Çankırılı patiseverler, 'sokakları değil içinizdeki kötülüğü temizleyin' dedi
Çankırılı 'patiseverler, dün Kucaklama Taşı'ndan başlayıp Karatekin Parkı'nda sonlanan yürüyüş büyük ilgi gördü. Şair Merve Erzan öncülüğünde biraraya gelen 'patiseverler' yeni sokak hayvanları yasasına tepkilerini dile getirdiler.
ÇANKIRILI patiseverler, Meclis'te kabul edilen ve yürürlüğe giren “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin uygulamada doğurduğu sonuçları protesto amaçlı bir yürüyüş düzenledi. Çankırılı şair Merve Erzan'ın sosyal medyadan yaptığı çağrı ile pazar günü biraraya gelen 'patiseverler', Kucaklama Taşı'ndan başlayarak Karatekin Parkı'na kadar ellerinde pankartlarla birlikte yasayı hazırlayıp Meclis'ten geçenlere "Sokakları değil içinizdeki kötülükleri temizleyin" sloganı atarak yürüdüler.
Patiseverlerin yürüyüşüne bazı vatandaşlar pencere ve balkonlarından destek verdiği görüldü.
Karatekin Parkı'nda toplanan hayvanseverlere seslenen şair Merve Erzan şu açıklamayı yaptı:
"Buradaki toplanma amacımız yeni çıkan yasanın yürürlükten kaldırılarak sokak hayvanlarına yapılan eziyetlere son verilmesini sağlamak.
Çevremizdeki illerde yaşanılan katliamı kendi ilimizde görmek istemiyoruz! Çevre illerde yapılan katliamları kınıyoruz. Biz sokak hayvanlarının özgürce yaşamasını istiyoruz. Ortaya yanlış bir yasa çıkarttılar, biz halk olarak ne kadar karşı çıksak da yasa Resmi Gazete'de yayınlandı! O yasanın içeriği bütün sokak hayvanlarının toplatılması ve sahiplenilmeyen hayvanlarında ÖLDÜRÜLMESİ!!! Sadece köpekleri kapsamıyor, bütün sokak hayvanlarını kapsıyor.
Belediyelerin yapması gereken çalışmaları hayvan severler yaptı. Hayvan severler de güçlerinin yettiği yere kadar yapabildi. Yapılması gereken çalışma, KISIRLAŞTIR, AŞILAT, TEDAVİ ET, BESLE ve YERİNDE YAŞAT olmalıydı. Hayvan severler belediyelerin üstlenmediği çalışmaları kendileri üstlendi. Aynı zamanda besleme yaptılar. Dünyada önce hayvanlar vardı, zamanla insanlar yerleşerek onların yaşadıkları alanları işgal ettiler ve şimdi de öldürmeye çalışıyoruz, geçmişte olduğu gibi.
Bundan 25-30 yıl öncesine kadar önce 'nüfusları azalsın' diye hayvanlar belediyeler tarafından zehirlenerek, vurularak öldürülüyordu, çözüm olmadı. Kısırlaştırma yapılsaydı çözüm olabilirdi.
1910 yılında 80 bin hayvan yemeğin suyun olmadığı Hayırsız Ada’ya bırakıldı. Ölüm çığlıkları her yeri kapladı, çare olmadı. Öldürmek hiçbir sorunu çözmez. Köpekler çocuklara saldırıyormuş. Sen çocuğunu sevgi dolu yetiştirirsen, hayvana taş atmaması gerektiğini, sevgi vermesi gerektiğini öğretirsen, ne çocuk zarar görür ne hayvanlar. Sen çocuğu korumak için ne yapabilirsin? Sevgi verebilirsin. Sevgi ile doğa güzelleşir. Sizin uyutmanız gerekirken, öldürmenizi gerektiren asıl mesele ne? Çocuğa, kadına, hayvana taciz ve tecavüzde bulunan sapıkları uyutacaksınız. Bunlar öncelikli kurallarınız olmalı. Kravat taktı takım elbise giydi diye suçunu indirmeyeceksin. Hayvanları öldürmek yerine hayvan ticareti yapan, çoğaltan suç işleyen insanları cezalandıracaksın, işyerlerini kapatacaksın.
Bizim en önemli meselemiz insanın insana saldırmasıyken, siz masum hayvanları uyutma kararı aldınız! Vicdan sahibi bir birey buna nasıl karar verebilir? Gencecik bir veteriner bile 'ben hayvanları uyutamam' dedi. O genç veteriner dahil hepimizin psikolojisi bozuldu ve bu genç veteriner bu uğurda canına kıydı. Bunun sorumluluğu kime ait? Yazık günah değil mi? Yarınlarımız, geleceğimiz olan çocuklara bu acıyı yaşatmak ne kadar doğru?"
Patiseverlerin ellerinde taşıdıkları; "İnsafsız olma sokak hayvanlarına kıyma", "Onlar sesini çıkaramıyor sen çıkar", "Çözüm öldürmek değil korumak", "Başıboş hayvan sorunu yok, başıboş insan sorunu var", "Hayvanlara uyarı! DİKKAT İnsan var! ÖLDÜRÜR" şeklinde sloganlardan oluşan afişlerle konuya duyarsız kalan vatandaşların dikkatini çekme ve yerel basının kendilerine destek vermesi talebiyle dağıldıkları görüldü. (Haber Editörü: Sevim Saylam)