Av. İbrahim YAYLA
'Cadı avı'
Aşağıda yazdıklarım aynı Allah'a aynı Peygamber'e inanan ve kendini 'dindar' olarak tabir eden, memleket meselelerinden daha çok ayet ve hadislerle miting kürsülerinden Anadolu insanının kılcal damarlarına hitap edenleredir.
Zira kalabalık meydanlar, alınan oylar ‘haramı helal yapmaya’ kadirdir. Ne de olsa ‘rahmeti gazabını aşmış’ birisi tarafından yönetilmektedir aciz kullar…
Paralel yapı, örgüt ve daha bilmem ne fitne fesat ithamlar, iftiralarla kulların bölünüp ayrıştırılması ve bu eylemlerin dindar muhafazakâr kesimlerden gelmesi ne kadar üzücü ve manidardır.
Bu iftiraları, 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan hemen sonra alelacele ortaya atanlara ve meydanlarda höykürenlere sormak gerekir; daha düne kadar alkışladığınız, Türkiye’ye davet ettiğiniz, övücü sözleriniz mi doğru idi yoksa bugün yapıp söyledikleriniz mi? Hangisi gerçek yüzünüz?
Eğer Başbakan, yolsuzluk operasyonu ortaya çıkar çıkmaz, hukuk sistemimizin, demokratik hukuk devletlerinde olduğu gibi işlemesine müsaade etse idi; eminim hem ülke hem de AKP bu süreçten bir daha kazanarak çıkacaktı.
Ancak, dar oligarşik ve kökenleri dışarıda bir kadronun iş başında olması, bu hezeyanı andıran söz ve eylemlere meyledilmesini, mağduriyet söylemleri geliştirilmesini ve yaşanan akıl tutulmasını, biraz açıklayabilir.
Bu kadronun, hem bu milletin hem de başlarının hayrına hareket etmediğini, aklı ve kalbi mühürlenmeyenler, umarım geç olmadan görür.
Yapılan müdahalelerle belki bu milletten bazı gerçekler bir süreliğine de olsa gizlenebilir. Ama sizin ahiret inancınıza, cennet-cehenneme olan imanınıza ne oldu? Yarın Hakk’ın divanı var, orada kendinizi nasıl temize çıkaracaksınız? Bugün yanınızda olan kadronuzun, medya, sivil toplum örgütleri, sosyal medyada ki tetikçilerinizin size orada bir fayda sağlamayacağını görmüyor musunuz?
‘Cadı avı’ deyimi bu toprakların kadim geleneğinde olmayan bir metafordur. Özellikle batı dünyasında 15-18. yüzyıllarda on binlerce insanın yakalanması, yargılanarak veya yargılanmadan yakılarak veya linç edilerek öldürülmesi ile sonuçlanmıştır.
Günümüzde, özellikle son dönemde tehdit olarak görülen belli bir camiaya karşı cadı avını gölgede bırakan bir kara propaganda ve psikolojik harp tekniklerinin son noktasına kadar kullanıldığı bir kampanya ile karşı karşıyayız.
‘Cadı avı’ kökenini aldığı batı toplumlarında çoktan bir deyim olarak tarihteki yerini aldı. Oysa günümüzde halen sistematik cadı avlarına rastlanması ürkütücü. Evet, bugün bu camia için sürek avı düzenleniyor; ancak unutulmasın bu güç karşısında biat etmeyen her grup, cemaat, vakıf, dernek, sivil toplum kuruluşu, siz adına her ne derseniz deyin, yarın bu sürek avının bir mağduru olacaklarını unutmasınlar.
Siz, İmralı’dakinin aman sabrını taşırmaya durun… Seçim sonrası özerklik ilan edecek teröristlere karşı dur diyecek milliyetçiler var bu topraklarda. Eş ortağınıza yaranmak için onlara karşı da ‘Cadı avı’ başlatacak mısınız??? Bekleriz…
Günün Sözü ve de Özü
“Oğullarım büyüdüğünde, dostlarım ‘onları cezalandırmanızı istiyorum sizden’. Eğer servetini veya herhangi bir şeyi erdemden daha çok önemserlerse veya aslında hiçbir şey değilken bir şeymiş gibi davranırlarsa, hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca elde edeceğiniz her şeyin, yapacağınız her işin sonunda utanç ve kötülük vardır.” Eflatun