Yalçın Akdoğan: Babam mahallenin en keskin solcusuydu
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çocukluk dönemine dair bilinmeyenleri anlatırken "Babam mahallenin keskin solcusuyken, bana hiç karışmazdı" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 12 yıl boyunca başdanışmanlığını yaptıktan sonra, Başbakan Yardımcısı olan Yalçın Akdoğan, çocukluk dönemine dair bilinmeyenleri anlattı.
"BABAM MAHALLENİN EN KESKİN SOLCUSUYDU"
Yeni Şafak gazetesinden Nil Gülsüm’ün sorularını yanıtlayan Yalçın Akdoğan, "Babam mahallenin en keskin solcusuyken, neredeyse caminin önünden bile geçmezken bana da hiç karışmazdı. Hatta kendisinin yapmadığı şeyi çocuğunun yapmasına da sevinirdi. Ben bu yapıdayken ablam farklı yapıdaydı, o daha liberaldi" dedi.
Gülsüm’ün “Erdoğan’la çalışmak bir onurdur” başlığıyla yayımlanan söyleşisi şöyle;
-Nasıl bir aile ortamınız vardı?
Mütevazı bir Anadolu ailesiydik. Pendik'in kısmen taşrası sayılabilecek bir mahallede, E-5'in kenarında fazla imkânları olmayan bahçeli bir aile apartmanında büyüdüm. Dedemler, dayımlar, teyzemler hep beraber yaşıyorduk. Tabi kalabalık aile ortamında büyümenin de insana kazandırdığı çok özellik var.
-Mizacınız çocukken, ilk gençlik yıllarınızda nasıldı?
Mahalle ilkokulunda ve ortaokulunda okudum. Daha sonra Kartal Ticaret Lisesi'ne gittim. Çok girişken, çok aktif bir çocuk değildim. İçe kapalı, uysal bir çocuktum. Sosyallik kazanmam üniversite yıllarında oldu. Öne çıkan bir yapıda değildim. Şimdi kürsüden, konuşmalar, siyasi tartışmalar yapıyoruz ve halkla çok yakın temas içindeyiz. (Gülerek) O dönemden beni tanıyan ve şimdiki pozisyonu gören arkadaşlar muhtemelen şaşırıyorlardır.
BABAM MAHALLENİN EN KESKİN SOLCUSUYDU
-Sol gelenekten gelen babanız sizin muhafazakârlığınıza nasıl yaklaşırdı?
Babam mahallenin en keskin solcusuyken, neredeyse caminin önünden bile geçmezken bana da hiç karışmazdı. Hatta kendisinin yapmadığı şeyi çocuğunun yapmasına da sevinirdi. Ben bu yapıdayken ablam farklı yapıdaydı, o daha liberaldi.
GAZETECİ OLMAYI DÜŞÜNÜRDÜM
-O yıllarda mesleki hedefiniz neydi?
Ben basın yayın okuduğum için gazeteci olmayı düşünüyordum. İlk olarak Milliyet'te ardından Cumhuriyet'te staj yaptım. İlk haberim Milliyet'te çıkmıştı. Gazeteciliğe dair ne varsa mizanpaj, montaj, baskı teknikleri gibi konular da dahil her şeyi öğrendik. Ama sonra başka durumlar çıktı ortaya.
ERDOĞAN İLE ÇALIŞTIĞIM ZAMANLAR ÇOK KEYİFLİYDİ
-Çok değişik alanlarda iş tecrübeleri… Peki en keyifli dönem hangisiydi?
Hepsinin ayrı keyfi vardı. Ancak belediyecilik dönemi ve Tayyip Erdoğan'la çalıştığım dönem en çok keyif aldığım dönemlerdi.