AK Parti hükümeti 20 yıldır yani 2002'den beri tam 5 kez Maliye Bakanı değiştirdi.

Her gelen gideni mumla arattı.

İlk kâbus şimdi ebediyete göç etmiş Kemal Unakıtan ile başladı.

Merhum Unakıtan, zarar etmeyen kamu kuruluşlarının özelleştirilmesine yönelik eleştiriler üzerine,
"Kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Bizim hükümetimizin politikası bu." diyordu.

Bir de "Babalar gibi satarız", "Parayı veren düdüğü çalar" gibi kavramlar ekliyordu.

Tam 7 yıl bakanlık yaptı. Bakın 7 nasıl anlamlı bir sayı değil mi? Görev süresince ne yaptığının özeti,
aslında AK Parti'nin 20 yıldır yaptıklarının özeti gibi...

Ardından Mehmet Şimşek geldi o da 6 yıl bakanlık yaptı. AK Parti'nin ekonomi anlamında en mantıklı sözler sarfeden bakanıydı. Ekonomi bilgisiyle, AK Parti'de Maliye Bakanı olmak için fazla vasıflıydı.

Eninde sonunda küresel senkronize büyümenin devam etmeyeceğini dile getiriyor, "Çatıyı güneşli havada onarmak gerekir. Bugünden sağlamlaşmamız lazım" diyordu...

Ne acıdır ki bugün çatıda tek bir kiremit kalmadı!

Çatıyı güneşli havada onaramayınca başımıza neler gelebileceğini fazlasıyla deneyimlemiş olduk.

AK Parti'nin 'düşük faiz'i savunan ekonomi kurmayları, ekonomiyi değil ama çatıyı uçurmayı başardı.

Şimşek'in görev yaptığı yıllar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'nın izlediği
faiz politikasına yönelik eleştirilerini sürdürdüğü yıllardı. Cumhurbaşkanın her açıklaması sonrası
Amerikan Doları Türk Lirası karşısında rekor kırıyordu.

Ne diyordu sayın Cumhurbaşkanı, "Faiz enflasyona göre ayarlanamaz. Eğer sen faizi yüksek tutarsan enflasyon yüksek olacaktır, düşük tutarsan enflasyon düşecektir. Düşük faiz olursa, yatırım olacaktır" diyordu. Bu sözlerinin hemen ardından Dolar/TL kuru rekor kırıyor, 2,45'i aşıyordu.

O günden bugüne de faiz diye diye nas diye diye enflasyonu 3 haneye, Dolar'ı da 20 liralara taşımayı başardılar.

Mehmet Şimşek 2015 yılının bir 'Öğretmenler Günü'nde görevden alındı. Görevi devrederken 1 dolar 3 lira civarıydı.

Yerine Naci Ağbal geldi. Ağbal, 2015 Haziran seçimlerinde milletvekili olmak için Maliye Bakanlığı müsteşarlığından ayrılmış ve Bayburt Milletvekili olmuştu. Ve Naci Ağbal da Cumhurbaşkanı'nın faiz hesabına uymayanlardandı!

Yine de Temmuz 2018'e kadar görevde kaldı. Gece yarısı kararıyla görevden alındığında 1 dolar 4.7'lerdeydi...

Ağbal, 6 ay kadar sessiz kaldı, daha sonra resmi Twitter hesabından anlamlı bir yazı paylaştı. Aslında bu yazısı görevden alınmasından 15 gün önce zaten yayımlanmıştı ama 6 ay sonra paylaşmış olması ve paylaşıldığı tarih açısından çok manidardı.

Yazının paylaşıldığı günlerde TC Merkez Bankası toplantısında faiz indirimi olasılığının konuşuluyor olması çok dikkat çekiciydi.

Peki, yazının başlığı neydi biliyor hatırlıyor musunuz?

"Kalıcı fiyat istikrarı için kararlı ve öngörülebilir para politikasının önemi"...

Fiyat istikrarını sağlamak gibi bir derdi olmayanlar için bir anlam teşkil etmiyordu tabi...

Ağbal yerini Cumhurbaşkanı'nın oldukça yakından tanıdığı bir isme bıraktı. Yerine gelen kişi sayın Erdoğan'ın sadık dostunun oğlu, kızı Esra'nın eşi, kendisinin de damadıydı. Ağbal'dan görevi devralan Berat Albayrak 64, 65 ve 66'ncı hükümetlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yapmıştı. Her seçim öncesi müjdelediği doğal gaz keşfiyle ünlü olan Berat Albayrak, kalıcı yaz saati uygulamasının da mimarıydı.

Kendisi gitti ama karanlığı kaldı. Uygulama maalesef devam ediyor...

Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kabinesinin ilk Hazine ve Maliye Bakanı'ydı.
Ona özel, Maliye Bakanlığı'nın ismi bile Hazine Müsteşarlığıyla birleşmiş "Hazine ve Maliye Bakanlığı" olmuştu.

Mayıs 2019'da öyle bir konuşma yaptı ki hemen ardından dolar fırladı, işsizlik rekoru kırıldı,
Türkiye gıda enflasyonunda Venezüella, İran, Arjantin, Güney Sudan'dan sonra dünya 5'incisi olarak sıralamaya girdi.

"Ekonomik bir saldırı ile dolar 6, 7, 8, 9, 10 lira olacak diye ülkemize yüklenenler... Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yeni sistemin etkinliğinde avuçlarını yalayacaklar" diyor, "Aralık, Kasım'dan, Ocak Aralık'tan, Şubat Ocak'tan daha iyi olacaktır." diye de ekliyordu.

Ne Aralık Kasım'dan iyi oldu ne Ocak Aralık'tan ne de Şubat Ocak'tan. Şubat da Ocak da iyileşmedi ama AK Parti'nin tutarsız para politikaları ocaklara yeterince incir ağacı dikti.

Kendisi gibi istifası da ilginçti.

Bir Instagram paylaşımıyla istifa ettiğini duyurdu. O da Cumhurbaşkanı'ndan af talep edenlerdendi.

İstifasına tam 27 saat sonra yanıt geldi, görevden af talebi kabul edilmişti.

Anlayacağınız, kendisi gibi istifası da ilginçti. Yaptığı, ettiğinin hesabını veremedi ama istifanın ardından Twitter hesabını kapatmakla yetindi.

Berat Albayrak görevi bıraktığında 1 dolar 8,25'i aşmıştı. Giderken "Allah sonumuzu hayreylesin" (!) diyor, belki de uçuruma sürükledikleri ekonomimiz için en gerekli duayı ediyordu.

Albayrak yerini aynı zamanda bir maden mühendisi olan Lütfi Elvan'a bıraktı.

Maliye ve Hazine Bakanlığı'na maden mühendisi yaklaşımı da tutmadı.

65. Hükümetin Kalkınma Bakanı, Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı da yapmış olan Elvan ancak 1 yıl bu göreve dayanabildi.

Bu 'Nas'lı ve inatlı görevlendirme onu da çabuk yordu...

Bir de şu var; 2018 yılında sakıncalı görülerek rafa kaldırılan 'kur korumalı mevduat' seçeneği raftan indirilerek Lütfi Elvan’a da sunulmuş ama Elvan'dan kabul görmemişti. Sakıncalarını anlatsa da ekonominin kitabını yazanları ikna edememişti. Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden af talebi kabul edilen Elvan görevi bıraktığında dolar 13,40'ları aşmıştı...

Elvan'ın yerine düşük faizi savunan bakan yardımcısı Nureddin Nebati atandı.

O günden beri "Nas Nas" diye faizi indirerek, çoğu zaman uykulu, arada bir uyanıp gözlerinden ışıklar çıkararak ekonominin durumunu bizlere aktarmaya çalışıyor sağ olsun. Gerçi önce gözlerle başlamıştı, ekonominin tarifini sonra tüm vücuda hatta hücrelere taşıdı.

"En ekonomiden bihaber bakan" (!) olarak siyaset tarihimize adını altın harflerle yazdıran Nebati,
ekonomiden anlayan bakanlar tarafından sakıncalı bulunup kabul görmeyen ne varsa uygulamaya geçirdi...

Bugün 1 dolar yaklaşık 20 lira olmuş, enflasyon üç haneli rakamlara ulaşmış, 2022 cari açığı 50 milyar dolara gidiyorsa emeği çoktur.

Vergiler, fahiş zamlar yetmezmiş gibi bir de milletin sırtına kur korumalı mevduat yükü binmişse, politikalarının hepsi bir avuç zengine odaklanmış, ekonomi dibi görmüşse emeği çoktur.

Tüm bunları başarıp, bir de "Elhamdülillah ekonomiyi kurtardık" demeyi de ihmal etmiyor tabi...

Uzaya çok sert iniş yapmış olacak ki "öncü göstergelerimiz çok iyi" diyor.

Ve bu üstün başarısızlıklarıyla görevine tam gaz devam ediyor.

Üstelik ona göre biz "Enflasyonu dünyadaki gibi algılamıyoruz"...

Meğer ne enflasyon uçmuş, ne kiralar, konut fiyatları rekora koşmuş ne de paramızın değeri yerle bir olmuş, sorun sadece bizim algılardaymış.

AK Parti iktidarında milletçe sınanmamız bitmiyor anlayacağınız...