'Yunus Emre Vakfı' naylon fatura dosyasından 8 kişiye 'tutuklama'

'Yunus Emre Vakfı' naylon fatura dosyasından 8 kişiye 'tutuklama'

Yunus Emre Vakfı'nın sahte şirketler üzerinden naylon faturalarla zarara uğratıldığı iddialarına ilişkin başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 11 şüpheliden 8'i tutuklandı.

MÜTEVELLİ Heyeti Başkanlığını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yaptığı Yunus Emre Vakfı'nın sahte şirketler üzerinden naylon faturalarla zarara uğratıldığı iddialarına ilişkin başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 11 şüpheliden 8'i tutuklandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilenlerden 8'i "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından tutuklandı, 3 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Ankara'nın gündemine oturan yolsuzluk skandalıyla ilgili olarak CHP'den bir çağrı açıklaması geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Atalar, "Adı geçen Bakan ve Bakan Yardımcılarının yaşanan milyonlarca liralık yolsuzluk konusunda bir sözleri var mıdır? Vakıf Mütevelli Heyeti, Enstitü Yönetim Kurulu ve istifa ettirilen Enstitü Başkan Yardımcılarının ortaya çıkan skandal ile ilgili herhangi bir illiyetleri, hukuki sorumlulukları veya hiç olmasa vicdani sorumlulukları ne boyuttadır?" dedi.

"İDDİALAR BİRKAÇ KİŞİYLE SINIRLI DEĞİL"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, açıklamasında şunları kaydetti:

"Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Yunus Emre Enstitüsü'ndeki son dönemde gündeme gelen ve duyarlı kamu denetim elemanları sayesinde ortaya çıkarılan yolsuzluğun boyutları dudak uçuklatıcı olmakla birlikte, yapılan usulsüzlüklerin kapsamı ve bu usulsüzlüklerde kullanılan yöntemler kamuda yaşanan genel tablonun kumsalda bir kum tanesi misali sadece küçük bir örneğini temsil ediyor. Bu noktada sormak zorundayız. Kim ya da kimler bu yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin devam etmesine izin verdi? Teftiş ve suç duyurusu ancak olaylar ayyuka çıktıktan sonra yapılıyorsa, yönetim mekanizmaları neyi denetliyordu? Bu iddialar sadece birkaç kişiyle sınırlı bir mesele değil; asıl sorun, sistemin bu denli yozlaşmaya açık hale getirilmesidir. Teftiş ve suç duyuruları önemli bir adım, ancak sorumluluk burada bitmiyor. Bu noktaya gelinene kadar göz yuman, koruyan ve güç veren herkes hesap vermelidir."

"BAKAN'IN EŞİ İSTİFA ETTİRİLDİ"

Yunus Emre Enstitüsü’nde yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında Yunus Emre Enstitüsü eski Başkanı Şeref Ateş, Enstitü Daire Başkanları ve bazı alt kademe çalışanları ile Enstitüye sahte fatura düzenleyen bazı şirket yetkililerinin gözaltına alındığını belirten Atalar, "Geçen yıla kadar 9 yıldır Enstitü Başkanlığını yürüten Şeref Ateş, gözaltı kararı uygulaması için evine polis gittiğinde bulunamadı ve yurtdışına kaçtığı basına yansıyan bilgiler arasında. Şeref Ateş ile birlikte görev yapan Enstitü Başkan Yardımcıları; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşi Rahmi Göktaş ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın oğlu Abdullah Kutalmış Yalçın ise kamu kaynaklarındaki yolsuzluklar basına yansıyınca ve Savcılıkça da soruşturma başlatılınca istifa ettirildiler. Yunus Emre Enstitüsü’nde ihtiyaç doğrultusunda mal ve hizmet alınmadan, sanki var olan bir ihtiyaç doğrultusunda satın alınmış mal veya hizmet varmış gibi gösterilerek, herhangi bir ticari faaliyeti olmayan tabela şirketlerinden kesilen sahte faturalarla bu şirketlere ödenen komisyonlar karşılığında, Enstitü bütçesinden milyonlarca lira zimmete geçirildi. Bu yolsuzluklar ile ilgili hakkında soruşturma yürütülen ve gözaltı kararı çıkartılan kişiler Enstitü Eski Başkanı Şeref Ateş, Özel Kalemi M.D Destek Hizmetleri ve Bilişim Dairesi Başkanı M.Ç Strateji Geliştirme Daire Başkanı S.Y ile ismi öğrenilemeyen diğer birkaç çalışan ve sahte fatura düzenleyen şirket yetkilileri" dedi.

"ÜZERLERİNDE SİYASİ KORUMA KALKANI VAR"

Gözaltı kararı çıkartılan isimler arasında olmayan iki isme de dikkat çeken Atalar, "Aile Bakanı'nın eşi ve MHP Genel Başkan Yardımcısı'nın oğlu bu çarkın içinden çekilerek muhafaza altına alınıyor. Oysa, doğrudan başkan yardımcılarına bağlı olup, sahte faturalarla hayali mal ve hizmet alımı yapan ve bunları muhasebeleştiren daire başkanlıklarının bu faaliyetlerinin hiyerarşik silsilede Başkan Yardımcıları'nın bilgisi, onayı ve imzaları dışında gerçekleşmesi mümkün değil. Şemada Enstitü Başkanı, daire başkanlıkları ve tabela şirketleri varken, istifa ettirilerek denklemden çıkarılan başkan yardımcılarının üzerindeki siyasi koruma kalkanı apaçık kendisini ilan ediyor. Yolsuzluk soruşturmasında yukarıdaki tabloda öne çıkan ve kamuoyuna yansıyan isimler, Enstitü'deki yolsuzluğu sahada gerçekleştirdikleri iddia edilen bürokratlardır" değerlendirmesinde bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler