Geleneksel Olta Balıkçıları Şenliği

“Sportif amaçlı amatör olta balıkçılığını kamuoyuna tanıtmak, amatörlük ruhunu geliştirmek, çevreye ve yaban hayatına karşı sorumlu bir şekilde yürürlükteki kanun tüzük ve yönetmeliklere uyulmasını sağlamak, yarışma heyecanı ile amatör olta balıkçılarını bir araya getirerek, onları kaynaştırmak, yarışma kültürü, paylaşım ve yardımlaşma anlayışını geliştirmek amacıyla düzenlenen geleneksel “Avdoğa Dergisi 9.Olta Balıkçıları Şenliği’ne tüm olta balıkçıları ve aileleri davetlidir.Bu yıl 9.uncusu yapılacak olan Avdoğa Dergisi 9. Olta Balıkçıları Şenliği, geçen yıl olduğu gibi bu yılda; buram buram Anadolu kokan ve medeniyetlerin birbirlerine tanışmasına şahit olan, Kırıkkale İlinin Keskin İlçesine bağlı şirin belde Köprüköy’de yapılacaktır.” ifadeleri ile başlayan ve devamında yarışma şartnamesi belirtilerek devam eden afiş yaklaşık olarak iki aydır meraklıları tarafından takip ediliyordu.

Geçen yıl düzenlenen 8.şenliğe, olta balıkçılığı ile ilgisi olmayan ancak bana eşlik etmekten hiç çekinmeyen arkadaşım Ufuk Bey ile katılmış ve oldukça keyifli bir etkinlik geçirmiştik. Ancak katılımcıların çoğunlukla aileleri ile katılmaları dikkatimi çekmiş Çankırı’dan katılımın olmaması beni fazlası ile de üzmüştü. Bu sene ise üç aile ile "ÇANKIRI TEAM" olarak etkinlikteki yerimizi alacaktık. Evet bu benim için Çankırı adına çok sevindiriciydi. Geçen yıl iki kişi iken bu sene üç aile olabilmiştik, umarım gelecek yıllarda bu sayı artarak devam eder, hatta benzer etkinlikler Çankırı’da da yapılabilir.

ETKİNLİĞİN AMACI KAYNAŞMA
Kalecik, Kırıkkale, Hacılar, Karakeçili güzergahını takip ederek sabah 07:30'da üç araç ve üç aile olarak başlayan yolculuğumuz 10:00 civarında Kırıkkale/Keskin - Köprüköy şenlik alanında sona ermişti. Şenlik alanına yakın bir sundurma altına yerleşmemizi müteakip küçük bir kahvaltının ardından gece uyuyacağımız çadırlarımızı kurup içerisine şişme yataklarımızı ve uyku tulumlarımızı yerleştirdik. Bir an önce bu işlerimizi bitirip şenlik havasına girmek istiyorduk, zira bu etkinlik bir yarışma değil, olta balıkçılarını bir araya getirerek onların tanışıp kaynaşarak bilgi alışverişi yapmalarını sağlamak, aynı zamanda da biz avcıların eş ve çocukları ile de kamp ortamında hafta sonunu birlikte geçirme imkanı vermek adına düzenlenen şenlik ve eğlence tadında bir etkinlikti. Biz de Ali Osman Bey ve ailesi, Bahri Bey ve ailesi ile ben ve eşim olmak üzere “Çankırı Team” olarak bu etkinlikteki yerimizi almıştık.

Sabahtan az olan katılımcıların sayısı öğlen civarı artmaya başladı. Bizler de suya açılacağımız botumuzun hazırlıklarını bitirerek karşılıklı şakalaşma ve sohbetler eşliğinde artık iyice etkinliğin içindeki yerimizi almıştık. Yanımızdan geçen dostlarla küçük sohbetler yaparak hatır sormalar, birlikte içilen çaylar balıkçılık ve doğa üzerine sohbetler adeta farklı bir zaman dilimini yaşamamıza sebep oluyordu.15:00 dolaylarında ateşin başına Ali Osman Beyin geçmesi ile kızartma tavasından harika balık kokuları gelmeye başladı, yanına benim hazırladığım kaşık salata da eklenince bir büyüğün ışığında yenilen yemeğin arkasından artık akşam üzeri avı için suya botla girme vakti gelmişti. Çocukların hevesini kırmamak adına can yelekleri ile emniyetlerini almamızın ardında yarım saat kadar onlara yaptırdığımız bot gezisi arkasından Ali Osman ve Bahri Bey ile birlikte turna balığı avlamak üzere oltalarımızla at-çek avına başlamıştık.

50 CM'LİK BALIĞI BOTA ÇEKMEK!
Belli belirsiz bir iki vuruşun ardından güçlü bir kuvvet ile sarsılan oltam suya doğru esnemiş ve misina kalama ayarından boşalmaya başlamıştı. Misinanın dibe doğru çözülmesine ve kamışın eğilmesine bakılırsa güçlü bir balık olmalıydı. Balığın sahte yem üzerindeki üçlü çapa iğneye iyice takılmasını sağlamak üzere tasmalamasını yaptıktan sonra bota doğru çekmeye başladım bu arada da Ali Osman Bey balığı sudan almak için kullanacağımız kepçeyi hazırlamıştı. Oltamın uç kısmını Ali Osman Bey’e doğru götürerek balığı kepçeledik ve bota aldık. 50 cm. civarı keskin ince dişleri ile bir turna yakışıklısı idi. Limit üstü olan bu balığı balık kıtkasına taktıktan sonra yaptığım ilk atışta oltama bir vuruş daha oldu. İlk balığın aksine dibe doğru değil balık su üzerine çıkmıştı ve tasmalama yapmaya çalışmama rağmen beceremedim ve oltadan kurtulmasına baka kaldık. Olsun zararı yoktu biz doğa sever avcılar olarak bu heyecanı yaşamıştık ve gönül rahatlığı ile 1,5 saat kadar süren kısa avımızın arkasından 20:00'de sudan karaya çıkıp botumuzun temizliğini ve sabah avı için hazırlığını yaptıktan sonra kampımıza döndük.

Öğle yemeği geç yenilmiş ve akşam yemeğini biraz geciktirecek olduğumuzda hep beraber şenlik meydanında yanan kamp ateşi başına toplanan katılımcıların arasındaki yerimizi aldık. Akşam olması ile katılımcı sayısı artık binli rakamlara ulaşmaya başlamış ve halada katılım devam ediyordu, sanırım katılımcıların bölgeye gelmesi sabaha kadar sürecekti. Ateşin başında açılış konuşması ardından Ankara bölgesi oyun havaları eşliğinde müthiş bir duygu ve sevinç yaşanıyordu. Katılımcı olan herkes gönlünce anın tadını çıkartıyordu. Aslında bu geniş kitlelere varan biz amatör oltacıların sevinç ve çoşkularının dışa vurumundan başka bir şey değildi. Bir süre daha eğlencenin tadını çıkarttıktan sonra kamp yaptığımız bölgeye gelerek artık kamp yapmanın huzurunu yaşarken sohbetin de en zirvesine ulaşmaya başladık. Masamız Oltacılarder başkanı Sayın Serkan İnanç Bey ve yönetim kurulu üyesi Sayın Gürkan Dönmez Bey’in iştirakleri ile de sürdürülebilir doğal yaşam ve avcılık adına geçen sohbetlerle de daha da bir renklendi. Tam bu esnada Avdoğa Dergisi editörü Sayın Kamil Üçbaş Bey ve eşlerinin bize katılımı ile artık sohbet tavan yapmıştı. Çankırı’da olta balıkçılarının dernekleşebilmesi ve diğer illerde olduğu gibi örgütlü bir hal alabilmeleri konusunda özellikle Serkan ve Gürkan Bey ile uzun soluklu bir bilgi alış verişimiz oldu.

GECE YARISI SOHBETİ SABAHA UZADI!
Katılımcıların sakin bir gece geçirebilmeleri için 24:00’de canlı müzik yayını sona erdirildi ve yavaş yavaş katılımcılar istirahat etmek üzere çadırlarına çekilmeye başladılar. Bizler de 01:00 dolaylarında çadırlarımızda su kenarında uyumanın hazzına vararak uykuya daldık. 01:00’de yatmış olduğum halde kendimi çok dinç bir şekilde 03.30’da uyanmış olarak buldum. Yanımda uyku tulumunda uyuyan eşimi rahatsız etmemeye çalışarak çadırımdan dışarıya çıkıp duman çıkartarak sönmeye yüz tutan kamp ateşimizi canlandırdım. Bir süre sonra gelen seslerden anladığım kadarı ile bazı katılımcılar hala sohbetlerine devam ediyorlardı. Karanlığın arasından yoldan geçen Serkan başkanımın “günaydın” sesi geldi. “Abi uyku tutmadı galiba seni de sohbetimize bekliyoruz” diyerek uzaklaştı. Şahsi temizliğimi yaparak Oltacılarder’in üye ve yönetim kurulunun bulunduğu bölgeye giderek masadaki yerimi ben de aldım. Masada Kamil Üçbaş Bey ve av malzemeleri ticareti yapan firmaların temsilcileri vardı. Eski avlarımızdan ve bu etkinlikten konuşuldu. Vakit nasıl geçti anlayamamıştık. Serkan başkanımın Çankırı’da kurulacak olta balıkçılığı ile ilgili bir derneğe her türlü maddi ve manevi destek vereceklerini belirtirlerken yavaş yavaş gün aydınlanmaya başlamıştı.

Ben kamp yerimizde sabah avı için hazırlıklar yaparken ilk uyanan Bahri Bey oldu sonra da Ali Osman Bey bize katıldı. Küçük bir kahvaltılık atıştırmasından sonra yarışma kayıt masasında kayıtlarımızı yaptırarak suya açıldık ve at-çek şeklinde avlanmaya başladık. Avlanma bölgemiz tarihi köprü ile Kapulukaya Baraj Gölü arası idi ve saat 11:00’de yarışma bitip değerlendirmeye geçilecekti.

Bir saatlik uğraşın ardından ilk vuruşumu oltanın ucunda hissettim ancak çok büyük bir balık olmadığını düşünüyordum ve balığı kepçe içerisine aldığımızda yanılmamış olduğumu gördüm. Yaklaşık 25 cm’lik limit altında bir balıktı. Balığı zedelemeden olta iğnesinden kurtardık ve suya yani ait olduğu yere büyüdüğü zaman tutmak üzere vedalaşarak bıraktık. 10:00 civarına kadar başka da balık tutamadık ve artık karaya çıkıp yarışmayı bitirme kararı alıp Bahri Beyin idaresinde kürek çekilirken oltama çok küçük iki dokunuş aldım yemin dip otlarına takıldığını zannetmiştim. Oltamı çekerken oltada vuruntusuz bir ağırlık vardı ve bota yaklaşık beş metre kala sudan görüntü almaya başladık. Balığın vücudu altındaki beyazlık görününce bizleri bir heyecan kaplamıştı. Ben oltayı sarmayı biraz yavaşlatarak Ali Osman Bey’in kepçeyi hazırlamasına zaman bıraktım. Kepçe yardımı ile bota aldığımız balık 60 cm. boyutunda yine yakışıklı bir turnaydı. Belki yarışmada derece yapabilecek ölçülerde bir turna değildi ama emeğimiz boşa gitmemiş ve balık yakalama hazzını yaşamıştık. Ekip olarak mutlu olmuştuk. Bu duygularla karaya çıkarak kamp yerine geldik.

ÖDÜL TÖRENİ VE EVE DÖNÜŞ!
Eşlerimizle ava gelmenin rahatlığını mükemmel şekilde hazırlanmış kahvaltı ve taze demlenmiş çayı gördüğümüzde daha iyi anlamıştık. Hep beraber yapılan kahvaltı sonrasında hakemler gerekli ölçümleri bitirmişler ve ödül törenine geçilmişti. Gerçekten çok iri ve güzel turnalar tutulmuştu. İlgili kategorilerde ödül töreni yapılarak dereceye girenlere hediyeleri verildi. Diğer katılımcılara da sponsor firmalardan gelen hediyeler kura ile takdim edildi. Dün sabahtan beridir süren kamp ve şenliğin artık sonuna gelinmişti, hüzün yorgunluğumun yerini almaya başlamıştı. Çünkü tarifsiz güzel duygular yaşadığım bu etkinlik her geçen dakika sona yaklaşılıyordu. El birliği ile malzemeler toplanmaya başlandı ve bakımları yapılarak araçlara yerleştirildi. Dönüş yolu başlıyordu ama dikiz aynasından geriye bakarken asla vedalaşmıyordum. İnşallah yine gelecektik. Doğa ile bütünleşen ve olta balıkçılığına gönül veren bu insanlar ile yine ekmeğimizi, bilgimizi, avımızı hiçbir menfaat ve samimiyetsizlik göstermeden paylaşmaya gelecektik.

Dönüş yolu boyunca içimde büyük bir gurur vardı. Geçtiğimiz yıl sadece iki kişi olarak katıldığım etkinliğe bu yıl üç aile olarak katılmış, hiçbir sorun yaşamadan yeni insanlar tanımış, yeni dostluklar kurmuş, eski dostlarımızla sohbet etmiş, yarışma etkinliğine olanca sportmenliğimizle katılmış ve “Çankırı Team” olarak şehrimizi temsil etmiştik. Her şeyden önce av ve doğayı paylaşmanın hazzını bir kere daha yaşamıştık.

Bütün av ve doğa severlere rastgelsin…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.