19 yıllık eşi Coşkun Sabah’a cep telefonunda yakaladığı mesajlar yüzünden boşanma davası açan Ceyda Sabah suskunluğunu Renkli Sayfalar için bozdu.

“İhanet iddiaları doğru. Olmasa neden böyle şeyler çıksın? Bir mesaj yüzünden evlilik bitirilmez ama mesajların içeriği de önemli. Ben Coşkun Bey’in ikinci telefonunda yer alan mesajlardan bir adrese ulaştım. Bu adrese gittiğimde tapusunun da Coşkun Bey’e ait olduğunu öğrendim. 2010 yılında almış. Az bir zaman değil. 5 yıl. Benim 30 Kasım’da bundan haberim oldu. Sonuçta 5 yıllık bir olay bu. Üzüntü verici tabii ki, ben de istemem 19 yıllık yuvamı yıkmak. Zaten üzerime düşen fedakarlığı bunca zaman yaptım. Bu bardağı taşıran son damla oldu. Bunu kabul edemeyeceğim.”

GİDECEK BİRİ VARSA COŞKUN BEY’DİR
“Coşkun Bey bunu yaptığına göre sonunu da düşünmesi gerekirdi. Hiçbir şey gizli kalmaz. Bu ortaya çıktığında benim yuvam ne olur, Ceyda buna nasıl tepki verir? diye düşünmeliydi. Beni tanıması gerektiğini düşünüyorum. Hayırlısı olsun. Benim yarı ömrüm Coşkun Bey ile geçti. Coşkun Bey’in çizdiği pembe tablo yok. İlk günkü durum neyse benim ciddiyetim aynı şekilde devam ediyor. Aynı evde yaşıyoruz. Benim boşanma davası açmam demek, evi terk etmem, iki çocuğumla alıp başımı gitmem demek değil. Gidecek biri varsa o da Coşkun Bey’dir. O da gitmiyorsa onu eve almamazlık gibi bir şey yapamam. Kanlı bıçaklı değiliz sonuçta.”

“Velev ki gitsem bile ben iki çocuğuma bu standartları sağlayabilecek maddi güçte değilim. Bir röportajda bahsetmiştim, bu da ilk ve son konuşmam olacak. Ben ’19 yıllık evlilikte hiçbir şeyim yok’ derken bunu kastetmiştim. Bunu Coşkun Bey de duymuş. ’19 yılda sana bir şey yapmak zorunda değilim’ dedi bana. Tabii ki, ben de zaten hiçbir zaman ‘bana şunu yap, bunu yap’ diye bir şey talep etmedim. Kendisi de bunu söyleyebilir. Sadece düğün hediyesi olarak bir araba almıştı. Onu da şirketin üstüne yaptı. Onun benim olmasını isterdim. Benim için özel bir anlamı olduğu için, düğün hediyesi olduğu için. Bunu da uygun görmedi, canı sağ olsun.”

SESSİZ SEDASIZ HALLEDELİM DEDİM…
“Etiler’deki ev neden bu kadar önemli bilmiyorum. Evini seviyor, ben de seviyorum. Çocukların bir düzeni var. Burada doğup büyüdüler. Orada iki tane ev var aslında. Kış bahçesi ile bağlı iki tane evimiz var. Boşanma davası açmadan önce bu işi anlaşarak bitirmeyi önermiştim. Çünkü iki tane çocuğumuz var. ‘Basına yansımasın, sessiz sedasız bu işi halledelim’ demiştim. Ona bir takım alternatifler de sunmuştum. İki evin birinde oturuyoruz, diğerinde eşyalar var depo olarak kullanıyoruz. ‘Birinde biz oturabiliriz’ dedim. Sahip oldukları değerleri kaybetmek istemiyorlar. Odaları var arkadaşları var. 19 yıl sonra yeni bir hayata başlayacağız, farklı bir hayat. Buna yumuşak bir geçiş olsun diye ‘Bahçeyi bölelim. Ben çocuklarımla yanda otururum’ dedim. Kendisi de her zaman çocuklarını ve beni sevdiğini söylüyor ya, böylece ayrılmamış olurlar çocukları hergün görebilir diye düşünmüştüm. Buna da sıcak bakmadı kendisi.”