İçimde lanet bir kadın var
Asuman Krause “Hep hayal ettiğim iş” dediği Wipe Out adlı yarışmayla yakında tekrar ekranlarda olacak.
Wipe Out Türkiye dahil 58 ülkede yayınlanan ödüllü ve çok eğlenceli bir yarışma programı. Yarışmacılar Arjantin’deki 100 dönümlük arazi üzerine kurulu dünyanın en büyük oyun parkurunda 100 bin TL kazanmak için mücadele ediyor . Yarışmanın sunucu Asuman Krause kendi deyimiyle evin hanım kızı olarak tanınırken Wipe Out’u sunmaya başlayınca kariyeri bir anda değişmiş. Sunum şekli o kadar beğenilmiş ki, yabancı ülkelerdeki versiyonlarda da taklit edilmeye başlanmış. Fear Factor’ın ise dünyada bugüne kadarki tek kadın sunucu o. Anlayacağınız artık Asuman Krause, Endemol’ün bir üyesi. Yarışma kurallarının belirleneceği toplantılara da katılıyor, çekimlerin aksamaması için B planı da üretiyor... Endemol “Buraya kadarmış” diyene kadar başka bir iş yapmayı düşünmüyor. Krause ile kariyerini ve çocuk özlemini konuştuk.
Wipe Out’u sunarken sürekli hareket halindesiniz. Bir uçtan, diğerine koştururken “Güzel görünüyor muyum acaba” gibi bir kaygınız oluyor mu?
Hiç olmuyor. Hava da öyle sıcak ki... Bana kalsa fondotensiz çıkarım. Bir de insanlar doğallığıma alıştı, fazla makyaj, abartılı kıyafet aramıyor kimse. Onun da avantajı var.
Kariyerinizde Wipe Out’un önemli bir yeri var değil mi?
Hem de nasıl. Sadece kariyerim için değil kendimi ifade etmem açısından da önemli. Yakın çevrem, “Eğlenceli, sempatik, doğal bir kız” diye tanırdı beni. Ama bunları gösterebileceğim bir ortam yoktu. Wipe Out tam ben. Yapmacık hiçbir şey yok.
Peki Wipe Out’tan sonra Fear Factor gibi daha sert bir yarışmaya nasıl geçtiniz?
Pek çok insan şaşırıyor buna. Wipe Out’ta bu kadar kafa bir kızken, Fear Factor’da nasıl bu kadar gıcık olabiliyorsun” diyorlar. Ama şunu söyleyeyim: İçimde çok ters, lanet bir kadın da var.
Ne zaman ortaya çıkıyor bu yönünüz?
Ortada çok önemli bir sebep olmasına gerek yok. Eğer karşımdakinde ufak bir kötü niyet sezersem kuduruyorum. Sırf ona haddini bildirmek için sudan bir sebepten tartışma çıkardığım oluyor. Bir anda yaklaşmaya korkacağın birine dönüşebiliyorum. Tipik Koç burcu. Çabuk parlar, çabuk söner. Ama artık eskisi gibi delirmiyorum. O yönümü biraz törpüledim.
TEK ENDİŞEM ÇOCUK
Sizinle aynı dönem ünlenen mankenler, çoluk çocuğa karışıp evinin kadını oldu. Bir şeyleri kaçırıyor muyum acaba gibi bir hisse kapıldığınız oluyor mu?
Şimdi gönül yaramı deştin. Tek endişem çocuk yapmak için geç kalmış olmak. Çünkü bana göre çocuk hayatın anlamı. Ara ara hesaplar yapıyorum: “Şimdi doğursam 40 yaşına geldiğimde çocuk şu kadar olur falan” diye. Fakat bu planlayarak olacak bir şey değil. Hiçbir şeyin garantisi yok çünkü. Belki hiç olmaz. Belki de yarın burada karşıma bir adam çıkar, evlenirim. Biraz da hızlı olmalı bu işler. Yani benim için öyle. Çok uzayınca, yeri geliyor, adamın elma yemesi bile batıyor.
Peki evlenirseniz, her şeyi geride bırakır mısınız?
O tip şuursuzlardan değilim. Onlar bir adama âşık olup işini gücü geride bırakıyor. Adamdan ayrılınca da yepyeni albümümle geliyorum muhabbeti... İmaj tazeleniyor, değişik bir saç stili... Ee n’oldu, sevgili varken neden boş durdun? Ben evlensem de işime devam ederim. Bu kadar sene çalıştım, neden çöpe atayım.
Yarışmacılardan ilan-ı aşk edenler oldu mu?
Var var. Çok şekerler. Mesela “Neden geldin buraya?” diye soruyorum. “Sırf seninle konuşmak için” diyor.