Cumhurbaşkanı olmak istiyor ama “Cumhurbaşkanı öyle sap gibi durmaz” eğer Cumhurbaşkanı olursam “her şey benden sorulur” diyor…

Yani sözün özü; “ben kanun, yasa, yönetmelik tanımam, halk beni seçerse canım ne isterse onu yaparım” diyor. Tıpkı yıllardır yaptığı gibi…

O zaman, kat maliklerinin bizim apartmana yönetici seçtiği Abdülrezzak bey de bundan sonra kafasına göre takılabilir; kırmızı ışıkta geçer, kamulaştırma yapabilir, apartmanımızın önündeki yolu trafiğe kapatıp ayak bastı vergisi isteyebilir, hatta canı sıkıldığı zaman İmralı adasına gidip ada sakini ile tavla filan oynayabilir…

Öyle ya, onu da halk seçti.

Hele bizim muhtar… O çok daha fazla oyla seçildi; o da dış ilişkilerimizi düzene koymak için mitingler düzenleyip “eyyy Esed senin bir hafta ömrün kaldı” diye sürekli sıkabilir, nasıl olsa halk seçti. Salla gitsin…

Hatta Belediye Meclis üyesi Murtaza Cingoloz bütün Ankara’yı parselleyip içinde oturanlarla beraber satışa çıkarsa yeridir, eee ne de olsa halk seçti…

Beyefendi, talip olduğun makamın vazifeleri belli, hepsi Anayasamızın 104.maddesinde açık seçik bir biçimde yazılmış. Okuma yazması olan her insan bunu anlayabilir…

Senin ifade tarzın kabul görmüş olsa o zaman Türkiye’yi İ.Melih Gökçek’in yönetmesi lazım, öyle ya o da “eşek yükü ile oy aldı”, yani halk seçti…

Sana ne gerek var? Bırakalım İ.Melih Gökçek her yeri yönetsin, hatta Londra bile ondan sorulsun, İngilizler ondan iyi yönetici mi bulacak? Bilmediği bir şey olursa sana sorar olur biter. Nasıl olsa sen her şeyi biliyorsun.

Merak ediyorum, kısmet oldu attığın taş kurbağaya değdi ve seçildin, Allah da uzun ömür verdi yaşadın ve 5 sene sonra Cumhurbaşkanlığı da bitti sonra ne yapacaksın?

Allah senin köyünde oturanlara sabır ihsan etsin...