İsimsiz badem türevi Çankırı'da
Bugünlerde manav ve kuru yemiş tezgahlarında taze “bademleri” görmek oldukça normal olsa gerek. Çankırı’da 1958
yılında yaşanan ve can ile büyük maddi kayıplara neden olan sel baskını sonrası “erozyonu önlemek” amacıyla dikilen bol miktarda badem ağaçları bu günlerde meyvelerini veriyorlar.
Çankırı çevresinde bulunan badem ağaçları ile birlikte bir de boyu 1-1.5 metre yüksekliğinde karşıdan gördüğünüzde “çalı çırpı” sanabileceğiniz ancak yanına yaklaştığınızda bademe benzeyen “meyveleri” olan ve hemen her yerde görülen bir badem türevi ile karşılaşıyorsunuz.
Yine yaptığımız küçük bir araştırmada bu “badem türevinin” özellikle Çavuşköy, Yeniköy ve Hıdırlık köyü mevkilerinde doğal ortamda bol miktarda rastlanmaktadır. Özellikle sosyal güvencesi ve dar gelirli vatandaşların bu “badem türevini” romatizmal ve baş ağrılarının tedavisinde kullanıyorlar. Nasıl mı? Aynen hap yutar gibi yutarak!
Şimdi gelin isterseniz Çankırı’nın çevresinde ve köylerinde bol miktarda rastlanılan bu bitki örtüsü hakkında yıllardır Çankırı’da adı “Çevreci Kadir”e çıkmış Kadir Yavuz’a kulak verelim ve “ağrı kesici” badem türevini ondan dinleyelim:
“İlimizde bir badem türevi vardır ki dünyada eşi benzeri yoktur. Bununla birlikte bu badem türevinin literatürde de isminin olmadığını düşünüyorum. Neden derseniz, çevreye ve doğaya duyarlı olan tüm yabancı insanlara bu bitkiyi gösterdim. Ne gören ne de duyana rastlamadım. Yöremizde kırsal kesimde yaşayan insanlarımız genelde bodur badem, çoban bademi, yabani badem vb adlarla isimlendirirler.
Üzülerek belirteyim ki, ilimizde bulunan başta Orman Fakültesi olmak üzere, Valiliğe bağlı İl Çevre Müdürlüğü de bu konuda herhangi bir araştırma yapmadı.
Oysa Çankırı ve çevresinde çalıyı andıran bodur bir bitki, görsel olarak bademi andıran meyve ve çiçek yapısı ile tuz ve kirecin en yoğun olduğu sarp alanlarda, otun dahi yetişmediği alanlarda ortaya çıkmakta.
Üretimi ve dikimi kolay olmasına karşın dikimi de yapılmaz. Erozyon kontrolü için ideal bir bitki olmasına karşın bu yönde de kullanılmaz! Bu bitki kendi meyveleri ile dikimi yapılır bu meyveler dikimden sonra fidan olur gelişir. Üç beş yıl sonra da ergenliğe ulaşır ve meyve verir.”
Çevreci Kadir Yavuz’un “baş ve romatizmal ağrılara iyi gelen” badem türevi ile ilgili olarak düşünceleri böyle. Bunun yanı sıra Kadir Yavuz’un “ismi olmayan badem türevi” ile ilgili bir de önerisi var ki hiç de yadsınmayacak bir öneri!
Kadir Yavuz “ismi olmayan” bu badem türevine Türkiye’de erozyon kaybı ile yıllardır başarı ile büyük mücadele veren Hayrettin Karaca’nın adının verilmesini öneriyor. “baş ve romatizmal ağrılara” iyi gelen bademin ismi “Hayrettin Karaca bademi”.( literatürde olmayan, literatüre yeni giren her nesnenin adının verilmesini bunu bulan literatüre girmesine neden olan kişi istediği ismi verme hakkı verilmiştir.)
Kadir Yavuz bu bademin ismini Hayrettin Karaca olarak vermiştir. Girişimleri literatüre girmesi yönünde olacaktır.