüktü. Ben de 20 yaşındayken hayatı görmek isterdim. O hiç hayatı görmedi, benimle gördü ve tanıdı. Ben nasıl hayatın her şeyini ezberledim. Onun da ezberlemeye hakkı vardı. Belki biraz daha bireysel yaşasaydı, belki 25’li yaşlarda benimle olsaydı boşanmazdık. Anlaşarak ayrıldık ve bu durumu kendi içimde olgunlukla karşıladım, şimdi de ev bana kaldı diyorum. Ben bir daha aşık olacağımı da sanmıyorum. Bu zamana kadar hayatıma giren kadınlar mutlu olsunlar diye yaptığım erkeklik yeter. Bir daha bir tane daha fazla bence artık, biraz da kendime zaman ayırmak istiyorum.”