Yeni Şafak yazarı AKP'nin gerilemesini yazdı!
Yeni Şafak yazarı AKP'nin gerilemesini yazdı AKP'ye yakın gazetelerden Yeni Şafak'ın kıdemli yazarlarından Ali Bayramoğlu AKP'nin regresyonunu yani gerileyişini yazdı.
İktidara en yakın duran gazetelerden Yeni Şafak'ın önemli yazarlarından Ali Bayramoğlu da AKP'yi derinden eleştiren yazarlar kervanına katıldı. Daha önce de benzer tutumlar sergileyen Ali Bayramoğlu yaşadığımız süreçte AKP'nin "regresyon" yani gerileme yaşadığını itiraf etti.
Bayramoğlu, dindarlar ve sekülerlerden oluşan iki farklı kesimin aynı anda sahiplenebileceği ve içselleşteştirebileceği bir yeni kurumsallaşmanın, yeni bir dokunun inşaası konusunda AKP'nin başarısız olduğunu ve bunun AKP'nin önündeki en büyük sorun olduğunu kaydetti. Ancak Bayramoğlu yazısında AKP'lilere bir de teselli verdi.
Bayramoğlu, "ileriye adım hala mümkündür" dedi. İşte Bayramoğlu'nun yazısındaki ilgili bölüm:
"Okullardan üniversitelere, sermayeden devlete kadar her düzeyde büyük eşitlenme hamlesi yaşandı. Rejim krizleri, şeriat toplumu paranoyaları böyle rafa kalktı. Laik kesimde demokratikleşme, İslami kesimde evrensel değerlere yaklaşma dalgaları bu çerçevede öne çıktı. Bu başarıya, yükselen hizmet çıtası, ekonomik büyüme, istikrar eşlik edince AK Parti'nin 12 yıllık hegemonyası da doğmuş oldu. Ancak artık farklı bir eşikteyiz.
Yeni eşik, eşitlenen iki farklı kesimin aynı anda sahiplenebileceği ve içselleşteştirebileceği bir yeni kurumsallaşmanın, yeni bir dokunun inşaasıdır. AK Parti'nin sorunu ve başarısızlığı da bu noktadadır. Dış neden, gerekçe, AK Parti'deki hakim “tehdit algısı” ne olursa olsun, haklı olsun olmasın, siyasi iktidar bu köprü kurma işlevinde, çok kanatlı toplumsal dokuyu kuşatacak kurumsallaşma ve model oluşturma işinde tökezledi. Lideri üzerinden iki yol tutturdu…
- Farklı değer sistemlerini dikkate almaktan çok, söylemden uygulamalara kadar kendi değer sistemiyle yol almayı, en azından bu yolda mesajlar vermeyi, siyasi çağrı yapmayı tercih etti.
- Bu iki değer sistemi arasında geçişleri, uzlaşmaları, ortak noktaları öne alma yerine bunları tokuşturan, çatışma merkezli siyasallaşmayı tercih eden, sert ve meydan okuyan bir siyasi uslüp benimsedi.
Bunda elbet Arap Baharında geri dönüşün, cemaatin yıkıcı eylemlerinin, Erdoğan'a yönelik husumetin, AK Parti'ye yönelik örseleme ve devirme girişimlerinin, imaj yıkma hamlelerinin payı var.
Ancak aslan payı, hiç şüphe yok ki, AK Parti'nin kendisine, söylemine, tercihlerine ve zihniyetine aittir. Son iki yıldır ülkenin yaşadığı tüm krizlerin arka planında önemli ölçüde siyasi iktidarın tercihleri ve bunların türevleri yatıyor.
Katılımcı demokrasi, ataerkillik, şahsileşme, kimlikçi politikalar tartışmaları bunlar arasında bulunuyor. Bugün farklı AK Parti çevreleri arasında yaşanan tartışma, eskiler-yeniler, çevre, danışmanlar, istişareler, vs meselesi de bu durumun türevleri arasında yer alıyor. Siyasi iktidar açısından sonuç bir “regresyon”dur.
Bunun en açık göstergesi ise Türkiye'nin 2013 Mayıs'ından bu yana siyasal gerginlik ve kriz ortamında bulunmasıdır.
Gezi olayları, yolsuzluk dosyaları, bu dosyaların kapatılma biçimi, 17-25 Aralık girişimi, buna karşı alınan sert ve zaman zaman hukuk sınırlarını zorlayan tedbirler, Ergenekon sürecinde terse dönüş, Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi ve başkanlık tartışmaları, arka arkaya dizildiğinde, bunlar dün olduğu gibi bir eşik atlama mücadelesinin göstergeleri değil, dar siyaset alanına ilişkin bir yerinde saymanın işaretleri…
İleriye adım hala mümkündür…"
AKİF BEKİ DE YAZDI
Öte yandan iktidara yakın isimlerin seçim sonuçlarına dair ‘kötümser’ yorumlarına Hürriyet yazarı Akif Beki de katıldı. Beki, AKP’nin tek başına iktidarının tehlikede olduğunu yazdı.
Beki, ‘Davutoğlu’nun liderlik referandumu’ başlıklı bugünkü yazısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Başarının da başarısızlığın da sorumlusu benim” yolundaki sözlerine atfen, “Bir seçimde parti genel başkanı, liderliğine iddiaya giriyorsa durum kritik demektir” diye yazdı. Anketlerin, AKP’nin seçim kampanyasının kararsız kitle üzerinde beklenen tesiri uyandırmadığını belirten Hürriyet yazarı, “Kararsızlar, karar değiştirecek ölçüde iltifat etmedi iktidarın argümanlarına. AK Parti, kafalardaki soru işaretlerini gidermekte zorlanıyor” ifadesini kullandı. Beki şöyle yazdı:
“Seçime iki hafta kala iktidar oyları kritik eşikte, yüzde 42 dolaylarına gerilemiş görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da hem anketlerde hem arazide tespit ettiği tuhaf bir rehavet var tabanda. Kararsızlar, bir türlü renk vermiyor. Sandık sürprizlere gebe. AK Parti iktidara geldi geleli, 2002’den bu yana ilk kez böyle bir belirsizlik yaşanıyor. Seçmen topa bastı, oyunu durdurdu. Tekrar kimin ayağına atacağı belli değil. AK Parti için tek başına iktidar, Türkiye içinse tek parti iktidarı, yani 13 yıllık siyasi istikrar ilk defa tehlike sınırında.”