Cem Yılmaz'ı sahneye ilk çıkaran isim olan oyuncu Mehmet Esen uzun süren suskunluğunu  bozdu. Cem Yılmaz için "Sistemin Komedyeni'ne hakkımı helal etmiyorum" diyen Mehmet Esen, Medyatava'dan Yıldız Ertan'ın sorularını yanıtladı...

Tiyatroya 35 yılını vermiş, kendine has tarzı ile doğaçlama oyunun ilk ismi Mehmet Esen, geçmişte Cem Yılmaz'la çeşitli polemikler yaşamış hatta davalık olmuştu. Bu ropörtajda Cem Yılmaz'le ilgili anlattıklarını "ilk ve son" olarak nitelendirdi...

Meslek hayatınız boyunca sizi en çok sevindiren olay neydi?

- Erkan Yücel, Genco Erkal ve Münir Özkul ile tanışmamdır. Yücel ve Özkul beni meddahlık konusunda yetiştirdiler. Tuncel Kurtiz 1994 yılında Leman'da beni sahneye davet etti. Çok beğendiler, adım duyulmaya başlandı. Belli bir texte bağlı kalmadan doğaçlama yapıyordum sahnede. 

O zaman sizin için Stand-up'ın öncüsü diyebilirmiyiz?

- Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, ilk doğaçlamayı ben yaptım. Cem Yılmaz ve Ata Demirer beni sahnede görüp etkilendiler ve sahneye çıkmak istediler. Cem Yılmaz'a bir şeyler hazırlamasını söyledim. İlk biz izledik ve beğendik. Sonra hiç beklemediği anda onu sahneye davet ettim.

Cem Yılmaz sahnede heyecanlı mıydı? İlk ne anlattı?

- Elbette çok heycanlıydı. O dönem ben 'Uzay Çiftçileri' adında dini bütün bir yazarın fantastik romanını okuyordum. Ciddi bir dille yazılmıştı. 'Türkler uzaya giderse ne olur' du konusu. Türkler bütün uzayı ele geçiriyorlar ama bir tek ay onların değil, kafayı aya takmışlar ve elde etmek istiyorlar. Sonunda bir formül bulunuyor ve maç yapmaya karar veriyorlar. Ben bunu eğlenceli bir şekilde sahnede kitabın da adını vererek anlatıyordum. Cem'de sahneye ilk çıktığında uzayla ilgili bir şeyler anlattı.

G.O.R.A'YI 'UZAY ÇİFTÇİLERİ' KİTABINDAN ALDI

Uzay dediğinizde aklıma hemen G.O.R.A geldi?

- Doğru gelmiş. Bu uzay konusu üzerinde bol bol espri ürettik. O dönem Cem Yılmaz ve Erdil Yaşaroğlu iyi arkadaşlardı hala da öyleler. İkisi de iyi çizerlerdir. Sürekli uzay esprisi yapıyorduk. Ve yıllar sonra G.O.R.A vizyona girdi. A.R.O.G'u da unutmamak lazım. Maç bölümleri bahsettiğim kitaptada mevcuttur. Google'dan bulabilirsiniz.

G.O.R.A için sizin fikriniz diyebiliriz yani?

- Kesinlikle! 'Uzay Çiftçileri' kitabından yola çıkıp anlatmıştım. Kitabın adını da vermiştim sahnede anlatırken. O dönem oyunumu izleyenler şahittir.

Cem Yılmaz'ın sahne hayatı nasıl gelişti?

- İlk ben kendi sahnemde ona yer vermeye başladım. Kısa kısa. Sonra baktık insanlar seviyor benimle aynı sürede sahnede kalmaya başladı. Bana çok turne teklifi geliyordu. Cem'e sürekli sen de turne yapmalısın diye direttim ama o "Beni Leman dışındakiler anlamaz" dedi ve istemedi.

Sonra? Leman Kültür'den dışarı ne zaman çıktı?

- Bakırköy'de açık havada gösteri yapacaktım. Cem'e de ısrar ettim. Sahneye çıkmadan önce 2. bir yaka mikrofonu talep ettim ki gösterim sırasında Cem'i sahneye çağırayım. Kişi yüzmeyi denizde öğrenir derdi hocam. Tabi Cem'in sahneye çıkacağından haberi yoktu. Sahneye davet ettim ve herkes çok beğendi.

CEM YILMAZ'A HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!

Buraya kadar her şey çok güzel. Hocalarınız size el vermiş siz Cem Yılmaz'a. Bunda ne gariplik var?..

- 1996 senesinde Bilkent Üniversitesi'nde gittiği bir konferansta onun hakkında hiçbir şey konuşmadığım halde, "O kim ki lan" vb. ağır şeyler söylemiş. Öğrenciler şok olmuş ve bir dilekçe yazıp altına telefonlarını yazarak imza atmışlar. Protesto etmişler. Bana yolladılar görünce şaşırdım.

Aramadınız mı, ne oluyor diye?

- Hayır, Günel Özkul'la Bebek Kahve'de otururken Cem'i gördüm. Yanıma çağırdım ve sordum. Bana yalan yanlış şeyler söyledi. Şaka yaptım dedi, ben de çok sinirlendim. Hala da sinirliyim ve ona hakkımı helal etmiyorum!!!

Kendisine dava açtınız ve kazandınız. Savunması nasıldı?

- Ben mahkemede hiçbir şey istemedim. Sadece hak yolunu bulsun diye açtım davayı. Savunmayı basına verebilirdim insanlar gerçek yüzünü görebilirdi ama yıpranmasın diye yapmadım. Savunmasını anlatmayacağım. Dilerse kendisi söylesin.

KANITLARI YOK EDİYOR!

Peki, neden böyle yapıyor sizce?

- Çünkü Cem Yılmaz piyasada tek olmak istiyor. Para ve şöhret uğruna tek olan hayatını zavallılaştırdı. Sistemin Komedyeni oldu! Benim anlattığım her şeyin kanıtı var. Leman Kültür'de sahne alırken afişlere benim bölümümde onun da adını yazdırdık arşivlerden bakabilirsiniz. Açık havadaki insanlar da şahit. BKM'de çıktığında 'Hocam' diye bana teşekkür etti. Gösterilerimin afişlerini tasarladı! Kafa kafaya fotoğraflarımız var. Arşivlerde röportajlarımız vardı beraber. Hepsini kaldırttı. Siyasi duruşum açısından kimse benim yanımda olmadı.

LEMAN'DAKİ HERKES SUSUYOR!

Tüm bunlar olurken o dönem yanınızda olanlar, şahit olanlar neden konuşmuyor?

- Güçlü olmak para sahibi olmak başkalarının görmezden gelmesini mecburi kılıyor. Çok konuşması gereken insan var Leman'da basında bu olayı bilen ama menfaatlerinden dolayı susuyorlar. Ben sana anlattım sen beni tanıyorsun çünkü. Ben Cem'le var olmadım. yeteneksiz olsam nasıl dolsun salon? Daha da çok sözüm var ama bekleyelim. Sanatın mafyası olması çok kötü!

CEM YILMAZ, DEMİREL'İN ELİNİ ÖPTÜĞÜ GÜN
BENİM İÇİN BİTMİŞTİR!

Sizi inkar ettiği için mi bu kadar kızgın ve kırgınsınız?

- Vefa benim için önemlidir. Ayrıca sırf beni inkar etmesi değil. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını onaylayan Demirel'in elini öpen kişi o... Ve beni protesto etti. İşlerimi engelledi. Ekmeğimle oynadı.

Ekmeğinizle oynadığı kanısına nasıl vardınız?

- Ben turnelere gidince 1 hafta sonra peşimden o da geliyordu. Sırf beni yok etmek için. Ama unuttuğu bir şey var ben onunla var olmadım. Hala ayaktayım! 35 yıllık sanat hayatım boyunca Cem Yılmaz kadar kimse üzmedi ve hakkımı yemedi...

Ata Demirer'le aranız nasıl?

- Ata çok saygılıdır, çok iyidir. Hiç bozmadı kendisini. Bir tane hayatı olduğunu ve mutlu olması gerektiği şeyleri yapmasını biliyor. Kompleksi yok. Bir küçük teknesi bir de bağ evi var. Ve o bunlarla çok mutlu.

Ata Demirer sahneyle nasıl tanıştı?

- Beni izlemeye geliyordu. Beğeniyordu. Sonra Leman Kültürde o da sahne aldı. Ben çok beğeniyordum ama onu az kişi izlemeye geliyordu. Ben moral verdim teşvik ettim, bırakmamasını söyledim. Çünkü, müzikte, taklitte, hikaye anlamında çok iyiydi. Onun tek sorunu o dönem, insanların unutamadığı bu tarzı yapan Uğur Yücel vardı ve çok çok başarılıydı. Ata'ya devam etmesini, Türkiye'de yeni gelecek kuşağın onu seveceğini söyledim. Nitekim öyle de oldu.