Bahattin AYHAN
Çankırı hangi kasabadan üstün?
Ulaşımın oldukça kolay olduğu günümüzde bırakın kasabaları, mezrada yaşayanlar bile en azından büyük kentleri gezme, inceleme,' bizde yok burada var' deme olanağını buluyor. Çankırı’yı herhangi bir il ile değil de kasaba ile karşılaştırma ve nitelememize alınanlar, kızanlar var. Olacak doğal olarak. Bakışlarımız çok farklı. At gözlüğü ile bakmak veya bakmamak sorun burada…
Gerçeklere baktığımızda Çankırı’yı doğu illeri de dahil olmak üzere kıyaslayacak bir il bulmak zor. Sadece Çankırı merkezi değil, köyleri, yaylaları, mezraları, otlakları da bu işin içinde düşünün. Komşu Kırıkkale’ye bakalım. Daha düne kadar Ankara’nın ilçesi idi, Çankırı’yı fersah fersah geçti. Aynı şekilde Karabük de öyle. Görülüyor ki yakınındaki bir il ile dahi Çankırı’yı kıyaslama olanağı yok. Ya Çubuk ilçesine ne buyurulur?
Yerel seçim için aday adayları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Şimdilik gelecek ile ilgili hamasi söylemlerle seçim propagandalarına başladılar. Sanırım ileriki günlerde öncelikle kasaba gibi kasaba olmak ve sonrada kent olmak üzerine geliştirdikleri projeleri anlatacaklardır mutlaka.
Şimdi soralım?
İçme suyu geldi, eski tesisat değişti mi?
Çevre kirliği konusunda değişiklikler oldu mu? Akarsular kirlenmeye, etrafı çöp yığınına döndürmeye devam mı ediliyor.
Kanalizasyon kaç bin nüfusa göre planlandı ve yenilendi mi?
Sokaklarda yağmur suları sonucu seller oluşuyor ve binaların alt katlarını sular basıyor mu?
Üniversite kampüsünün alt yapı sorunları çözülebildi mi?
Şehrin eski dokusu korunarak Beypazarı örneğinde olduğu gibi halkın istifadesine sunulabildi mi?
Karatekin türbesi ön plana çıkarılarak, kalede düzenlemeler yapıldı. Neden Karatekin türbesi anıt mezar olarak yeniden dizayn edilmedi?
Sigara yasak, içki yasak, kız-erkek bir arada olması yasak, tesettür dışında giyim yasak, yandaş medya dışında okumak, seyretmek yasak olan ve olmakta olan Türkiye’de Çankırı’nın yeri nedir? Bu kadar yasağın arasında Çankırı’ya kim ilgi duyar dersiniz?
Eleştirenlere her türlü saldırı ve hakareti yapanlar acaba bu konularda insafa gelirler mi? Yoksa bildiğim bildik çaldığım düdük diyerek inatlaşarak, ötekileştirilerek, beyazlar diyerek yollarına devam ederler mi?
Olumsuzluklar içinde olumlu birkaç gelişmede var. Çankırı’nın gelecekte öğrenci potansiyelinin artacağını düşünen özel sektör yatırımcıları sembolik de olsa güzel yatırımlar yapıyor, mekanlar açıyorlar. Kasabanın kentleşmesine yardımcı oluyorlar. Yeterli mi, asla…
Turizm ve tanıtım konusunda Çankırı maalesef kaplumbağa kadar bile yol alamıyor. Örneğin tuz mağarasının turizme kazandırılması için yıllardır resmi uğraşılar neden neticelenmez? Çankırı turizmi demek Yıldıztepe demek değildir. Toplantılar yapılır, on yıllık eylem planlarından söz edilir. Sonuç? Sadece dostlar alışverişte görsünden öteye geçemez…
Londra Belediye Başkanı'nın ataları Çankırılı acaba Londra’nın herhangi bir semti Çankırı’ya kardeş ilan edilemez mi? Tövbe deyin, biz gavur kardeş istemeyiz. Müslüman beyazları bile kardeşliğe kabul etmiyoruz ki onları edelim. Kelimizi kapatır, burnumuzun doğrusuna gideriz.
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.