Şahinler çay bahçesi - Çankırı siyaseti ve domino etkileri...
Sözcü18 Genel Yayın Yönetmeni Vedat Beki, kaleme aldığı son yazısı "Tarihe ve günümüze 'ışık' olabilme umuduyla..." başlıklı yazısında yakın tarihte "Şahinler Çay Bahçesi'nin Çankırı siyasetindeki domino etkilerini" ortaya koydu. İşte o yazı...
"Geride bıraktığımız haftanın Cumartesi sabahı 'Kent Meydanı' projesi içerisinde kalan Şahinler Kafe'nin bulunduğu bölüm, belediye zabıtası ve polis eşliğinde önce tahliye sonrasında da inşaat makineleriyle birlikte yerle yeksan (!) edilerek dümdüz edildi...
Tahliye haberi masama düştüğünde, hemen akabinde 'yıkım' işinin gerçekleştirileceği hiç aklıma gelmemişti! Süreci takip ederken inşaat makinelerinin de devreye girdiğini öğrenince "Bu kadarına gerçekten gerek var mıydı?" sorusunu kendime sormadan edemedim!
Kafamda sadece bu soru yoktu tabii ki?!
30 Mart 2014 Türkiye yerel seçimleri öncesinde, AK Parti'nin Çankırı Belediye Başkan Adayı'nın henüz belirlenmediği günlere kadar uzandım!
O günlerde AK Parti'nin Çankırı milletvekillerinden bir tanesi bugün DEVA'da Genel Başkan Yardımcısı olan Av. İdris Şahin... AK Parti'nin Çankırı İl Başkanlığı koltuğunda da bugün TBMM'de milletvekili olarak görev yapan iş insanı Salim Çivitcioğlu oturmakta...
Her iki isim de izledikleri 'ortak strateji' ile mevcut belediye başkanı İrfan Dinç'in 'belediye başkan adaylığı'nın önünde çok büyük engel teşkil ediyorlar...
Yönetimimdeki Sözcü18 Haber de gerek benim köşemden kaleme aldığım yazılarda, gerekse yaptığım 'özel haberler'de AK Parti'nin İrfan Dinç'i 'belediye başkan adayı' olarak göstermeyeceğini üzerine basa basa ifade ediyorum!
Haber kaynaklarım açık ve net bir şekilde zamanın AKP milletvekili ve de İl Başkanı! Yani Şahin ve Çivitcioğlu...
Ve o an geldi...
İl Belediye Başkan Adayları AK Parti Genel Merkezi'nde partinin Genel Başkanı mevcut sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak...
Ben akşamdan Çankırı'nın 'belediye başkan adayı'nı manşetten Sözcü18'de İrfan Dinç olarak paylaşmak zorunda kaldım!
Günlerce başta yakın çevrem olmak üzere eş-dostla iddialaşmalarım, bahse girmelerim bir yana, köşemden ve sayfalarımdan günlerce "AKP İrfan Dinç'i aday göstermeyecek" (!) duyurularını yapan ben oturdum; "AKP'nin Çankırı Belediye Başkan adayı İrfan Dinç" diyerek başlık attım ve haberi okuyucu ile yaklaşık 18 saat öncesinden kamuoyuna duyurdum!
Fakat gelin görün ki bulunduğum yerde resmen etimi yiyorum!!! Kafayı sıyırma seanslarına girmiş gibiydim...
- "Milletvekili ve İl Başkanı'nın desteklemediği bir isim nasıl 'Belediye Başkan adayı' olur?"
Vakit kaybetmeden Milletvekili İdris Şahin'i aradım! Sürecin bu noktaya nasıl geldiğini, O'na rağmen Genel Başkan'ın dolayısıyla AKP'nin İrfan Dinç'i nasıl 'belediye başkan adayı' olarak ilan ettiğini sordum!
Aldığım yanıt; "Biz ne dediysek ikna edemedik! Neden dersen? Adam anketlerin tamamında birinci çıkmış! Parti yönetimi bu gerçeği gördükten sonra bizim gerekçelerimizi yeterli (!) görmedi. Ben de en az senin kadar üzgünüm! Yapacak birşey yok! Bunda da vardır bir hayır!" dedi ve telefonu kapattı...
Döndüm İl Başkanlığı koltuğunda oturan Salim Çivitcioğlu'na! Daha telefonu açıp da "Buyur Hoca" deyişinden O'nun da tıpkı benim gibi burnundan soluduğunu (!) anlamakta zorlanmadım...
Yaptığım telefon konuşmasını sonlandırıp masama döndüğümde henüz yaşanılanları bir yere bağlayacak elimde tek bir 'delil' yoktu!
Bu durum günlerce sürdü... Seçim günü geldi çattı... Sandıktan bir kez daha AKP'nin adayı İrfan Dinç çıktı... Ancak ben hâla İrfan Dinç'in "aday gösterilme" gerekçesini aramakla meşguldüm!
* * *
Oysa ki İrfan Dinç'i 'belediye başkan adayı' yapan o güçlü 'sihir' (!) gözümün önünde tüm haşmetiyle duruyordu!
O 'sihir' öylesine açık ve net ortadaydı ki, 'bakar-kör' ben onu görmekte epeyce zorlanmıştım...
Ve hangi sabah bilmiyorum lakin 'bir sabah' çalan telefonuma baktığımda, karşımdaki ses bana "İrfan Dinç'in nasıl belediye başkan adayı" olduğunu kısa ve net cümlelerle anlattığında işte O gün anladım, cumartesi sabahı yerle-yeksan edilen Şahinler Gıda'ya ait çay bahçesinin gücünü (!) ya da hikmetini!!!
Telefondaki 'ses' neler mi anlatmıştı?
"Hoca; İrfan Dinç'in önce 'belediye başkan adayı' sonrasında da 3'üncü kez 'belediye başkanı' seçilmesinin ardındaki TEK gerçek Şahinler Çay Bahçesi'dir! İrfan, kendisini desteklemeyen milletvekili İdris Şahin'in önüne Şahinler Çay Bahçesi'nin 'yıkım kararı'nı koydu! İdris Şahin İrfan Dinç'in restine karşılık veremedi ve kendisini desteklemek zorunda kaldı! İl Başkanı Salim Çivitcioğlu Genel Merkez'de de kararını değiştirmedi ancak sözü de geçmedi! Böyle olunca İrfan Dinç bir kez daha aday gösterildi. Seçimi de kazandı ve bir kez daha Belediye Başkanlığı koltuğunu korudu."
Telefonu kapattım ve hızlıca milletvekili İdris Şahin'i aradım... Çok değil 10 dakika öncesinde şahsıma anlatılanları bir çırpıda kendisine aktardım ve o can alıcı soruyu sordum:
- Bütün bunlar doğru mu?
Şahin'den aldığım cevabı yazmayacağım...
Lakin şunu da söylemekten geri durmayacağım:
- Bazen 1, 5'ten büyük oluyormuş!!!
2014'ün o 'büyük' 1'i var ya (Hoş, şimdi artık yok) geride bıraktığımız Cumartesi sabahı bizatihi Çankırı Belediyesi'nin kepçe ve dozeriyle yerle-yeksan edildi...
Varın yazıdaki 'derslik' hisseyi siz saygıdeğer okuyucular çıkartınız...
* * *
Bu haftanın yazısını ufak bir bilgi notu ile sonlandırayım:
Bildiğiniz gibi Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası'nın Meslek Komitesi seçimleri Çarşamba günü gerçekleştirilecek... Belirlenecek 28 'meslek komitesi' üyesi ile sonrasında gerçekleştirilecek seçimle de Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası'na 4 yıl başkanlık yapacak isim belirlenecek.
Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası'nın başkanlık koltuğunda son 13 yıl 6 ay'dan bu yana iş insanı Hayrettin Çelikten oturuyor... Sayın Çelikten'in Silahlı Terör Örgütü'ne yardım suçundan yargılandığını duymayan Çankırılı yoktur... Ancak ne hikmetse Çelikten'in yargılandığı davanın 'nasıl bir kararla sonuçlandığı' konusunda bugüne kadar kimsenin 'net' bir bilgisi olmadığını düşünüyorum...
Şimdi sıkı durun! Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hayrettin Çelikten'in iddianamesi Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanmış ve Çankırı Ağır Ceza Mahkemesi'nin 'yetkisizlik kararı' sonucu yargılaması Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce sürdürülmüştü... Mahkemenin 14 Temmuz 2021 tarihinde vermiş olduğu gerekçeli karara göre Hayrettin Çelikten'in 3 yıl 1 ay 15 gün 'hapis' cezasına çarptırıldığı ve dosyanın halen İSTİNAF'ta olduğu bilgisini paylaşayım...
Tarihe ve günümüze 'ışık' olabilme umuduyla... Kalın sağlıcakla...