Yargıtay, HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun cezasını onadı
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını onadı.
Ömer Faruk Gergerlioğlu, milletvekili seçilmeden önce yargılandığı Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesince 21 Şubat 2018'de "PKK/KCK propagandası yapmak" suçundan hapse mahkum edildi.
Mahkeme kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nce hukuka uygun bulunmasının ardından temyiz üzerine dosya Yargıtay'a geldi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Gergerlioğlu'na verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını onadı.
Dairenin gerekçesinde, sanık hakkında milletvekili seçilmeden önce soruşturmanın başlatıldığı, kovuşturmaya devam edilerek, hüküm kurulduğu hatırlatıldı.
Yasama dokunulmazlığı ile milletvekillerinin keyfi ve asılsız ceza kovuşturmaları ve tutuklamalardan korunmasının sağlandığı belirtilen gerekçede, hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılması yasağına ise Anayasa'nın 14, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin de 17. maddesinde yer verildiği aktarıldı.
Gerekçede, Anayasa Mahkemesinin 2008'deki kararında, demokratik yaşam için doğrudan açık ve yakın tehlike oluşturan düşünce açıklamalarının Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında "kötüye" kullanma olarak değerlendirilebileceği sonucuna varıldığı ifade edildi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin yerleşik içtihatlarında da terör örgütü propagandası suçunun Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanımı olduğuna işaret edilen gerekçede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de benzer kararlarına yer verildi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin gerekçesinde, şunlar kaydedildi:
"Sanığın, 20 Ağustos 2016 tarihli paylaşımında, örgüt mensuplarının silahlı fotoğrafının görsel olarak kullandığı, örgütün cebir ve şiddet içeren eylemlerini meşru gösteren ve teşvik eden ifadeler içerdiği anlaşılmıştır. Sanığın, PKK silahlı terör örgütünce yayımlanan bir açıklamanın yer aldığı habere link vermesi, böylece açıklamanın sahiplenilmesi, PKK'nın meşru gösterilmeye çalışılması şeklindeki eyleminin bağlamı ve mahiyeti itibarıyla örgütün siyasi veya sosyal etkinliğini artırmak, sesinin kitlelere duyurulmasını sağlamak, örgütün başa çıkılması imkansız bir güç olduğu ve amacına ulaşabileceği kanaatini toplum üzerinde oluşturmak, halkın örgüte sempatisini artırmak ve aktif desteğini sağlamak amacı taşıdığı belirlenmiştir. Bu hususlar nazara alındığında sanığın savunmasına itibar edilmeyip cezalandırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir."
Gerekçede ayrıca yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun elde edildiği, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanundaki suç tipine uyduğu belirtildi.
KARARDA YARGITAY ÜYESİNİN ŞERHİ VAR!
Öte yandan alınan kararda bir üyenin de 'şerh'i mevcut. Karara 'şerh' koyan Yargıtay üyesi, milletvekili seçilmesinin ardından Gergerlioğlu hakkında yargılamanın durması gerektiğini, yargılamaya devam edip hüküm oluşturmanın usul ve yasalara aykırı olduğunu belirtti. Yargıtay üyesinin bir diğer itirazı ise Gergerlioğlu hakkında hüküm verilecekse bile bunun Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2’den değil, TMK 6/2’den olabileceği bu nedenle de İstinaf'ın kararının Yargıtay tarafından bozulması gerektiğini ifade etti.
‘DURDURMA KARARI VERİLMELİYDİ’
Karşı oy yazısında, Gergerlioğlu’nun 24 Haziran 2018 tarihindeki seçimlerde 27’nci dönem milletvekili seçildiğini, istinat edilen suçun dokunulmazlığı düzenleyen Anayasa’nın 83/2'nci maddesinde belirtilen istisnai hallerden olmadığını, Gergerlioğlu’nun milletvekili seçildiği an itibariyle yasama dokunulmazlığını elde ettiğini ve bu nedenle soruşturma ve kovuşturma yapılması şartının ortadan kalktığı belirtildi.
Şerhte, “T.C. Anayasası'nın 83/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddeleri uyarınca yargılamanın durmasına karar vermesi gerekirken; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebinin reddedilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” ifadelerine yer verildi.
Şerhe göre Gergerlioğlu milletvekili seçildiği an itibariyle yasama dokunulmazlığını kazandığı için kamu davasının durmasına karar verilmesi “zorunlu” bir işlemdi.
‘HÜKÜM VERİLECEKSE TMK 7/2’DEN DEĞİL TMK 6/2’DEN VERİLMELİYDİ’
Karşı oy yazısında Gergerlioğlu hakkında verilen cezaya konu olan sosyal medya paylaşımının T24 adlı haber sitesinin haberi olduğu, “KCK: AKP çözüm politikası geliştirirse Kürt sorunu bir ayda çözülür” başlıklı habere ilişkin T24 sitesi hakkında herhangi bir soruşturma ve erişim yasağı getirildiğine yönelik dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı, Gergerlioğlu’nun habere ek olarak “PKK: devlet adım atarsa barış bir ayda gelir” şeklinde ibare yazdığı tespitine yer verildi.
Bu noktada usul yönünden yapılan hataya ilişkin ise şunlar kaydedildi:
“Mahkeme esas itibariyle PKK terör örgütünün çözüm süreciyle ilgili olarak yayınladığı bir bildirinin sanığın kendi internet sitesinde yayınlamasından sorumlu tutmuştur. Zaten bu nedenle de cezada artırım yapmıştır. Kabule göre, sanığın eylemi TMK 7/2 değil, TMK 6/2 maddesinde düzenlenen 'Terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlar veya yayınlayanlar...' şeklinde düzenlenen suç kapsamında kaldığı, mahkemenin kabulüne göre sanığın TMK 7/2 değil, daha özel nitelikte düzenleme olan TMK 6/2. maddeye göre cezalandırılması gerekmektedir. Gerçekten de sanığın eylemi suç olarak kabul edildiği takdirde TMK 6/2 maddesi bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyiz.”