Milletvekili Filiz sözünde durur mu?

Haftalık notlarıma bakıyorum da, 'hangisini yazsam' diye de derin derin düşüncelere dalmıyor değilim...

Gündem öylesine hızlı ve de yoğun ki... Yetişebilene aşk olsun...

İşe 'haber' olanlardan başlamak yerine, hiç mi hiç üzerine gidilmeyenlere öncelik vermeyi düşündüm ve...

x x x

Mart 2014'de yapılacak yerel seçimler için, özellikle gurbette yaşayanların dede-baba ocağı olarak gördükleri ilçelerinden yoğun olarak 'adaylık' yarışına girdiklerine şahit oluyoruz.

Özellikle Orta ve Çerkeş ilçelerinde bu durum öylesine bir hal almış vaziyette ki; her iki ilçenin 'Çarşı' meydanında gezen 3 kişiden birisi 'belediye başkan adayı' (!) dersem olayı abarttığımı düşünmeyin.

Orta ve Çerkeş ilçesinde özellikle iktidar partisine gösterilen teveccühten dolayı 'gurbetçi aday' sayısındaki patlamanın karşılığı nasıl sonuçlanır hep birlikte göreceğiz. Lakin 'gurbetçi aday'ların da yaşadıkları Ankara ve İstanbul gibi büyük kentlerde yapmaları gereken siyaseti, 'ya tutarsa' (!) düşüncesiyle dede-baba ocaklarında yapmaya kalkışmaları her yönüyle 'çok çirkin'...

Hele hele 'kaybedilen' seçim sonrası 24 saat dahi ilçede durmadan tekrar geriye dönüş yapacakları apaçık ortadayken!

Bilmem anlatabildim mi?

x x x 

AK Parti Genel Merkezi'nin Çankırı'da İrfan Dinç'le ilgili gerçekleştirdiği anketin sonuçları Sözcü18 Haber Merkezi tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.

Yüzde 22'lik 'tercih' oyuyla Başkan İrfan Dinç nasıl bir hayal kırıklığı yaşadı bilinmez, ancak ortaya çıkan durum, önümüzdeki süreçte şehirdeki siyasi dengeleri de değiştirme ihtiyacı hissedecek.

Şunu da belirteyim ki; İrfan Dinç'in de 'adaylık' yolundaki mücadelesinde 'dün'den daha fazla gayret göstereceği ve kolay kolay da pes etmeyeceği gün gibi aşikar!

Son iki yıldır Dinç'in Çankırı içerisinde sergilediği 'kişisel örgütlenme'yi ben dahil kimsenin gözardı etmesi mümkün değil! Özellikle 'kadın' ve de 'öğrenci' seçmen üzerinde yaptığı 'özgün' çalışmalar (!) takdire şayan!

Anket sonucunun (yüzde 22) Başkan Dinç'le birlikte milletvekili H. Filiz'i de sıkıntıya soktuğu somut bir gerçek!

Filiz'in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Çankırı Belediye Başkanı olacak kişi anketlerde %40 barajını aşmak zorundadır. Bu Genel merkezimiz tarafından belirlenmiş bir orandır. Ben de Genel Merkezimiz gibi düşünüyor ve %40’ın üzerinde anketlerden başarılı olacak olanı destekliyorum.” demişti!

Bugün 'şapka düştü kel göründü' (!)

Filiz, yaptığı açıklamanın arkasında duracaksa, ilk işi "İrfan Dinç'in partimizden aday adaylığını desteklemiyorum' demesi kendisine şu saat itibariyle 'farz' oldu!

"Hazırlanan afişler ne olacak?" diye mi soruyorsunuz!

İrfan ve yandaşlarının evleri ne güne duruyor!

Bütün duvarlara yapıştırsalar hem badanadan ucuza gelir hem de Başkan'a jest yapmış olurlar...

x x x

SSS Yıldızlar Holding'e ait Kurşunlu'daki seramik fabrikasında yaşanılan olaylar mevcut düzende 'işçi' olmanın ne denli zor olduğunu göstermekte...

Fabrikada yaşanılanları yakından takip eden birisi olarak; Fabrika yönetiminin işçilerin eylemleri ile ilgili internet ve de yazılı medyada yer alan fotoğrafları önüne koyarak, karelerde yer alan isimleri tek tek tespitle, bu işçilerin iş akitlerini fesettiği yönünde haberler aldım.

Yaşanan olaylara inanasım gelmedi...

Ta ki; Bir dönem Sözcü18 yazı ailesinde bulunan Ömer Faruk Eryılmaz'ın Kurşunlu'da son 'iş bırakma eylemi' akabinde 'adını ve de fotoğrafını basamadığı' (!) işçi ile yaptığı görüşmeye kadar!

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'da yayımlanan bu görüşmeyi okuduktan sonra SSS Yıldızlar Holding'e ait Kurşunlu seramik fabrikasında çalışan işçilerin bırakın köle olmalarını, bu işçilerin KÖLE ÖTESİ oldukları kanaatine sahip oldum...

Nasıl olmam ki?!

Bugün için maaşını alamayan ve de bunun gereği olarak 'eylem' yapan İŞÇİ; Konuşabilmesi yönünde yapılan davete 'isminin' ve de 'resminin' çekilmesini istemiyorsa ve bunun nedeni olarak da 'fabrika yönetiminin baskısına' işaret ediyorsa ortada KÖLELİK düzeni vardır!

Tüm bu yaşanılanlardan sonra açık ve net olarak buradan Kurşunlu'nun dinamikleri olan, Belediye Başkanı'na, siyasi parti temsilcilerine, var ise AYDIN'larına ve de Çalışma Bakanlığı'nın Çankırı'daki temsilci müdürlerine sesleniyorum:

- Kurşunlu Seramik'te çalışan işçilere bırakınız 'sendika' kurmayı ya da sendikalaşmayı; yaptıkları eylemde bir şekilde çekilen fotoğrafları üzerinden iş akitlerini fesheden fabrika yönetimini mercek altına alarak, işçiye yapılan baskı, zulüm ve de olası her türlü şiddetin sorumlularına gereken cezanın verilmesi yönünde çaba göstermeliler...

Genelde her biri Kurşunlu'nun ve de Çankırı'nın evladı olan bu 'işçiler'in yaşadıkları ve maruz kaldıkları KÖLELİK ÖTESİ olaylar için gayret göster(e)meyen, işçinin yanında ol(a)mayan, işçinin hakkını koru(ya)mayan Kurşunlu'da 'ben başkanım', 'ben stk yöneticisiyim', 'ben iktidar partisinin temsilcisiyim', 'ben mülki amirim' ve de 'ben Kurşunlu'nun aydın insanıyım' demesin!

Aksi halde iki kelimelik yanıtım olur: Hadi be!

x x x

Vahap Yartaş'ın beklenmedik ölümü ile birlikte boşalan ÇANDEF Başkanlığı, yönetim kurulunun yaptığı toplantı ile yeni sahibini buldu.

Zekeriya Açıkgöz'e üstlendiği yeni görev hayırlı olsun...

Üzülerek belirteyim ki; ÇANDEF'de bundan böyle işler hiç de iyi gitmeyecek...

Sakın ola bu durumu merhum Vahap Yartaş'la ilintilendirmeyin...

Şayet böylesi bir eyleme girişirseniz çok değil iki adım sonrasında duvara fena toslarsınız, haberiniz olsun...

Söylemek istediğim daha farklı bir durum...

Kişisel önerim; ÇANDEF'in ilk genel kurulda feshedilmesi...

Şaşırdınız mı! Hiç mi hiç şaşırmayın... Çankırı'nın ve Çankırı insanının yüksek menfaatleri için ÇANDEF acilen feshedilmeli...

Ve mevcut ilçe derneklerinin oluşturduğu 'Birlik'ler programları ve hedefleri doğrultusunda faaliyetlerine kaldıkları yerden devam etmeleridir...

Diyebilirsiniz ki; 'Çankırı'yı kim temsil edecek?'

11 Birlik Başkanı biraraya gelir; Bu görevi ya sırayla ya da kendi aralarında yaptıkları seçimle yaparlar.

Çankırı'nın 'Başağa'sını seçerler...

"Başağa" Çankırı'yı, Çankırılı'yı her platformda seçildiği dönemle sınırlı kalmak kaydıyla temsil eder... 

Çok da iyi olur... En azından kimse kimsenin kuyusunu kazmaz, kimse kimseye çamur atmaz, kimse kimsenin arkasından konuşmaz!

"Başağa" konuşur, yarenler işini yapar...

Ne dersiniz tartışmaya değer mi?

x x x

Çankırıspor'dan sözetmezsem boyum kısalır...

Gümüşhane deplasmanından Ozan'ın vuruşuyla kazanılan 'altın gol' ve 3 puan, takıma ve de yönetim kadrosuna büyük moral oldu...

Çarşamba günü Ziraat Türkiye Kupası 2. Tur karşılaşmasını da kazasız atlatırsak, sırada Tokatspor'u çok büyük bir moral zenginliğiyle ağırlayacağız...

Ve böylesi bir Çankırıspor'un da kendisinden bekleneni vereceğinden zerrece kuşkum yok...

Sonrası mı...

Yakışanı yaparız...

Çünkü o güç Çankırı'da var... Ben buna yürekten inanıyorum...

Yapmamız gereken sadece ve sadece 'tıkaç'ları açmak...

Az kaldı... Sabır... Sabır... Sabır...

Haftanız da, kazancınız da hoş ve bereketli olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
4 Yorum