Metin YILMAZ
‘Ilgaz’ dergisini Türk Edebiyatına kazandıran öğretmen: İsmail Karaahmetoğlu
Naif ruhlu insanları edebiyatla buluşturan öğretmenlik mesleğini icra ederek, topluma ışık yaymış yazar ve şairlerimizden biridir İsmail Karaahmetoğlu. Öğrencileri; onu “Altın kalpli bir öğretmen, müthiş üretken bir edebiyat adamı.” olarak tanımlıyor ve büyük saygıyla anıyor…
Şair-yazar-öğretmen İsmail Karaahmetoğlu’nu, 2012 Temmuz’unda Ankara Yenimahalle’deki evinde ziyaret ederek, sıcak bir söyleşi gerçekleştirmiştik. İsmail Hocam ve eşi Ayşe ablanın misafiri olduğum o gün; hayatımın en güzel buluşmalarından biridir. Rahmetli, kucak kucak ciltli Ilgaz dergilerini ve yayınladığı kitapları önüme koyarak, büyük bir coşkuyla birlikte olduğumuz 6 saat boyunca not almamı istememiş, "Sadece dinle; çünkü zaten yeterli belgeleri giderken sana vereceğim..." demişti.
Karaahmetoğlu 1925 yılında Ilgaz’ın Ömerli köyünde doğdu. 1948 yılında Erzurum Öğretmen Okulu’nu, 1958 yılında da Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi. Ilgaz Ortaokulu Müdürlüğü ve Ankara’da çeşitli liselerde Edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1981 yılında emekli oldu. İsmail Karaahmetoğlu deyince akla ILGAZ Dergisi ve Nasreddin Hoca geliyor.
Anadolu’yu, Atatürk’ü, Millî Mücadeleyi yüksek bir Türklük şuuruyla anlayan, anlatan ve kaleme alan İsmail Karaahmetoğlu, ILGAZ dergisinin ilk sayısını Ekim 1961’de yayınladı. 37 sayısı Ilgaz’da yayınlanan dergi, Karaahmetoğlu’nun Ankara’ya atanmasından sonra yayın hayatını Ankara’da sürdürdü. İsmail Hoca’nın tamamen kendi imkânlarıyla çıkardığı ILGAZ dergisi, 1981 yılına kadar yani tam 20 yıl, 243 sayı yayınlandı.
Ilgaz’da doğup Türk edebiyat tarihimizdeki yerini alan ILGAZ dergisinin kadrosunda iki önemli şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Ceyhun Atuf Kansu da vardı. (Derginin çıkışında yol arkadaşı rahmetli Murat Sinan’ı da anmadan geçmeyelim.) Ceyhun Atuf Kansu, ILGAZ dergisi hakkındaki düşüncelerini şöyle özetliyor: "Ilgaz dergisini hep bir halk okulu, bir köy okulu gibi gördüm ben. Onun yapraklarında soluk almam istemem de bu özel niteliğinden doğuyor."
Yazı İşleri Müdürlüğünü eşi Ayşe Hanımın yaptığı ILGAZ dergisinde "Ömerlili" mahlasını da kullanan İsmail Hocam, ILGAZ dergisinin ilk sayısını Ilgaz’ın köylerinde ortaya çıkan "guatr" sorununa dikkat çekmek için yayınlamış... Bu konuda şu açıklamayı yapıyor:
"Ilgaz Atatürk Ortaokulu Müdürlüğüm dönemimde, öğrencilerimde, yüzde 80 oranında guatr saptandı. Ilgaz köyleri Hacıhasan, Arpayeri, Mülayım-Yenice, Kazancı, Çomar, Musaköy, Kale, Kacan, Bucura vb. lerinin guatrlı oldukları, yerlerinde araştırıldı. Ortaya çıkan yüzde oranları, memleketimizin guatr bölgesi olduğunu gösterince bu durum, Sağlık Bakanlığı'nın bilgilerine sunulmuştur."
Ilgaz'daki guatr sorunu üzerine bir de şiir yazar Karaahmetoğlu:
"Bu iyotsuz suların
İyotsuz toprakların
Ölüm oyunu
Yeşilçamlıklar içine
Gömülmüş köylerin
Kuşaklar boyu süren
Guatr sorunu."
Ünlü şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca da "Boğazlak" şiiriyle, Ilgaz’daki guatr sorununu gündeme taşır.
"Bu iyotsuz toprağın oyunudur,
Dağ taş kocaman bir sayrılıkla kuru.
Ya bir yanında büyür,
Ya iki yanında boğazının kocaman
Boynunda ölümün uru."
Birisi Almanca olmak üzere dört Nasreddin Hoca kitabı bulunan İsmail Karaahmetoğlu, tam bir Nasreddin Hoca uzmanıydı... "Her çağın Timurları'nın tekerine taş koyan, bir Nasreddin Hoca vardır..." sözü de onundur. ILGAZ dergisinde Nasreddin Hoca’ya daima özel yer veren Karaahmetoğlu; "Nasreddin Hoca fıkraları" yerine Türk Dil Kurumu’ndan yeni bir adlandırma talebinde bulunmuş ve Ömer Asım Aksoy’dan şu cevabı almıştır:
"Karahmetoğlu arkadaşımız, Nasreddin Hoca fıkraları ya da letaifi diye anılan özgün parçalara, Türkçe bir karşılık bulunmasını istedi. Bir arkadaşımız ‘Güldüşün’ önermiş. Ben, bu karşılığı başarılı buldum. Fıkranın, latifenin başka anlamları da vardır Nasreddin Hoca’nın buluşlarıysa özel bir tür sayılacak niteliktedir. Her fıkra, her latife hocamızın buluşları değerinde değildir. Oysa 'Güldüşün' hocamızın adı söylenmese de bu türü anlatacak güçte ve güzelliktedir." (Ilgaz, Temmuz 1976)
Bu cevaptan sonra Nasreddin Hoca fıkralarını Güldüşün olarak adlandıran Karaahmetoğlu, bu ismi torununa da vermiştir. Akşehir Belediyesi 1973 yılında Karaahmetoğlu’nu "Fahri Hemşeri" seçmiş ve 1974 yılında yapılan Nasreddin Hoca Şenliklerine "Güldüşün Şenlikleri" adı verilmiştir. Karaahmetoğlu'nun kitaplarından birinin adı da Güldüşün'dür.
1962 yılında Türk Dil Kurumu üyeliğine seçilen Karaahmetoğlu, Ceyhun Atuf Kansu adına kurulan şiir ödülünün seçiciler kurulunda da 8 yıl yer almıştır. Millî Mücadelenin Çankırılı kahraman kadınlarından Ilgazlı Yanığın Emine ablayı, ILGAZ dergisi yoluyla Çankırı’ya ve Türkiye’ye duyuran da İsmail Karaahmetoğlu’dur.
ILGAZLI YANIĞIN EMİNE ABLA
Ilgaz dağlarında çocuk doğurdun
Memende süt yoktu, karla doyurdun.
Sardın sarmaladın sırtına vurdun,
Terk etmedin yine karlı yolları.
Ilgaz; Anadolu'nun bir yüce dağı ise, İsmail Karaahmetoğlu da Ilgaz'ın kurucusu ve yazın dünyamızın uzun soluklu Anadolu temsilcisidir.
İsmet Kemal Karadayı (Düşün Sanat Dostları, s. 91)
İsmail Karaahmetoğlu 12 Eylül 2019 tarihinde vefat etti, kabri Ankara Karşıyaka mezarlığındadır.
Buradan Çankırı İl Kültür Müdürümüze, Ilgaz Kaymakamımıza ve Belediye Başkanımıza sesleniyorum:
Bir kitabının ön sözünde “Bu toprakları bizlere bırakıp gidenlerin değerini; öldükten sonra değil, sağlıklarında bilmek boynumuzun borcudur…” demişti Karaahmetoğlu... Ne yazık ki; kendisi ahde vefaya çok hassas bir şahsiyet olmasına rağmen hemşehrileri O'na, bunu çok görmüştür. Köyü Ömerli’de daha çiçeği burnunda bir öğretmen iken tarım, ev ekonomisi, çiftçi eğitimi konularında da önderlik yapan, hayatı başarıyla yürüttüğü mesleği yanında memleketine, milletine canla-başla hizmetle geçen İsmail Karaahmetoğlu’nu görmezden gelen Ilgazlı sivil toplum dernekleri de sınıfta kalmıştır.
İsmail Karaahmetoğlu köyü Ömerli, ilçesi Ilgaz ve şehri Çankırı ile hep övünç duymuş; memleket sevgisini son nefesine kadar her ortamda, her platformda büyük coşku ve samimiyetle dile getirmiştir.
Hem öğretmen hem de şair-yazar kimliğiyle arkasında kalıcı izler ve kıymetli eserler bırakan İsmail Karaahmetoğlu’nun adına öncelikle bir anma gecesi düzenlenmesi, akabinde de Ilgaz ilçe kütüphanesine ILGAZ İSMAİL KARAAHMETOĞLU KÜTÜPHANESİ adının verilmesi çok isabetli olacaktır.
ILGAZ
Yayla göğsü örgü saçım
El kulakta seslen koçum
Ilgazlıyım çamdır içim
Çam reçine kokar ILGAZ.Göğü deler iğne dallar
Ayşe, Fatma beşik sallar
Bağ bahçede altın eller
Yeşil yeşil güler ILGAZ.Çamlar yeşil şal saçağı
Mehmedimin bel bıçağı
Er gelirse asker çağı
Ay yıldıza koşar ILGAZDağlar, çam reçine
Kırkpınar’ın gir içine
Bak yaylanın mor saçına
Çıra çıra yanar Ilgazİsmail KARAAHMETOĞLU (1962)
ÖMERLİ GÜZELLEMESİ
Bucura çayı gürler
Eli kürekli erler
Çatal bentte su eyler
Ark boyuna koş köyümKarşımız Devrez suyu
Yayılır ova boyu
Bura Mehmetçik köyü
Yurt gözüne kaş köyümÖmerli’de meydan bol
Ayak bassa sızlar yol
Karaahmet sana kul
Yeniliğe koş köyüm.
Kitapları:
Atatürkçülüğün Çağdaş Boyutları, Sağırlar Değirmeni, Anadolu Aydınlığı, Gençliğin Yanık Kokusu, Güldüşün, Güldüşün Güneşi, Türkçemize Saygı...