DEVLET Malzeme Ofisi, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ihtiyacı 2 kalem filigranlı oy pusulası ve zarf kâğıdı almak için ilan yayımladı. İlana göre son teklif tarihi 21 Ekim 2024. Teklif edilen bedelin yüzde 3’ünden az olmamak üzere istekliler tarafından belirlenecek tutarda 30 Mayıs 2025 tarihine kadar geçerli geçici teminat TL cinsinden verilecek. Bu alım Kamu İhale Yasası’nın 22. maddesine göre 'doğrudan temin' yoluyla yapılacak.

Devlet Malzeme Ofisi’nin sitesinde yer alan duyuruda da alınacak malzemeler sıralandı. Buna göre toplam 4 bin ton filigranlı oy pusulası kâğıdı, bin ton da filigranlı oy zarfı kâğıdı alınacak. Alınacak toplam miktar 5 bin ton. Teslim süresi ise 8 ay.

BU VERİLER 2025 KASIM AYINDA SEÇİM OLASILIĞINI ARTIRIYOR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından dillendirilen erken seçim tartışmalarına sürekli; Yeni hükümet sisteminde erken seçim diye bir kavram bulunmadığının altını çizen AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefet, böyle sahte gündemlerle kendi içindeki bilek bilek güreşini perdelemeye çalışıyor." dese de, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar, iktidardaki AKP'yi her alanda zorluyor.

Meclis'in açılması ile birlikte 'Yeni Anayasa' tartışmalarının gölgesindeki iktidarın ülkedeki enflasyonu düşürücü, emekli ve asgari ücretliye nefes aldıracak önlemleri almakta zorlanması, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 'enflasyonu dizginleyici tedbirler' başlığı altında dar gelirliyi daha da açmaza sürükleyen politikalar izlemesi başta Erdoğan olmak üzere AKP iktidarını köşeye sıkıştırmış görünüyor!

İşte tüm bu 'açmazlar'ın ışığında Ocak 2025'te yeniden belirlenecek asgari ücret ve en düşük emekli maaşlarının ardından, ihracatçının talebi ve ekonominin getirileri doğrultusunda dolar-euro kuru'nda yapılacak artış ve ek 'seçim politikaları'yla birlikte muhalefet ile masaya oturulup 'üzerinde uzlaşı sağlanabilecek' yeni bir 'Anayasa' ile Türkiye Kasım 2025'te Erdoğan'ın bugün için "... Yeni hükümet sisteminde erken seçim diye bir kavram yok" ısrarcılığının ortadan kalkması sonucuyla Türk halkının önüne 'seçim sandığı'nın konulmasının çok da 'mantıksız' olmayacağını düşünmek 'hayalperestlik' olmasa gerek...

Bekleyip göreceğiz...

Sözcü18