Vakıf Başkanı Can'dan zehir-zemberek açıklama
Çankırı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Kaptan Mustafa Can, Facebook'da 'Tahtaköprü' hesabında günlerdir sürdürülen "2021 Yılı'nın Çankırılı'sı" anketinin iptali ile ilgili olarak zehir-zemberek bir açıklama yaptı.
İstanbul Çankırı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Başkanı Kaptan Mustafa Can, halen sosyal medya sayfalarından Facebook'da "Tahtaköprü" sayfasında devam eden "2021 Yılı'nın Çankırılı'sı" başlıklı anketten 'atılma' (!) ile ilgili düşüncelerini kaleme aldı. Başkan Can Sözcü18'e yaptığı kısa değerlendirmede "Böylesi bir ankette benim de oylanan isimler arasında olmamı bana sormadan uygun gören sayfa sahibi arkadaş, daha sonraki günlerde birincilik koltuğuna oturduğumu görünce kendince 'mazeretler' ortaya koymaya başladı ve süreç 'fake oy kullanılıyor" iddiası ile anketin sonlandırılması ile sonuçlandı! İptal gerekçesinin kabul edilebilir bir tarafı yok!" dedi.
Can'a göre anketin 'iptal' gerekçesi olarak kullanılan oylar sonucu kendisinin açık ara 1'incilik koltuğuna yerleşmesi başta anketi düzenleyen hesap sahibi ile bazılarının işine gelmediği yönünde.
BAŞKAN CAN, FACEBOOK'DA KONUYLA İLGİLİ
BİR PAYLAŞIM YAPTI. İŞTE O PAYLAŞIM:
"Her Çankırılı aynı zamanda Çankırı'dır
Çankırı gündemini takip edenler, bir süredir Tahtaköprü adlı Facebook topluluğundaki bir anketten de haberdardır.
'2021 Yılının Çankırılısı' başlıklı ankette naçizane ben de hemşehrilerim tarafından aday gösterildiğimi öğrendim.
Her Çankırılı gibi gurur duyarken adaylığım dalga dalga yayıldı ve insanların yoğun ilgisiyle birlikte ortalama 50 oy farkı ile ankette birinci sıraya yerleştim.
Ve bu anket 'fake oy kullanıldığı' bahanesiyle iptal edildi.
Anket ikinci kez düzenlendi ve ben yine kullanıcılar tarafından aday gösterildim. Birinciliğe bu sefer ortalama 300 oy farkı ile yerleştim. Size hangi seçimi hatırlatıyor.
Ve şimdi...
Bu sefer anket tamamen iptal edilmek yerine, sayfa yönetimi beni adaylıktan çıkarmayı tercih etmişti. Hem ilk hem ikinci anketin yorumlarında benim fake (sahte) oylarla birinciliğe oturduğum iddia ediliyordu. Hatta bunun için bir anket komisyonu kurulmuş ve bu komisyon sahte oyları ayıklamıştı.
Etkileşim heyecan yaratır
Açıkçası bu tip anket ve yarışma gibi etkileşim yaratan etkinlikleri çok önemsiyorum. Bunun başlıca nedeni, hemşehrilerimiz ve Çankırı'yı sevenlerin gözlerini tekrar güzelim memleketimize çevirmesini sağlaması. Söz konusu sayfanın sadece bu anketler sayesinde iki bin yeni üye kazanması ne demek istediğimi özetleyecektir.
Belki iptaller, silmeler ve yorumlar karşısında hiç tepki vermemek en iyi cevaptı ama ben bu yanıtın çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Şöyle ki...
Öncelikle bu anketlerle beraber çevremden destek iletileri geldiğinde ilk tepkim, "asla gerçek olmayan oy vermeyin" oldu. Buradaki benim amaçlarımdan biri de camiamızdaki samimi özgül ağırlığımı görmek istememdi ve tabiki hemşehrilerim beni her zaman olduğu gibi yanıltmadılar.
Bazen o kadar hızlı koşuyoruz ki, ruhlarımız geride kalabiliyor ve durup gerçekle tanışmak için beklememiz gerekebiliyor. İşte bu anketler bana bu bekleme fırsatını verdi.
Bu küçük anketin bile kazananın birinci, ikinci, üçüncü değil; Çankırı'nın ve Çankırılılar olmasını umuyorum.
Gelelim beni en çok yaralayan 'sahte oy' konusuna.
Z kuşağını tanımak...
Sosyal medya uzmanı arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre, Facebook'ta sadece bir e-posta ile tek bir üyelik açılabiliyor ve bu anketlerde her üye sadece bir kere oy kullanabiliyor. Çünkü Facebook, ankete oy vermek için üye girişi yapmayı, üyeliğiniz yoksa da üye olmayı şart koşuyor.
Sayfa yönetiminin profil fotoğrafı olmayan yeni açılmış Facebook hesaplarını 'sahte oy'lara ispat olarak sunmaya çalışmasının altında aslında bugün yaşları 18 ile 25 arasında değişen 'z kuşağı' gençleri yatıyor.
Adaylığım duyulduğunda Çankırı camiasının özellikle sosyal medya ile haşır neşir tüm genç üyeleri beni destekleyebilmek için şimdiye kadar hiç kullanmadıkları için Facebook hesabı açtılar. Sanıyorum genç yaranlara, 'Niye Mustafa Can'a destek verdiniz?' diye kızmayacaksınızdır.
Tabi genç kuşağın Facebook yerine neden Instagram'ı kullandığını gösteren bilimsel çalışmalardan uzak, hayatınızı 20 kilometre çapınız ile anlamaya çalışırsanız işte böyle yüzlerce Çankırılı genci "sahte" olmakla suçlarsınız.
Ben ise, Çankırılı gençlerimizin bu girişimlerini, sosyal medya kanalları içinde artık eski gibi gözüken fakat bilgi paylaşımı için hala en geçerli mecra olan Facebook'ta memleketlerine ait gruplarla tanışmaları için bir fırsat olarak gördüm.
Sayfa yönetimi Çankırılı gençlere samimi bir özür borçludur. Çankırılı genç yaranların hakkı benim hakkımdan çok daha önemlidir.
Gelelim anketin kapsamında yaşanan kafa karışıklığına...
Eğer Çankırı'nın en iyi yerel yöneticisini seçiyorsanız '2021'nin en iyi Çankırı yöneticisi" başlığını koymanız, 'Çankırılı olmayanlar da oy veriyor' diye şikayet ediyorsanız da sayfayı kapalı hale gelip onay ve hatta kimlik talebinden sonra izin vermeniz gerekiyordu.
Hem sayfayı kısıtlama olmadan tüm dünyanın erişimine açıp hem de "Çankırılı olmayanlar oy veriyorlar" demek akılla dalga geçmek olmuyor mu?
Bu ankette bırakın Rusya'yı, Gürcistan'ı, Ukrayna'yı ABD'den bile tanıdığım yabancılar oy kullanmaya çalıştılar. Çünkü onların gözünde Çankırı, neredeyse 20 yıldır hiçbir sorun yaşamadan çalıştıkları, İstanbul'da her gelişlerinde onları Çankırı kültürü ile ağırlayan Kapt. Mustafa Can'ın memleketiydi. Her Çankırılı'nın aynı zamanda bir Çankırı olduğunu unutanlara özellikle hatırlatmak isterim.
Tanıştığı her yabancı denizciye Çankırı'yı anlattıktan sonra mutlaka ya Çankırı tuzu veya Çankırı tuz lambası hediye eden bir denizci olarak ya da sadece İstanbul'da son dört yıl içinde doğrudan ve dolaylı 80 binden fazla Çankırılı'ya dokunan ve halen 1000'den fazla Çankırılı gencimize burs veren Çankırı Vakfı'nın Başkanı olarak böyle bir anketten atılmamı açıklayabilecek birileri var mı?
Ben bu anketten dışlanmamı ya kişisel husumet ya da 'biz kendi halindeki Çankırımız'da böyle mutluyuz. Aman şehrimizi dünyaya açıp bizi çalışmak zorunda bırakma' olarak algıladım. Çankırıyı bir dünya kenti haline getirmemize engel olmaya kalkacaklar ancak küçük dünyalarına mahkum insanlardır.
Bu da böyle biline!
Saygılarımla.
Kaptan Mustafa Can"