11 Nisan akşamı saat 17:00'ye kadar sizlere "Çankırı VekiLeaks belgelerini" açıklamanın gayretinde olacağım. Bugün belgelerde 3'üncü bölümdeyiz...

ÖNCE AK PARTİ'DE SON SAATLER...
Ak Merkez'den (!) elde ettiğim bilgi ve iddialara göre aday adayları arasında en "belgeli" adayın HF olduğu şeklinde... Elinde kendisine rakip olarak gördüğü aday adayı ile ilgili dosya(lar) ile Ak Merkez koridorlarında bolca göründüğü ifade edilen HF'nin son operasyonu Rixsos Otel olmuş! Dün sabah Ak Merkez'in üst düzey hanımefendilerinin katıldığı sabah kahvaltısında HF yine elindeki dosyalardan bir örneğini kabinede görevli bakana iletmek istemiş!

Konuyla ilgili olarak kendisine ulaştığım Ak aday adayı HF "Böylesi bir olay yok, şahsımla ilgili böyle bir spekülasyona neden giriliyor bilmiyorum! Günahımıza giriyorlar. Bu alçaklık! Böylesi hal ve davranışlar bizlere yakışmaz! Bu işi Çankırı'da yapanlar varken, onlardan bizlere sıra gelmez! Böylesi bilgileri sizlere ulaştıranların amacı nedir bilmiyorum" dedi.

Ak Parti adaylarından milletvekili SK ile TBMM'de yaptığım son görüşmede kendisini oldukça rahat ve hayli sabır gösteren bir durumda gördüm. Yaşanan süreci olabildiğince iyi takip etmesinin yanısıra 10'un üzerindeki ilin aday adayları ile yapmış olduğu mülakat görüşmelerinin kendisinde bıraktığı yorgunluk da belirgin olarak hissediliyordu.

SK ile ilgili söyleyebileceğim son not, İl Genel Meclisi Başkanlığı seçimlerinde tahminlerimin üzerinde "pasif" kalması oldu! Geçtiğimiz günlerde bir cümle ile belirttiğim "uçtu" (!) ibaresi galiba gerçeğe dönüşmek üzere ki, SK yapması gereken son hamleyi O. Canbaz'ın seçilmesi arefesinde gösterememiş olsun...

Ak Parti aday adaylarından avukat İŞ ile ilgili olarak iki cümle yazma zamanı geldi diye düşünüyorum. İŞ kendini piyasadan soyutlayarak, kaza kurşununa heder olmama yönünde gösterdiği ihtimam bakalım nasıl sonuç verecek! Kendisiyle ilgili duymuş olduğu güvenin AK Merkez'in yüksek katlarında ve dahi "kozmik oda"da nasıl bir değerlendirmeye tabi tutulacak, hep birlikte göreceğiz!

Son aldığım bilgilere göre avukat İŞ, listede yer alacak ikinci isimle ilgili kendince fal açıyor gibime geliyor! Neden mi; Bir gün Akman, ertesi gün Kınıklı diye düşünce ifade eden İŞ'in, cumartesi falı galiba son kararı olacak!

Diyeceksiniz ki, iki zarif hanımefendi ile ilgili bilgi notu yok mu? Olmaz mı! EB işinde gücünde! Aday adaylığını farklı bir strateji ile sürdürüyor... ÇP ise o da kendince bir strateji belirlemiş, o yolda gidiyor... Aldığım son bilgilere göre Çankırı'da seçim merkezi oluşturacak bina arayışına girmiş... Galiba Çankırı ezberi açıklanacak AK Merkez listesi ile bozulacak...

Ne dersiniz!

GELELİM MHP'YE...
Bugünkü notlarım arasında MHP aday adayları ile ilgili çok fazla bilgi bulunmamakta.

Pazartesi günü akşamı sona eren ve bilgisayar ortamında gerçekleştirilen parti içi temayül sonuçları aday adayları tarafından merakla beklenirken, aday adaylarından avukat Ahmet K. Mastı geride bıraktığımız haftanın en aktifi oldu. Yerel basından takip ettiğim kadarıyla çeşitli stk'lar ile yapmış olduğu görüşmeler Mastı'yı bir adım öne taşıdı. "Ahmet Göksel'e dikkat" (!) cümlemle birlikte MHP adayları arasında Mastı'ya da dikkat deme zorunluluğumu belirtmeden geçemeyeceğim.

KİM TAKAR ÇANKIRI VALİSİNİ!
Geçtiğimiz günlerde Çankırı Valisi (pardon) kasabanın şerifi Çerkeş'de bir programa katılmış.

Program bitiminde bir vatandaş Vali Uzun'a yaklaşmış ve kendisinden, yaşadığı sorun ile ilgili yardımcı olması talebinde bulunmuş!

Vatandaşın derdi; Hisseli olarak oturduğu evden, diğer hissedarların açmış olduğu dava sonucu mahkeme kararıyla tahliye edilmiş.

Gariban vatandaş Vali Uzun'a "Hakimle bir konuşsanız" (!) mealinde cümlelerle yaklaşınca, Sayın Uzun:

- Bu durumda ben bişey yapamam ki! deme zorunda kalmış.

Bizim gariban vatandaş ısrarını sürdürmüş ve "Valisin, yaparsın" deyince, sahneyi izleyenlerden bir tanesi "Kim takar Çankırı Valisini" (!) deyivermiş...

Bunu duyan Vali Uzun da aynen "Kim takar Çankırı Valisini" (!) demiş! Ve böylesi bir cümle Vali Uzun'u merakla izleyen yüzlerde de sesli tebessümlere neden olmuş...

21 Haziran yaklaştıkça, bir haller olmaya başladı Şerif Taytıs'a!

Allah hayır etsin...

AZ BİRAZ DA ANKARA'DAKİ FED-BA'YA!
Geçen yazımda Ankara'daki Fed-Ba ile ilgili yaptığım değerlendirmeler, gecekonducuyu fena dellendirmiş olacak ki, salyalarını akıtacak bir sayfa bulmuş!

4 satırda ifade etmek istediği cümlelerini "gazeteci bozuntusu P." diye noktalamış!

Ne güzel... Böylesi bir cümle ancak ve ancak böylesi bir söyleyene yakışır!

Neden mi? Söyleyenin "başkan bozuntusu P" olduğunu sadece ben değil, cümle alem bildiği için...

Bozuntu(!)'lardan arınmış Çankırı'ya doğru koşmaya devam... Kalın sağlıcakla...