Vedat BEKİ
Dünyanın paraşütçüleri Bayramören'de buluşurken...
Dünyanın pilotları Haziran sonunda yine Bayramören’de kendilerini gösterecekler. Ve Bayramören’de gökyüzü yine şenlenecek.
Bu yıl gerçekleştirilen organizasyonun geçen yıla göre daha az bir heyecan dönemi geçirmesine karşın, başta yöre halkı olmak üzere Çankırı insanında çok daha fazla “kendine güven” duygusunun geliştiği bir süreç yaşıyoruz.
Geçen yıl bu günleri hatırlamak istediğimde aklıma ilk düşen anı “yamaç paraşütü de nedir?” sorusunu soranların bende bıraktığı iz olmakta!
O günlerde gerçekleştirdiğim farklı ilçe ziyaretlerimde gündemimin ilk maddesi olan “Bayramören yamaç paraşüt organizasyonu” sohbetine ilk girdiğimde karşımdaki Çankırılı’nın “Nedir bu yamaç paraşütü? Onlar gerçekten motorsuz mu uçuyor?” sorularını defalarca yanıtlamaktan hiç de bıkmamış ve inatla bildiklerimi anlatmanın gayretinde olmuştum.
Hiç de gocunmadan!
Kimsenin de gocunmasına meydan vermeden!
Bilmemek ayıp değildi, ancak olayın perde arkasını bildikleri halde Çankırı’nın tanıtımına, turizmine büyük katkısı olacak böylesi bir organizasyonu “engelleme” yönünde hiç de geri durmayanların sayısı bir elin parmaklarından çok daha fazlaydı!
Organizasyon tamamlanıncaya kadar bu “engelleyicileri” hiç mi hiç dilime ve kalemime dolamadan gösterdiğim gayreti, özellikle organizasyonun son gününde Bayramören’de yaşadıklarımdan sonra ister istemez “Yuh olsun!” başlıklı yazıyı hiç mi hiç altına üstüne bakmadan okuyucuyla buluşturmuştum!
Hoş, sonrasında yazıya karşı “yalancı pehlivanlar” da çıkmadı değil ama, yine de “mesaj” yerine çoktan ulaşmıştı!
Bu yıl organizasyonu ÇANHAVK gerçekleştiriyor. Bundan böyle de kurulan dernek işi geliştirmenin gayretinde olacak.
Ancak, gördüğüm o ki, bu yıl yapılan organizasyonla ilgili olarak geçen yıla göre daha bir az hareketlilik, daha az bir heyecan ve daha az paylaşım görüyorum!
Acaba yanılıyor muyum?
Fakat etrafa baktığımda ister istemez bu soruyu da kendime sormadan edemiyorum!
Bayramören’de yamaç paraşütü ile ilgili organizasyon, Çankırı’nın değil de, Bayramören’in organizasyonu imişcesine hareket ediliyor!
Ve bu durum da kişisel olarak benim hiç mi hiç hoşuma gitmiyor!
İlk kez geçen yıl yakalanan Çankırı’nın merkezi ile Batı’daki en uç noktada bulunan Bayramören arasındaki köprünün ayaklarının birleşebilmesi yönünde herhangi bir çaba gösterilmiyor!
Ya da böylesi tarihi bir fırsat hiç ediliyor!
“Her şeye maydonoz” olanlar nedense bu konuda hiç mi hiç “sorumluluk” almıyorlar!
Böyle bir davranış sergileyerek adeta kendilerinde olması gereken “özelliklerin” de bulunmadığını tescilliyorlar!
Yazık… Hem de çok yazık…
* * *
Bu yıl Çankırı Belediyespor, ligi ama öyle ama böyle bir şekilde “kümede kalarak” tamamladı!
Bazıları “kınaları” hazırlamıştı ama, maalesef hazırlanan “kınalar” elde kaldı! Umarım yakacak yer bulmuşlardır! Çünkü böylesi durumlarda “bonkörlük” yapmayı pek sevmezler!
Hayli meşakkatli ve can sıkıcı olaylardan sonra Çankırı (Belediye)Spor’un yaşadığı tüm imkansızlıklara karşın kümede kalması önemli bir başarıdır.
Bu durumu dahi sindiremeyen “İçimizdeki Karslılar”ı da göz ardı etmezsek, oldukça yüksek sayıda bir grubu “kınacılar” tayfasına eklemekte mahzur görmem!
Lafı buraya takarak “neşemi” bozacak halim yok!
Ben, çok yakın bir zamanda kulüp ismi üzerinden “Belediye” kelimesinin düşerek “Çankırıspor” günlerinin çok uzakta olmadığını düşünüyorum.
Bununla birlikte, yıllardır tesisleşemeyen, kendi şehrinde “otel parası” ödeyen bir takımın “yeni tesislere” kavuşacağının da müjdesini vermek isterim!
Evet, Çankırıspor kulüp yönetimi ve başta başkan Sevda Karaali Şireci işin önemli bir kısmını geride bırakarak, kulübün kendi tesislerine kavuşması için uzun süredir sürdürdüğü çalışmaları tamamladı ve iş son imzaya kaldı.
Özellikle son 6 yıldır “Kulübe çok büyük hizmetler verdikleri” iddiasında olan “Hormonlu Süpermenler” kulübün yaşadığı imkansızlıklara karşın “tesisleşme” yolunda attığı adımları “olumlu” olarak değerlendirmesini beklemek hayalden öte bir durum olsa gerek!
Neden derseniz, “varlıkları” proje üretip hayata geçirme yerine, var olanı “yütme”nin ötesine geçmeyen zevat, Çankırı (Belediye)spor’u kullanarak sayısını bilmediğimiz kaç binaya “kaçak katlar” çıkılmasına meydan vermiş olmalarına karşın, kulüp adına “taş üstüne taş koymayı” hiç mi hiç akıllarına getirmemişlerdir!
Ve yıllar yılları kovalayarak bu günlere geldiğimizde böylesi bir olayı da “hazmetme” şansları hiç mi hiç ufukta görülmemektedir!
Hoş, “Hormonlu Süpermenlerin” Çankırı adına yapılan güzellikleri “hazmedip hazmetmeyeceği” benim kişisel sorunum olmamakla birlikte bundan böyle söyleyebileceğim tek cümle “Gölge etmeyin başka ihsan istemez”den öteye geçmeyecektir!
Ancak “bağımsız denetim kurulunun” kendilerinden istediği “41 evrak”ın da “takipçisi” olduğumu hatırlatmadan geçemeyeceğim!
Tesisleşme müjdesi ile birlikte takımın yeni sezona hazırlık planlarının da yaklaşık 10 günden bu yana ABD’de bulunan Kulüp Başkanı Sevda Karaali Şireci’nin bugünlerde yurda dönmesi ile birlikte hız kazanacağını ve Çankırıspor’un BankAsya rüyasının startının sezon öncesi yapılacak planlama ile verileceğini söylemekle yetineyim ve bu konuyu da son talebimle birlikte kapatayım!
Ağalar beyler!
İşadamı, esnaf, sıradan Çankırılı!
Çankırıspor’u sadece ve sadece Başkan Sevda Karaali Şireci’nin omuzlarına yıkmakla bu işten sıyıramazsınız!
Bu durum, Sevda Karaali Şireci’ye yapılacak haksızlığın ötesinde, Çankırıspor’a yapılan bir haksızlık olur!
O yüzden, önümüzdeki sezon Çankırıspor’un çok daha huzurlu, çok daha sağlam adımlarla yer aldığı profesyonel ligde mücadelesinde, Çankırı’nın sanayicisi, Çankırı’nın işadamı, Çankırı’nın dinamikleri bu taşın altına ellerini sokmalıdırlar!
Aksi halde, kim ki ortaya çıkıp “Ben Çankırı için varım…” diye cümle kuracak olursa, bu sayfalardan en kallavisinden bir “şamar” yiyecektir haberiniz ola!
Yok öyle kuru kuru salavat!
Madem ki işin içinde Çankırı var… Pamuk eller cebe!
Hem böylesi bir sorumlulukta pay sahibi olmalısınız, hem de kulübün geleceği için kafa yormaya…
Aksini düşünen ve icraate koyan "Çankırılıyım" diye kasım kasım kasılmasın... "Çakmalar topluluğuna" dahil edilmesi işten bile değil!
* * *
Son 15 gündür yaşadığım olaylarla birlikte baharın çevreye yaydığı polenlerin bende yarattığı “alerjik hastalık” nedeni ve Sözcü18.com web sayfamızın “hosting” hizmetlerinin yurt dışına çıkış yoğunluğu nedeniyle sayfalarımızda yaşanan “özlenen özel haber” sıkıntınızın içinde bulunduğumuz haftada bolca telafi edileceğinin bilgisini verirken, sizlere sağlıklı, mutlu ve bahar tadında bir yaşam dilerim.
Saygılarımla…