Ucuz doları Merkez Bankası'na pahalı satacaklar
Merkez Bankası’nın TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerinin bazı şirketler için düşük kur kıyağına dönüşeceği belirtiliyor. CHP’li Selin Sayek Böke, sistemin devleti zarara uğratacağını öne sürdü.
Döviz kurlarındaki yükselişi faizlere dokunmadan frenlemeye çalışan Merkez Bankası'nın (MB) başlattığı üstü örtülü ‘çifte kur' sisteminin faturası vatandaşa çıktı. MB'nin dövizle işlem yapan şirketlere sağladığı düşük kurdan döviz alım garantisinin birçok şirkete büyük kazançlar elde etme fırsatı sunduğu belirtiliyor.
SÖZCÜ gazetesinden Erdoğan Sözer'in haberine göre; MB, kasım ayının başından itibaren olağanüstü artış trendine giren döviz kuruna müdahale etmek amacıyla faiz dışında 3 farklı yöntemi hayata geçirdi. Bu kapsamda TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerine başlayan ve bankaların kendi aralarındaki para piyasasından gecelik borçlanma limitini sıfırlayan Merkez Bankası, ayrıca ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler yapan şirketlere düşük ve sabit kur taahhüdünde bulundu. Böylece, ihracatçı veya diğer döviz kazandıran şirketlere 1 Şubat 2018 tarihine kadar, vadesi dolacak döviz kredilerini dolar için 3.70 lira, Euro için 4.30 lira ve İngiliz Sterlini için 4.80 lira üzerinden TL olarak ödeme ayrıcalığı tanındı.
Doç. Selin Sayek Böke, MB'nin belirli bir kesime sunduğu ‘sabit kur' avantajını Meclis'e taşıyıp, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
VATANDAŞA 3.97 LİRA
Merkez'in doları 3.70 TL'ye sabitlemesinin ardından piyasada kurun 3.97 TL'ye kadar yükseldiğine, benzer durumun diğer para birimlerinde de yaşandığına dikkat çeken Böke, bu yöntem nedeniyle bazı şirketlere yüzde 7'yi aşan oranlarda ilave kazanç imkanı doğduğunu, kur farkından ortaya çıkan kazançtan hangi şirketlerin yararlanacağını sordu. Önergesinde, ortaya çıkan kur farkından doğan maliyeti kimin üstleneceğini, bu uygulamanın 80 milyon vatandaşa yaratacağı ekonomik yükün ne kadar olacağını da soran Böke, bir kesime sağlanan sabit kur yöntemiyle bir anlamda çoklu döviz kuru sistemine geçildiğine dikkat çekti, Şimşek'e, “Kur rejimi mi değiştirildi?” diye sordu. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in yanıtlaması istemiyle verdiği Yazılı Soru Önergesi'nde Böke, “Bu uygulamalar ile Türkiye çoklu döviz kuru sistemine geçiş yaparak kur rejimini mi değiştirmiştir?” dedi. Doç. Böke, firmaların sabitlenmiş kurdan Merkez Bankası'na ne kadar dolar, ne kadar Euro ve ne kadar sterlin karşılığı TL ödemesi yapılmasının öngörüldüğünü de sorarken, sabit kurun ortaya çıkaracağı toplam zararın ne kadar olacağının da yanıtlanmasını istedi. Böke, MB'nin dövize yaptığı müdahalelerin etkili olmadığını, aksine kasım ayı başında 3.81 TL olan dolar kurunun 22 Kasım'da 3.96 düzeyine yükseldiğini belirtirken, MB'nin bağımsız karar almasını sağlayacak yönde tedbir alınıp alınmadığını sordu.
1 MİLYON DOLAR 270 BİN TL KAZANDIRDI
Merkez Bankası'nın ihracatçılarla döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan şirketlere sağladığı sabit kur yöntemi firmalara şöyle kazandırıyor: Firmalar vadesi gelen reeskont kredilerini Merkez Bankası'na (MB) TL olarak öderken, normalde piyasa kuru esas alınıyor. Buna göre örneğin 1 milyon dolarlık reeskont kredisi ödenirken, dolar kuru soru önergesindeki gibi 3.97 TL ise, Merkez Bankası'na 3 milyar 970 milyon TL ödenmesi gerekiyor. Ancak MB dolar kurunu 3.70'e sabitlediği için firma bu kredi için 3.7 milyar lira ödeyecek. Böylece firma MB'ye 270 bin TL daha az ödeme yapacak, bu para şirket kasasında kalacak.