Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Milletin vekili ile kendisi arasında…

Milletin vekili ile aslı arasındaki farkları biliyor musunuz?

Mesela, milletin vekili emekli olduktan sonra yeni bir işe girer ve çalışmaya devam ederse emekli maaşından hiç kesinti yapılmaz; ama milletin kendisi emekli olur ve yeni bir işte çalışmaya başlarsa emekli maaşının %15’i kesilir.
 
Milletin vekili sadece milletvekili seçildiği için vekillikten emekli olabilir ve bunun için 10.000 lira emekli aylığı alabilir; ama milletin kendisi ortalama 30-40 yıl çalışmak zorundadır ayda 1.000 lira emekli aylığı alabilmek için…
 
Millet emekli olmak için belirli bir yaş sınırını doldurmak zorundadır ama milletin vekili için böyle bir şart yoktur.
 
Milletin vekili ve yakınları doktora, hastaneye gittiği zaman katkı payı, eczaneye gittiği zaman ilaç parası ödemez; ama milletin kendisi doktora, hastaneye, eczaneye gittiği zaman kıçındaki deliği diktirmek için bir de genel cerraha gider…
 
Milletin kendisine reçete yazılmaz e-reçete vardır, sisteme kayıt edilirsiniz; ama milletin vekiline ve yakınlarına e-reçete yerine reçete yazılır verilir.
 
Milletin vekili veya emeklisi gözlük almak isterse cam + çerçeve bedeli olarak 400 TL ödeniyor. Milletin aslı gözlük almak isterse ödenen para ortalama 40 TL. ve çalışanlar, yapılan ödemenin yüzde 20’sini “katılım payı” olarak, devlete iade ediyorlar. Eğer gözlük kırılırsa, bir daha yok! Üç yılda bir ödeniyor.
 
Milletin vekili kendisini “iş güçlüğü yasası”na dahil etmiş “çok çalıştığı için” 5 yıl erken emekli olma hakkı elde etmiştir; oysa asgari ücretten prim ödese dahi seçilir seçilmez milletvekilliğinden emekli olup ayda 10.000 lira maaş almayı garantilemiştir; ama milletin kendisi yeni yasalarla mezarda emekli olup ayda ortalama 1.000 lira maaş almayı beklemektedir.
 
Milletin aslı, T.C. Emekli Sandığı’na (4/c) tabi görevden emekli olduktan sonra, tekrar Emekli Sandığı’na tabi göreve başlarsa, emekli aylığı kesiliyor oysa milletin vekili için bu da söz konusu değil!
 
Millet “konuştuğu” için sürüm sürüm sürünür, tutuklanır, hapse atılır ama milletin vekili bırak konuşmayı hırsızlık, dolandırıcılık yapsa dokunamazsın çünkü dokunulmazlığı vardır.
 
Tam on senedir iktidarda olan ve iktidara gelirken dokunulmazlıkları kaldıracağı vaadinde bulunduğu halde bu konuda tek bir adım atmayan iktidar partisini de bu arada rahmetle analım…
 
Milletin aslı gibi sıradan vatandaş değil, artık VIP (çok önemli kişi) olduğu için, seyahatlerde özel ayrıcalıklardan ve VIP salonlarından yararlanıyor.
 
Bu tabloyu uzatmak mümkün; ama gereksiz…
 
Zaten millet de kendisi ile vekili arasındaki farkları gayet iyi biliyor.
 
Önemli olan, demokratik olmadığı halde her gün demokratik olduğunu iddia eden bir rejim tarafından yönetiliyor olmamız ve bütün bunları düzelteceği vaatleri ile halktan çok yüksek oy alarak 10 senedir iktidarda hiçbir şey yapmayan bir hükümetimizin olması.
 
Asil ile vekil arasında bu kadar uçurumun bulunması o ülkenin demokratik olduğunu mu yoksa anti-demokratik olduğunu mu gösterir?
 
Hak arama mekanizmalarının tamamen görüntüden ibaret olduğu bir sistem o ülkenin demokratik olduğunu mu yoksa anti-demokratik olduğunu mu gösterir?
 
Unutmayınız ki,
 
Arada bir insanların önüne sandık koymakla demokrat olunsaydı, her sabah sığırların önüne ot konan kombinalar dünyanın en demokratik mekânları olurdu...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
1 Yorum