Uşşaki Şeyhi'nden çocuk istismarı itirafı: Millete rezil oluruz insan içine çıkamam
Odatv, Uşşaki Tarikatı lideri Fatih Nurullah'ın 12 yaşında küçük bir kız çocuğuna yönelik cinsel istismarını ortaya çıkardı...
Sami Menteş'in haberine göre; Sakarya’nın Akyazı ilçesi Kuzuluk mahallesinde bulunan dergâhta gerçekleşen olayın ortaya çıkmasının ardından, Jandarma Perşembe akşamı dergâha giderek Fatih Nurullah’ı gözaltına aldı. Odatv’ye konuşan görgü tanıkları, tarikat müritlerinin olay yerinde bulunan küçük kızın babasına saldırdığını söyledi.
12 yaşındaki küçük kızın ifadesinin alınmasının ardından Fatih Nurullah çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
Odatv’ye bilgi veren kaynaklar, cinsel istismarın, baba F.A. ile tutuklanan Fatih Nurullah arasında geçen bir konuşma sonrası ortaya çıktığını söylediler. Nurullah’ın tutuklanmasına giden sürecin başlangıcı olan konuşmanın kaydına Odatv ulaştı.
Kişilerin güvenliği için, konuşmada geçen isimler sansürlendi.
Konuşmada, Fatih Nurullah, baba F.A.’ya yaptıklarının bir kısmını anlatıyor. Kaydın içeriğinde 12 yaşındaki çocuğa yaptığı istismarı itiraf eden Fatih Nurullah, yaptıklarının ortaya çıkmaması için baba F. A.’yı ikna etmeye çalıştı.
“SEVİŞME DİYE BİR ŞEY YOK OĞLUM ÖPTÜM”
Konuşmada “Mehdiyle evlilik” rüyalarından yola çıkarak çocuğun kendisine verildiği zannına kapıldığını söyleyen Fatih Nurullah, babayı “ileri giden bir şey yok”, “insan nefis taşıyor, aramızda nikah konuşmaları geçti, hata etmiş olabilirim”, “bekaretinde sorun yok”, “bana yakışmayacak şekilde öpmüş oldum”, “sevişme diye bir şey yok oğlum, öptüm”, “bu da Allahın bir takdiri” sözleriyle ikna etmeye çalıştı.
"BU OLDUĞU ZAMAN BEN YA İNTİHAR EDERİM YA DA BU DİYARLARDAN GİDERİM”
Telefon konuşmasında “Namusuna, iffetine, bekaretine herhangi bir sorun yok yani anlatabildim mi?” diyen Fatih Nurullah, sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Şimdi deniyor ki bana Y.A. psikolojik sorunlar çekiyor, bunu pedagoga götüreceğiz. Ondan sonra seni işte hapis yatıracak veya işte ne bileyim ben de dedim ‘kızım bu olduğu zaman yani ben ya intihar ederim ya da bu diyarlarda çeker giderim. Bana başka bir şans bırakmıyorsun’ dedim. Ben bu kadar size aile hukukumuz var. O da dedi ‘insan nefis taşıyor’ böyle konuşmalar geçti aramızda. Nikah vesaire konuşmaları. Ben burada bir hata yapmış olabilir ama ileri giden bir mevzu da yok. Yani bu işi örtelim dedik yani anlatabildim mi?”
“BEN GİTTİM Mİ TARİKAT ZATEN BİTER”
Baba F.A.’yı ikna etmeye çalışan Fatih Nurullah konuşmasında ayrıca şunları söyledi:
“Seni evladımız bildik, ailemiz bildik yani ben inanıyorum ki şimdi ben şu anda aramızdaki hukuktan dolayı ben yani sen canını bu yola koymuşsun yani istesem bile verirsin kanaatindeyim ama şu anda böyle bir durum da yok. Bir an böyle bir şey olmuş yani. Bunu bilmiyorum sen büyütüp de tarikatın kafirlerin diline laf sürmek, bu Odatv’ler şunlar bunlar hepsi bizim üzerimize zaten saldırıyor. Başımızda binlerce dert var.
Ben gittim mi tarikat zaten biter. Bu kadar hizmetler ortada kaldı. Sen… Ocağına düştük yani… Sen de bizim kardeşimiz olarak, ne bileyim şu anda derdimi sana açayım dedim.
İnan ileri giden bir şey yok. Söyledim yani. Yukarı çıktım dedim ‘babanın bu işten haberi var mı?’, ‘Var’ deyince, inan bir öpme oldu yani o kadar yani.”
Konuşmasına gülerek devam eden Fatih Nurullah, “Onu şimdi uyutup uyutup yanıma getiriyorlar. Şey oluyor…” dedi.
“BU İŞ İFŞA OLURSA BEN DAHA DURAMAM BURALARDA MİLLETE REZİL OLURUZ”
“Yani eğer al diyorsan alayım bu benim imkanım var” diyen Fatih Nurullah, ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Çocuğun yaşı ufak. Yaşı şey değil yani ileride belki olur mu bilemiyoruz. Zuhuratlar var mı? Var. Bilmem sen de gördün mü? Onu da bilmiyorum. Sormak ayıp olur sana. Ama şu anda böyle bir durum yok.
Yani benim işte Pazar günü H.’ler çıkacak. Ben yani diyorum, ben kaçıp gideyim yani bu Türkiye veya bu iş ifşa olursa ben daha duramam buralarda. Millete rezil oluruz. Ben insan içine çıkamam ya intihar edeceğim ya gideceğim yani ikisinden birisi. Yani şey olsaydı, Allah biliyor… Hava yolları falan açık olsaydı, şimdi ben oradaydım yani.”
“YERİME MEHDİ O OLUR”
Nurullah gülerek “Efendim gel canını alayım diyorsan gel canım burada” dedikten sonra sözlerine “Başka bir şey diyorsan ona da razıyım yani. Ben çıkmaz bir şeyin içine girdim” ifadelerini kullandı.
Kızın annesiyle olan görüşmelerinden bahseden Fatih Nurullah, “Görüşmelerimde falan öyle şey de oldu yani ben babasında… gibi bir durum gibi bir mevzu oldu. Yok dedi efendim. Şimdi sinirlidir F.A. sizi öldürür dedi. Öldürürse F.A. öldürsün yani benim yerime mehdi o olur. Valla böyle bir acayip durumdayım” dedi.
“ODATV’Sİ, SÖZCÜ GAZETESİ SALDIRIR ŞİMDİ”
Fatih Nurullah, asıl endişesinin yaşanan skandalın ortaya çıkması olduğunu “Hadi bizim umurlarımızı bırak, tarikat yani Odatv’si, Sözcü gazetesi saldırır şimdi. Peygamberimize kadar işi uzatacaklar. Tarikatçılar diye laflar olacak” diyerek ortaya koydu.
“SİZİN DE KIZINIZ VAR”
Fatih Nurullah’ın uzun süren konuşmasının ardından, baba F.A. sadece “Efendim sizin de kızınız var. Yani ben ne derim?” diyebildi. Fatih Nurullah ise “Böyle ileri gitmek veya bir bekaretine, namusuna, iffetine afedersin bir sevişme vesaire uzun bir şey yok. Bir geldi işte sarılıp öpüşme olmuş o kadar yani. O da yani ben günahım neyse çekeyim yani. Varsa gel canımı istiyorsan canım burada” diye yanıt verdi.
Baba F.A. bu sözlerin ardından sadece “Elim, ayağım, dilim tutuldu şu anda. Bir şey diyemiyorum ben” diyebildi.
Nurullah’ın yanıtı ise “İnan ben de yani. Şeytan işi desem… Bir imtihan. Hepimizin bir imtihanı yani” oldu.
“O ARADA İŞTE BOYNUNU BÜKTÜ İŞTE AĞLAYARAK ÇEKTİ GİTTİ İLGİLENEMEDİM”
Konuşmanın sonlarına doğru baba F.A. kızıyla arasında geçen konuşmayı şöyle anlattı:
“2-3 gündür efendimi rüyamda görüyorum baba, iki yakam eline yapıştı falan dedi. Kızım bunlar nasıl rüyalar sen kendine biraz çekidüzen ver falan dedim. Sabah kalktım. Benimle beraber kalktı, işe gideceğim ‘Baba ben gene bir rüya gördüm’ dedi. ‘Fatih Efendi’ dedi ‘beni bir ateşe atıyordu’ dedi. ‘Böyle şeyler olmaz’ dedim. ‘En kısa zamanda toparlanalım efendimizin elini öpmeye gidelim’ dedim. O arada işte boynunu büktü. İşte ağlayarak çekti gitti. Ben işe gidecektim, ilgilenemedim.”
Konuşmanın özeti aşağıdaki cümlelerde saklı…
Fatih Nurullah, “Bu senin, sana işaretli diyorsan başımın üstüne, üstünü örtelim diyorsan o da senin alicenaplığın” dedikten sonra ihtimalleri sıralıyordu:
“Al diyorsan alayım ama çocuğun yaşı ufak, ilerde olur mu olur, muratlar var mı var, ama şu anda böyle bir durum yok.”