Ömer Lütfi KANBUROĞLU
Millet geçim, onlar seçim derdinde...
Neymiş?
Beka sorunuymuş.
Neymiş?
Türkiye daha iyi yönetilecekmiş.
Neymiş?
Türkiye iyi yönetilemiyormuş.
Peki, ne yapmamız lazım?
Seçim!
Seçimde ne yapacağız?
Yönetemeyenleri seçeceğiz!
Böyle bir erken seçim teklifi herhalde dünyada ilk defa oluyordur.
Öyle bir iktidar ki, canı ne isterse onu yapıyor; kendisini bağlayan, elini tutan, engelleyen hiçbir şey yok, kanun bile yok…
Ama o “bu şekilde olmuyor, yürümüyor, onun için seçim yapalım siz yine beni seçin” diyor.
Ekonomi battı.
Vatandaşlar değil, onlar zaten yaşamıyor; holdingler battı…
Malını satabilen kaçıyor.
Halk temel ihtiyaç maddelerine ulaşmakta zorluk çekiyor, satın alamıyor.
Nüfusun yarısından çoğu açlık sınırında masal dinliyor.
Hani adamın biri mahkemeye gitmiş; “Adımı değiştirmek istiyorum hakim bey” demiş.
Hakim “Adınız ne?” diye sormuş adama.
Adam “Ahmet AK” demiş.
Hakim “Peki, değiştirelim, yeni adınız ne olsun istiyorsunuz?” demiş.
Adam “Mehmet AK olsun hakim bey” diye cevap vermiş.
İşte öyle bir şey; ha Ahmet AK, ha Mehmet AK; soyadını değiştirmedikten sonra adını değiştirmişsin ne işe yarar?