İbrahim ZENCİRCİ
A benim kel oğlum, keleş oğlum
A benim kel oğlum, keleş oğlum,
Lepiska saçlı, çipil gözlü, gebeş oğlum,
Sizin köyde muhtar dellal çıkarmış, “gebeş oğlan geliyor, aman diyeyim, aman, kapıları çift asma kilitle kilitleyin” diye.
Dellalı duyan köyün imamı yeldir yepelek koşmuş camiyi kilitlemiş, muhtar odayı, konu komşu tahtayı tarabayı, ahırı, ambarı kilitlemiş.
Dillala dillala, paralar verdim dellala, dellal gözün kör olsun beni verdin dillere.
Köyde, memlekette kapılar bir bir yüzüne kapanınca, fesbookta Angarayı memleket yapmışsın, köftehor.
Pöstekiyi Orman Bakanlığının önüne sermiş diye duyduk seni.
İşi gücü bırakınca iş takipçiliğine mi başladın? Hayırlı olsun.
Lan hani birileri seni indiriyordu, hani biletini kesmişlerdi.
Ormana girenden beş, çıkandan on bin alıyormuşsun?
Avans olarak beş bin lirayı indira gandi yapmışsın, çakaaal…
Bi zamanlar söz söyletmediğin Ak-man ağabeyinin bunlardan haberi var mı?
Ak-man ağabeyinin kulağına giderse, avans olarak aldığın beş bin kaymeyi iade edecek misin?
İşi bitirememişsin, adamlar parayı geri istiyor, haberin olsun.
Nerde kaldı lan, “doğmamış yetim hakkı”?
Bebeyken kuran kursunda diz dize oturduğun, nemalanamayınca, belden aşağıya vurduğun, bay başkanla da barışmışsın diye duyduk.
Makamın arka odasında çekler, .ükler el mi değiştirdi, seni gidi mektep kaçkını seniiii…
Seni gidi karpuz kıran, hıyarı tarladan çalan, sonra da götürüp yutan, bak yakalarsam tık tık.
Gökten üç Karaköprü Hıyarı düşmüş…
Anladın seni onu, lepiska saçlı, çipil gözlü, gebeş oğlan.
Deveyi havudu ile götürürken;
Nerde kaldı lan, “doğmamış yetim hakkı”?