Hayli uzun zaman oldu Çankırı gündemi ile ilgili olarak kalem oynatmayalı...

Bu arada şunlar yaşanmadı, bunlar yerinden oynamadı, onlar nerelerde hangi naneleri yemedi olabilir mi?

Haliyle mümkün değil...

Lakin 'olmuşsa olmuştur', ve de 'ölmüşse ölmüş'tür...

Ne Çankırı'da, ne de ülkede 'rezalet' bitmez... Bitmeyecektir de...

Soma'da yeraltında ekmek kavgası verirken canından olan 301 madencimizin acısı bizleri nasıl derinden yaralarken, onların can güvenliklerini sağlamak zorunda oldukları halde yaşanılan acıyı 'kader'e bağlama gayretleri de yaşanılan acıyı öfkeye dönüştürmekten geri bırakmıyor...

Toplumu 'acı' ve 'öfke' ile yoğurma gayretlerinin gelecekte yaratacağı devasa sorunları hesaplayamamaktaki acziyetin, evdeki paraları 'sıfırlamakta' gösterilen telaşla ters orantısını hatırlatayım da değerlendirmesini sizler isterseniz ocaktaki makarnaya, yüreğiniz elverirse de saçak altındaki 'bedava kömür'e baka baka değerlendirin!

Ve sonrasında eksik kalan tarafınızı TÜİK'in "Ülkenin en mutlu 2'nci gençliği Çankırı'da" haberiyle tamamlayabilirsiniz...

Bu da yetmedi mi?!

Seçim öncesi yarışta vatandaşa 'en uçuk vaatlerde' bulunarak 30 Mart'ı hanesine 'zafer' olarak yazdıran belediye başkanını 'Umre' seyahati sonrasında makamında ziyaretinizde karşılaştığınız boş oda ile birlikte sekreteryanın 'Başkan dışarıda! Bugün de gelmez!' uyarısını göt cebinize koyarak evin yolunu bulmakta zorlanmanızı anlayabilme mücadesi verdiğimi hatırlamanız içinizi ne kadar rahatlatır bilemem amma; Şunu da söylemeden edemeyeceğim!

Çankırı'nı 'usta'sı, makam odasını 4'ncü kata taşımış şu günlerde!

Sebebi hikmeti de 'uçuk vaat'lerini nasıl gerçekleştireceğini 'beyaz beyaz' düşünmesi olsa gerek...

Sorun sadece 'usta'da olsa neyse! 

Sırasıyla İstanbul ve Ankara'da gerçekleştirilen 'Çankırı Geleceğini Planlıyor' toplantılarının Merkez'deki final toplantısı TASAM'ın 'Marka şehircilik' hamlesiyle birleştirilince karşımızda 'veled-i zina' oluşuverdi!

Haliyle bu sonuçtan 'kumpasa getirilerek' yatağa sokulan 'ana' başta olmak üzere 'ille de çocuk isterem' modundaki 'ebe'nin gayretleri 'rüzgara karşı işeyen kovboy' modelinden uzak düşmedi!

Kişisel yorumum; 'Ebe'nin aklına 'diyarı terkediyorsun' karsuyu kaçırılınca eli ayağına dolaştı ve ne yaptığını bilemez halle 'veled-i zina'ya aklınca yer açtı...

İşin tuhaf tarafı; Sahneye konulan bu oyuna her zaman olduğu gibi 'ana'nın çaktırmadan 'iştahlı iştahlı' yola koyulması lakin salonda da 'ben bu organizasyonun neresindeyim?' sorusunu sormasıydı!

Anlayacağınız; 'Kervanı yolda düzeriz' şiarı iliklerimize işlemiş...

Bu arada Türk futbolunun 'imparator'u Fatih Terim 12 Haziran'da Çankırı'ya geliyor...

3'üncü Lige düşse de Çankırıspor sevdamızın hız kesmeden devam ettiğini ve 'antrenman sahası'nın Çankırı'da sporun gelişimine önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum...

Böylesi güzel bir günde 'imparator' sayın Terim'e ev sahipliği yapabilme onuruna erişebilecek 'sağlam' bir Çankırısporlu olarak yerimi alacağımı bilmenizi ister; İstanbul'dan bol selamlar sunarım...