Kaçakçılar “masum”, devlet “suçlu”!

 

Omurgasız bir gazetenin “Devlet halkını bombaladı” diye manşet attığı; yine ilkesiz ve kemiksiz bir siyasetçinin “Devlet özür dilesin” diye şempanzelik yaptığı; devletin kaymakamının bir avuç soysuz ve piç tarafından tartaklandığı; bu devletin maaşını yediği halde bu devlete ve millete hainlik eden milletvekillerden birinin halkı kışkırtarak kaymakamın üzerine saldırttığı bir ülkede yaşıyoruz…

O ülke ki, sınırda kaçakçılık yapan kaçakçılara neredeyse “vatan şehidi” muamelesi yapılacak; kaçakçılık yaparken kazara vuruldukları için özür dilenecek; o da yetmedi bunlara tazminatlar ödenecek… Ve yine o kaçakçılar “sivil” denilerek, “masum” denilerek aklanmaya çalışılacak… Bu nasıl bir iştir, anlayanınız var mı?

Düşünebiliyor musunuz, kaçakçılık yaptıkları sırada ölen o kaçakçılar için “onlar yıllardır geçimlerini böyle kazanırlar, ekmek parası için yapıyorlar ve devlet bunları bombalıyor” diye serzenişte, şikayette bulunanlar var bu ülkede. Ya hu, bu nasıl bir ülkedir ki, terörün en hassas olduğu bir bölgede yörenin köylüleri ellerini kollarını sallayarak kaçakçılık yapıyor ve bu da meşru, yasal ve doğal görülebiliyor? Kapıkule’den bir cep telefonu geçirmek deveye hendek atlatmaktan zor iken, nasıl oluyor da Güneydoğu’da her türlü kaçakçılık normal bir eylemmiş gibi addediliyor? Bu işte gariplik yok mu?

Mazot getiriyorlarmış, bunu gayriresmi yollardan satıyorlarmış, vergisiz algısız parayı ceplerine atıyorlarmış… Masal böyle devam ediyor. Fakat masaldan ötesi gerçekler ne olacak? Mesela elde edilen gelirin büyükçe kısmı PKK’ya gidiyor. Mesela, katırlar üzerinde mazot kaçırılıyor ama bunun yanında başka şeyler de kaçırılıyor, silah, bomba, uyuşturucu gibi… Mesela bu katır kervanı içinde sınırdan girip çıkan örgüt elemanları oluyor… Ama heyhat, bunlar dile getirilmiyor ve “masum” insanlar öldü diye vaveylayı koparıyorlar.

Kimse da kalkıp sormuyor: Ya hu arkadaş, gecenin o saatinde, üstelik teröristlerin giriş çıkış yaptıkları güzergah üzerinde onca insan sağlıklı yürüyüşe mi çıkmışlardı? Kanunen, hukuken yasak ve suç olan bir eylemi gerçekleştirdiklerini o kişiler bilmiyorlar mıydı? Nasıl oluyor da bu insanlar birdenbire masum oluveriyorlar?

Tamam, o insanlar sadece kaçakçılık yaptıkları için o şekilde ölmeyi hak etmiyorlar. Onun cezası kesinlikle bu değildir. Ama herkes de biliyor ki bu talihsiz bir kaza idi ve o kişiler öldü. Fakat, onların bu şekilde ölmüş olmaları onları kesinlikle “masum” yapmaz.

Gitgide zayıflayan ve kan kaybeden ve artık köşeye sıkıştığını anlayan PKK, devlet ile halk arasına daha sert çizgiler çekmek amacıyla kendi soyundan insanları feda etmiş; kasıtlı ve planlı ihbarla bu köylüleri ateşe atmış; bu yanıltıcı istihbarat ile hareket eden silahlı kuvvetler de -daha önce üstten ağzı yandığı için- bu kez tedbirli davranmış ama ne yazık ki bu talihsiz olaya sebebiyet vermiştir.

Kısacası, PKK’nın kendi insanlarını bile sanki birer kibrit çöpüymüşçesine ateşe atması onlar açısından verimli olmuştur. İstediklerini almışlardır. Bizim bazı andaval medyamızın kalemşorları ve yine bazı aptal siyasetçilerimiz sayesinde de bu verimi arttırmışlardır.

Evet, işte böyle bir ülkede yaşıyoruz. Sınırdan onca illegal maddeyi kaçırıp haksız kazanç sağlayan insanlar “masum”, onları kazara vuran devlet de “suçlu” oluyor…Yazıklar olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
3 Yorum