Geçtiğimiz haftaya damga vuran olay Vali Özcan'ın İl Özel İdaresi'ne alınan yeni araçların teslim töreninde emri altında çalıştırdığı personeli, aracın kirli olması nedeniyle "azarlaması" olarak karşımıza çıktı!

Olayı öğrendiğimde şaşkınlıktan "nasıl yani?" sorusunu sormaktan kendimi alamadım.

Sonrasında elde ettiğim bilgilerle birlikte yaşanılan olayın böylesi geniş katılımlı bir organizasyonda şehrin valisi tarafından gerçekleştirilmiş olmasını anlamakta zorlanıyorum!

Neden derseniz; Vali Özcan tarafından azarlanan personel, 69 köye giden altyapı hizmetinin isimsiz kahramanlarından. Bayramören'in dağ köyünde de emek vermiş, Merkez'e bağlı ova köyünde de! Arazide karşılaşmış oldukları nice problemleri kişisel becerileriyle çözebilme başarısı göstermiş böylesi isimsiz kahramanların, etten püften sebeplerle toplum içerisinde bu şekilde küçük düşürülmüş olmaları "insani" olarak kabul edilebilir bir durum değildir.

Ve diyorum ki; Vahdettin Özcan birilerine mesaj vermek istiyorsa yöntemin bu olmadığı gün gibi aşikar...

"Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" (!) yöntemi bu olmamalıydı sayın Vali!

Bu olay beraberinde şu soruyu da getirmedi dersem yalan olur:

- Vali'yi yaptığı olası kötü hizmetten dolayı kim azarlar?!

x x x

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çankırı ziyareti sonrası kaleme aldığım yazıda 'Bu ziyaretten Çankırı ne kazandı' demiş ve elde ettiğim bazı bilgileri sizlerle paylaşmıştım.

Sayın Gül'ün Ankara'ya döndükten sonra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile yapmış olduğu görüşme akabinde Çankırı'ya yapılması planlanan Fen Lisesi projesi hız kazandı.

Hafta içerisinde ön protokolün imzalanması ile projenin hayata geçmesi yönünde ilk hamle gerçekleşmiş olacak.

Çankırı'da verilen eğitime hayli katkı sağlayacağını düşündüğüm yeni projenin insanımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Doğaldır ki bu proje ile bazı isimler Çankırı sahnesinde tekrar boy gösterebilir! Onlara da bunu çok görmemek gerekiyor!

Ne de olsa bozuk saat bile günde iki kez doğru zamanı göstermekte!

x x x 

Sözcü18 sayfalarında gündeme gelen Kenbağı mevkiindeki Çankırı Süt A.Ş tesislerinde hafta içerisinde çıkan "meçhul" yangın kafaları hayli karıştırdı!

Elde ettiğim bilgiler çerçevesinde yangının tamamen mevcut işletmenin evraklarının ortadan kaldırılmasına yönelik bir eylem sonucu çıktığı kanaatindeyim...

Çok sık yapmamakla birlikte bu olay üzerinden Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığı makamına buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum:

- Sayın Başsavcım; Kaleme aldığım bazı yazılar üzerine hakkımda yapılan soruşturmalara eşdeğer bir şekilde başta Kenbağlar'daki bu tesislerde yaşanılanlar olmak üzere gündeme taşıdığımız suistimal, rüşvet yolsuzluk olaylarıyla ilgili araştırma yapılmasını gerektiğine inanıyorum.

x x x

Gelelim soyunduğumuz "günlük gazete" çalışmamıza!

Geçtiğimiz ay, yayın hayatına kazandırma düşüncesiyle başladığımız görüşmeler bugün için hayli önemli bir noktaya geldi.

Şubat ayı içerisinde okuyucusuyla buluşmasını arzu ettiğim gazete, başta Ankara, Çankırı, Karabük, Kastamonu ve Sinop illerinde dağıtılacak.

Batı Karadeniz'i kapsayan ve Çankırı ile bağlantılı olan bu illere ait haberlerin yoğun olarak yer alacağı gazetenin "ismi" konusunda sizlerden yardım talebinde bulunuyorum...

Önerilerinizi bekliyor, sağlıklı, mutlu bir hafta dilerken 'kar yağışlarına da merhaba demeye hazırlanın' diyorum... Kalın sağlıcakla...