Vedat BEKİ
PKK'nın son bayramı!
Bayram… Dargınları barıştıran, uzakları yakın eden günlerin geldiğini müjdeleyen anlamlı günler demeti.
Bazılarımıza göre kendisine has özellikleri kaybettiği iddiası her daim gündemde tutulsa da, kanaatimce her geçen gün mana ve etkisini daha da pekiştirdiği gün ya da günler olarak karşımızda duruyor… Hem de kendisine yakışan bütün mağrurluğu ile…
Söylediklerime delil mi arıyorsunuz…
İşte size delil: Tüm ülke Van’da yaşanan depremzedeler için bırakınız bayramı beklemeyi, günlerdir yekvücut olmuş vaziyette…
Hele siz bir de yaşayacağımız bayram günlerini bir gözünüzün önüne getirin…
Hangi sahneleri yaşayacağız… Yazılı - görsel basın hangi kareleri gözlerimizin önüne serecek bir bakalım…
Yardımlaşma… İhtiyaç sahibinin gönlünü hoş tutma… Acıları ve hüznü paylaşma… Sürprizler… Ziyaretler… Sıcak bir gülümseyiş…
Bu toplum bu günlerde göstermiş olduğu refleksle lanet terör örgütünü bile çileden çıkarmıştır
Çok değil geride bıraktığımız Ramazan Bayramında bile bu lanet örgüt, bugünkü ruh halinde değildi!
Öylesine mağrur öylesine kibirliydi ki, ülkede dökülen kanın faturasını ödettirebilmek için daha fazla “tahsilat” hesapları yapıyordu…
Ancak hesaplar hiç de tahmin etmediği bir şekilde bozuldu…
Van’da 7.2 şiddetinde yaşanan deprem, 600’den fazla vatandaşımızın canını alırken, 3 bin evi oturulamaz hale, 5 köyü haritadan silerken, deprem sonrası ülke insanının bölge halkı için seferber olması, lanet örgüt yani PKK’da çok daha büyük depremlerin yaşanmasına vesile oluyordu…
Ve yılların kanayan yarası olan PKK terörüne sokaktaki vatandaş “doğaçlama” olarak gösterdiği refleksle adeta “neşter” oluyor diye düşünüyorum…
Ve yaşadığımız “bayram” 30 yıldan bu yana toplumumuza derin acılar yaşatan PKK’nın “yok olma”sından öncesi “son bayram” olduğu kanaatim her geçen gün kuvvetle artıyor…
70 milyon insanım Türk-Kürt kardeşliğine bu bayram, çok daha fazla sarılmalı… Sarılmalı ki, lanet PKK örgütü ve onun destekçileri, tezgahladıkları sinsi planın içerisinde boğulsunlar…
Van depremi sonrası yaşanılanlar bu toplumdaki dayanışmanın her türlü ayrışmanın önüne geçeceğinin en güzel örneğini verdi…
Anadolu’nun bağrında açan bu çiçek, yaşayacağımız bayramla birlikte sulanmalı ve daha da derinlere kök salmalıdır…
Bu bayram buna vesile olmalıdır ve olacaktır da…
“Ah nerede o eski bayramlar” cümlesi yerine yaşadığımız bayramın hakkını vermeliyiz…
Vermeliyiz ki bayramlar “bayram” gibi yaşansın…
Bayram tadında bir ömür diliyorum…