Vedat BEKİ
Ülkenin Başbakanı "yalandan şehirde" konuştu!
Çankırı'dan Başbakan Erdoğan geçti...
Son 36 saat içerisinde Çankırı ana cadde ve bulvarları sıcak asfalt dahil her türlü çalışmayı ve beraberinde özenle itinayı birarada yaşadı.
Caddeler yıkandı, yeşil alanlar sulandı... Şehir Merkezi ilçe seçim kurulu kararlarına aykırı bir şekilde Ak Parti bayrak ve flamalarıyla donatıldı!
Köylerden minibüs, ilçelerden otobüslerle insanlar Belediye Meydanına taşındı... Yetmedi çevre illerde yaşayanlar Çankırı'ya akıtıldı...
Sabah saatlerinden itibaren Kastamonu yönünden gelen araçlar güvenlik nedeniyle jandarma tarafından didik didik arandı!
Eskişehir, Ankara, Zonguldak, Bartın, Karabük ve Kastamonu'dan takviye polis güçleri Çankırı'ya getirildi!
Ve Belediye Meydanına yaklaşık 20 bin dolayında insan toplandı...
11 Nisan Pazartesi günü Çankırı milletvekili adayları açıklandığında, kamuoyu anketleri Ak Parti'nin 2-0 önde olduğunu gösteriyordu!
Sadece anketler mi? Başta Ak Parti Genel Merkezi olmak üzere Çankırı geneli de seçimin galibinin açık ara Ak Parti olduğunu belirtiyordu!
Bugün için bazı çevreler yine benzer iddialarını sürdürebilirler! Hele hele bugün Belediye Meydanında görülen yaklaşık 20 bin kişiyi görünce daha da hızlanmışlar ve de "2-0 cepte" (!) diyebiliyorlardır...
MHP STRESİ BASMIŞ KONUŞMA METNİNİ!
Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşma metnini incelediğimde CHP lideri Kılıçdaroğlu ile ilgili cümle yok denecek kadar az! Ancak MHP ile ilgili kurulan cümle sayısı konuşma metninin tamamında hakim kılınmış!
Ak Parti'nin rakibi olarak Çankırı'da MHP görüldüğüne göre, Başbakan'a dersi iyi çalıştırılmış! Daha doğrusu Çankırı dersi için kullanacağı argümanlar günler öncesinden masasına ulaştırılmış!
Başbakan konuşmasında "Bizde etnik milliyetçilik yapmayız. Bizde bölgesel milliyetçilik, dinsel milliyetçilik yok. Allah kullarını kabileler halinde yarattı. Şu ırk diğerinden daha üstündür diye bir şey yok." dedi! Doğru da söyledi!
Ancak şunu ifade etmekte beis görmüyorum! "Ak Partili değilsen yaşama hakkın da yok" gerçeğini neden dile getirmedi doğrusu merak ediyorum...
Başbakan devam etti: "Ey MHP 3,5 sene iktidar oldun. Bu Çankırlıya ne getirdin? Bunu sormak Çankırılı kardeşimin hakkı değil mi? Çankırı'da yıllardır su sorunu var. Biz bu sorunu çözdüğümüz için çok mutluyuz. Önceden musluğu açtığınızda hangi ses geliyordu; tısssssssssss!"
Hatırlatmak gerektiği kanaatindeyim! Başta Çankırı'nın yüksek semtleri dahil olmak üzere, Esentepe'de bir aydır musluklardan "tısssssssssss" (!) sesi geliyor... Doğaldır ki sayın Başbakan'ın bundan haberi yoktur!
Olsaydı acaba böylesi bir cümleyi kurar mıydı, yoksa bunun yerine daha mütevazi bir cümleyle konuyu dile mi getirirdi!
Başbakan devam etti: "Çankırı'da tomografi cihazı yoktu be.. Biz Çankırı'ya efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Ilgaz Adalet Sarayı'nı biz tamamladık. Çankırı Adalet Sarayı da tamamlanmak üzere"
Doğru! Tomografi cihazı yoktu geldi! Ilgaz Adalet Sarayı tamamlandı. Çankırı Adalet Sarayı da tamamlanmak üzere... Ancak; Yapraklı ve Kızılırmak'taki Adliye Sarayları neden kapandı?
Var mı bu sorunun cevabı!
Haftasonu Yapraklı ve Bayramören ilçesindeydim... Başkent Elektrik Dağıtım Yapraklı ve Bayramören birimlerini lağvetmiş! Bu ilçelere pazar kurulduğu günlerde gelerek vatandaşın ihtiyacını karşılıyor(muş)!
Bayramören ilçesinde 25-30 yaş dilimi arasında sadece 2 kişi kalmış! Yanlış duymadınız Türkiye'nin en küçük ilçesinde 2 tane genç var!
Sebep ne! Tabii ki göç!
Çankırı'nın milletvekili sayısı 3'ten 2'ye düştü!
Sebebi nedir?
Sayın Başbakan bir de bu konuya değinseydi! TBMM'de temsil sayısının 3'ten 2'ye düşmesinin nedenini sıralasaydı meydandaki 20 bin Çankırılı'ya...
Baştan sona defalarca okudum Sayın Başbakan'ın Çankırı konuşma metnini...
Ve o konuşma metninde, Çankırı Ak Parti teşkilatının telaşını, endişesini, korkusunu gördüm satır aralarında...
Hani "Köylerde silme gideriz" (!) şeklinde konuşan adayların "Merkez'de sıkıntılıyız" mesajını buldum Başbakan'ın kurduğu cümlelerde...
Üzüldüm... Hem de fazlasıyla üzüldüm...
Yıllar önce çeşmelerden gelen "tıssssssssssss" (!) sesinin Çankırı'da hala devam etmesine değil...
Milletvekili sayısının verilen göçle 3'ten 2'ye düşmesine hiç değil!
"Ak Partili olmayana yaşama hakkının verilmemesi" durumunun vehametini dahi görmezden gelebilirdim...
Ammaaa...
Başta Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç olmak üzere 23. dönem milletvekilleri Dr. Nurettin Akman ve Suat Kınıklıoğlu ile birlikte çok sayıda çapsız Ak Partili siyasetçisinin Çankırı'yı son 4 yılda hangi duruma getirmiş olduğunun resmini görmekten dolayı üzüldüm!
Başbakan'ın önüne akıtılan Çankırı ile ilgili bilgilerin tamamen "çıkar" üzerine kurulu olmasından ve de T.C. Başbakanı'nın kandırılmasından dolayı üzüntü duydum!
Ülkenin Başbakanını "yalandan şehirde" konuşturdular... Bunun için üzüldüm...
Sahne "yalandan şehirde" kurulmuştu ama kürsüde gerçek bir Başbakan vardı...
Kürsünün kurulduğu şehir yalandı... Bugün bunu bir kez daha gördüm...
Ve bütün bunların üzerine bugün Çankırı'ya yalandan makyaj yapanlarla birlikte "yalandan bilgileri" Ak Parti Genel Merkezine ve sayın Başbakan'a ulaştıranlar 12 Haziran akşamı sandıklardan çıkan sonuçla utanırlar...
Utanırlar mı dersiniz!