Sevda KARAALİ
Vicdanlı tüm kadınlara...
Sanırım uzun bir reklam arası oldu.
Tüm dünyada ve ülkemizde olduğu gibi Çankırı ve Çankırılı'nın takip ettiği hareketli günlere şahit olduk.
Bu süreçte bendeniz de bazen hareketin merkezinde, bazen kenarında bazen de 130 km dışında ama hep yakın takipteyim.
Öyle süslü laflara “Yüreğimizdeki Çankırı Sevdası” masallarına gerek yok.
Yekten ve dümdüz
Sansürsüz...
Sevdiğim memleketimde ne varsa benim ilgi alanıma girdiği için
Savunmasız ve her dakika risk altında olan, kendine ve ülkesine yetecek, dünyaya açılacak güzelliklere sahipken keşfedilmemişliğin, projenledirilememişliğin sancılarıyla yokluk ve yetersizlik içinde önüne koyulanla yetinmek zorunda kalan Çankırım sürekli olarak hem aklımda, hep ruhumda...
Bu nedenledir ki “Bu makus talihi değiştirebileceğim kanaatiyle etkin rol alabileceğim makamlara talip olmak için siyasete hep sıcak ve yakın oldum. Olmaya da devam edeceğim.”
Makamın ahlak ve edepce temsile uygun olmadığı için görevden alınıp, sonrada “Adam yokluğundan” (ki Çankırı Çankırı olalı bu kriterleri taşıyana hiç adam demedi) bahanesiyle tekrar aynı göreve iade edilen tacizci ve 'donu düşük' olduklarnı itiraf edenlerin bile il başkanlığı yaptığı bir şehirde bizim gibi insanlar sorumluluk almalı ki bu ahlak fukaraları istedikleri gibi at koşturamasın!
Bu toplum doğumu yakın olan hamile eşini evde bırakıp eğlenmeye giden ve alkolü fazla kaçırıp, evli bir kadını taciz eden, kadının bu çirkinliğe tepki veren eşini döven, bu da yetmeyip dövdüğü adamı hastanede silahla tehdit eden futbolda dünya temsilcimiz olmuş zat-ı muhteremi kamu vicdanında mahkum ederken;
Evliyken ağına düşürdüğü Türk, Kürt, Rus her milletten, her yaş grubundan, çalışan-çalışmayan, iş arayan, eğitimli-eğitimsiz her sosyal çevreden, evli-bekar, boşanmış ayırt etmeden koleksiyon yaparcasına ve utanmadan yaptığı zamparalıkların Whatsapp yazışmaları, mesajları, icraatların (!) gerçekleştirildiği otel faturaları ortalıkta dolaşırken; her yaptığı yanına kâr kalmanın pişkinliği ile sırıtan bu donu düşüğün farkında mısınız?
Çankırı halkı namus ve ahlaki değerlere olan saygısızlığı nedeniyle Arda’yı vicdanlarda mahkum eden Türk halkının ahlaki değerleri dışında farklı, geniş bir değere mi sahip?
Ya da Çankırı halkı başka bir kamu vicdani taşıyan ayrı bir “Cumhuriyette” bizim mi haberimiz yok diye bugün bu dünyada yarın ahirette bize sormazlar mı eyyyy cemaati müslimin?
Sevgili Çankırılı kadınlar; Bir Çankırı kadını olarak sizi bilgilendiriyor ve uyarıyorum;
- İş için,
- Aş için,
- Ailenizin menfaati için de olsa; Her türlü ahlaksızlığını üzerinde oturduğu koltuğun gücüyle kamufle eden "ahlak fukaraları"ndan medet ummayın!
Temiz toplum "TEMİZ ve AHLAKLI" insan olmaktan geçer.
Bütün parti genel başkanları “Çocuk ve kadın tacizi” noktasında aynı duyarlılığı göstermek zorunda...
Ayrıca "İl Başkanı" demek bir partinin Genel Başkanının yereldeki temsilcisi demektir.
Hiç bir parti genel başkanı ki buna zamparalıklarıyla dünyaya mal olmuş ABD eski Başkanı Bill Cliinton da dahil yereldeki temsilcisi olan başkanın kamu nezdinde delilleri elden ele dolaşan belgeler ışığında “tescilli” olmasını istemez...
Şayet bir çürümüşlüğün zinciri değilseniz;
Sürmeli Hacer'im;
"Makam odası, maaş, şahsına gezmen için pardon hizmet etmen için tahsis edilen özel araç park yeri, genç yaşlı ayırt etmeksizin bütün yakınlarının belediye çalışanı olması için gösterdiğin hassasiyet ve kararlı duruşunun yanında az da olsa 'Ahlaki önem taşıyan' bu konuda da gayret göstermeni" bekliyoruz.
Bu arada; “Millet İttifakı'ndan aday adayı olupta bu ne şimdi?”
“Aday olamadı onun için saldırıyor” diye konuşanları duyar gibiyim.
Hiç bir parti kimsenin babasının malı değil.
Ahlakına inanmadığım kimsenin peşinden yürümedim yürümem de...
Bırak siyaseti sporda da bu duruşum değişmedi.
"Tacizci insanlar amatör sporlara başkanlık yapamaz" dedim ve her fırsatta protesto ettim ve etmeye devam ediyorum.
Çankırıspor iki katı lisans ücreti ödeme pahasına da olsa Çankırı ASKF'ye üye olmadı. Yanlışı her haykırışımızda hem şahsım (maddi manevi) hem Çankırıspor hem de futbol severler ağır bedeller ödeyerek mağdur edildi.
Doğanın en güzel, en ayrıntıcı ve vicdan adaleti en güzel işleyen varlığı kadınları temsilen siz kanaat önderi, lider kadınların duyarlılığıyla Çankırı'nın ve Çankırılı'nın dillerde sessizlik vicdanlarda “Devir kötünün devri, yaptığı herşey yanına kat kalıyor” söylemiyle kanayan dilsiz yarasının FARK edilmesi dileğiyle...
İyi seneler.
Sn. Emine Erdoğan
Sn. Nevin Taşlıçay (MHP milletvekili)
Sn. Selvi Kılıçdaroğlu
Sn. Meral Akşener
Sn. Ayşe Yasemin Karamollaoğlu
Sn. Başak Demirtaş
Sn. Ruhsar Pekcan
Sn. Zehra Zümrüt Selçuk
Sn. Lütfiye Selva Çam
Sn. Deniz Depboylu
Sn. Güler Sabancı
Sn. Deniz Ülke Arıboğan
Sn. Ayşe Arman
Sn. Nihal Bengisu Karaca
Sn. Müge Anlı
Sn. Prof. Dr. Ayşen Gürcan
Sn. Prof. Dr. Gülnur Aybet,
Sn. Doç. Dr. Hatice Karahan
Sn. Saadet Oruç
Sn.Alev Dedegil,
Sn.Özlem Zengin,
Sn.Gülay Samancı,
Sn.Ayşe Türkmenoğlu,
Sn.Gülşen Orhan