Yer; Çankırılılar Vakfı Bahar Kahvaltısı organizasyonunun gerçekleştirildiği Beykoz Sabancı Öğretmenevi... Kürsüde iktidarın Çankırı milletvekili... Atalarımız "Dilin kemiği yoktur" derler. Zat-ı muhterem mikrofona öyle sarılmış ki, ses tonunun yüksekliğinden zaman zaman hoperlörden patlama sesi geliyor.

"Biz" diyor başlıyor saymaya…

Dinleyiciler ise kendi aralarında sohbet ediyor, hasret gideriyorlar. Kuru söylemlere alışmışlar. Hatip "Gelecekte Ilgaz Davos olacak’’ sözleriyle alkış bekliyor!

Belli ki Davos’a gitmemiş ve görmemiş. Gitse görse idi bu kıyaslamayı yap(a)mazdı.

Davos; 20. yüzyılda uluslararası bir üne sahip bir kış sporları merkezi olarak gelişti. Parsenn pisti dünyanın en iyi kayak pistlerinden biridir. Ayrıca 1971'den beri yıllık olarak düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na ev sahipliği yapmaktadır. Nüfusun çoğu Almanca konuşur. (Wikipedia) Davos Alplerde, Ilgaz Kuzey Anadolu Dağları üzerinde.

Davos Dünya miras listesinde, Ilgaz dağı ise Başbakan'ın sıkıştığında (15 Temmuz gecesi) kaçıp tünelde saklandığı bir yerde. İklim uymaz, bitki örtüsü uymaz, Dünyayı cezbedecek hiçbir özelliği olmaz.

Hasbel kader bir iki ay kar yağar kış biter. Kadınçayırı'nda kısa bir pist vardır. Telesiyeji sık sık arıza yapar, kayakçılar havada asılı kalır. Bu durumu ile mi Ilgaz Davos olacak?

Geçelim beyler böyle uçuk benzetmeleri, gerçekleri görelim, gerçekleri konuşalım.

Kış ayları biraz kar yağdı mı yolunun bile trafiğe açılmadığı Ilgaz yolu afedersiniz Davos’la sidik yarıştıramaz. Hayalci ve kandırıcı olmayalım. Zaten toplantı ortamında bulunanların da pek ilgisini çekmedi. Aveneden bir iki alkış hepsi o kadar.

Gelelim Kurşunlu’ya deniz getirme efsanesine.

Kurşunlu Köpürlü köyü yakınlarında temeli atılan ne zaman biteceği belli olmayan Kızlaryolu Barajı'nın ilk fizilibitesi 1985'de yapıldı. Yıl 2018. Biz yaptık değil 16 yıldır yapılamayanın temelini attık dense adil ve şık olurdu. Şıklık ne gezer, siyasi üslup malum. Kasımpaşa’dan öte geçemiyor.

Kurşunlu’ya deniz gelmez ancak su toplama göleti gelir. Neden mi anlatayım.

Güldürcek Barajı Dünya Bankası'na borçlanarak yapılan su taşkınını engelleme ve sulama amaçlı olarak yapıldı. Bu maksatla kanallar, kanaletler yapıldı. Devrez’in taşkın yaparak etrafına zarar vermesi önlendi. Ayrıca Dünya Bankası uzmanları Devrez vadisinde sulama yapılması, ne çeşit ürün yetiştirileceği konularında geniş araştırmalar yaptılar ve tavsiyelerde bulundular. Ne oldu hepsi havada kaldı.

Orta’ya deniz geldi ama yapılan alt yapı tahrip edildi. Sonunda Çankırı Merkez ve birkaç ilçenin içme suyu buradan temin edilmeye başlandı. Güldürcek Barajı yıllar geçmesine rağmen hala etrafı çıplak, erozyon barajı doldurmakla, baraj üstünde kalan yerleşim yerleri sularını kirletmekle meşgul.

Deniz denilince tatlı su balıkçılığı yapılır en azından. Güldürcek Barajı'nda ne balıkçılığı, ne deniz sporu ne de başka bir şey yapılıyor. Kızlaryolu Barajı'nın konumu da aşağı yukarı Güldürcek Barajı'na yakın. Baraj sonrası sulama yapılabilecek mi, ne tür tarım ürünleri yetiştirilecek, ekonomiye katkısı olacak mı? Bunları anlatan yok. Görünürde tek hedef Tosya dolaylarında yapılmakta olan Çeltik tarımına düzenli su sağlamak gözüküyor. Kurşunlu’ya deniz gelecek hikayesi böyle. Çankırı ekonomisine hiçbir şey kazandırmayacak.

Nüfusu yerinde tutabiliyor musunuz? Tutabildiğiniz nüfusa iş alanları sağlayabiliyor musunuz?

Sizler sadece bu sorunları ortadan kaldıracak projeleri gerçekleştirin sizleri ayakta alkışlayalım.

+++++

Su dediğin böyle olur

Hoca Nasrettin Kızılırmak boyunca yolculuk yapmaktadır. Yolculuk sırasında susar ve ırmaktan su içmek ister. Bakmış ki su kıpkızıl, pis ve çamurlu. İçilecek durumda değil. Kızılırmak’a kavuşan bir çeşme bulmuş, testisini doldurmuş ve Kızılırmak’ın üzerine dökmüş. "İşte yavrum su dediğin böyle olur" demiş.

Kalın sağlıcakla...