TÜSİAD Başkanı Yılmaz istifa etti

TÜSİAD Başkanı Yılmaz istifa etti

Geçtiğimiz yıl 13 Ocak'ta TÜSİAD Başkanı olan Muharrem Yılmaz, SÜTAŞ'la ilgili medyada yer alan haberler nedeniyle istifa etti.

Bu karar 43 yıllık TÜSİAD tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçti. TÜSİAD'ın daha önceki hiçbir başkanı görevinden istifa etmemişti.

SÜTAŞ'ın toplantısında konuşan Yılmaz, SÜTAŞ'la ilgili iddiaların TÜSİAD'a zarar vermemesi için istifa ettiğini açıkladı. Yılmaz, "İşçilerin beklediği yere Pazar günü hiç kimse yokken çevresel düzenleme kapsamında bakım çalışmaları yapılırken olay gerçekleşmiş. Eğer kasıtlı yapıldığını düşünsem ben hesap sorarım cezalandırırım. Çalışma Bakanlığı'nın da eğer işçilerimize yapılan bir haksızlık varsa gelip bunu denetlemelerini beklerdim. Ben bu konuda gereken her türlü sorumluğu yerine getirmeye hazırım. Benim üzerimden TÜSİAD'ın yıpratılması haberlerini ihmal edemezdim, o yüzden bu kararı aldım" dedi.  

Yılmaz, toplantıya gelmeden önce istifa dilekçesini TÜSİAD yönetimine sunduğunu ve üyelere durumu duyurduğunu kaydetti.

Toplantının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yılmaz, "Benim istifa sebebim, TÜSİAD'ın itibarına zarar verilmesini engellemektir" dedi. Yılmaz son dönemde sendika üyesi olduğu için işten çıkartıldığı iddia edilen işçilerle de mutlaka tekrar görüşeceklerini belirtti.

İŞÇİ EYLEMLERİ İLE GÜNDEMDEYDİ
Yılmaz’ın başında bulunduğu Sütaş bir süreden beri işçi eylemleri ile gündemdeydi. Bazı işçilerin e-devlet şifrelerinin alındığı iddiaları gündeme gelirken, en son eylem yapan işçilerin bulundukları alana hayvan dışkısının döktürüldüğü gündeme gelmişti.

AÇIKLAMANIN TAM METNİ
TÜSİAD ve Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, son günlerde Sütaş-sendika ilişkileri hakkında gerçek dışı haberler yayılarak TÜSİAD’ın da yıpratılmaya çalışıldığını belirtti ve TÜSİAD’a zarar gelmemesi ve bu konunun daha fazla  istismar edilmemesi için başkanlık görevini bıraktığını açıkladı. Yılmaz, iş barışını bozarak, işçi-işveren kutuplaşması peşinde koşarak ve baskı kurarak işyerinde çoğunluk ve yetki elde etmeye çalışan sendikanın iddiaları hakkında şunları söyledi:

“Sütaş, evrensel yönetim ilkelerine ve etik değerlere bağlılıkla faaliyetlerini yönetmektedir. Bu ilke ve değerler doğrultusunda, çalışan haklarını korumaya, günün ve ekonominin gerekleri doğrultusunda iyileştirmeye büyük özen göstermektedir. Bu özen, işyerinde uzun yıllardır  bir  huzur ve barış ortamı yaratmıştır. Sütaş’ın  sürekli olarak  pazar lideri olma başarısını göstermesinin en önemli sebeplerinden biri de işyerindeki bu huzur ve güven ortamıdır.

Karşılıklı saygıya dayalı, güvenli, huzurlu ve verimli bir çalışma ortamının sürdürülmesi için gereken önlemleri alan Sütaş, sendika konusunda da tüm çalışanlarının özgür iradeleriyle hareket etmesini desteklemektedir. Çalışanın, özgür iradesi ile sendika tercihini yapması için gereken her türlü hukuki güvence mevcuttur. Üstelik, sendikaya kayıt sürecinin gizliliğini sağlamak için de özel düzenlemeler getirilmiştir. İşçinin sendika üyeliğinden işverenin haberinin dahi olması mümkün değildir. Sütaş yönetimi de bu süreçle ilgili bilgiyi, çalışanlarından gelen baskı ve tehdit şikayetleri ve işyerlerinde mesai saatleri içinde  meydana gelen tartışmalar sonucu edinmiştir.

Sözü edilen şikayetler, Sütaş çalışanlarının bir sendikaya üye olmaları için baskıya maruz kaldıklarına, korkutulduklarına, hatta maksadını aşan ve şiddet uygulamasıyla sonuçlanan tartışmalarla taciz edildiklerine ilişkindir. Sütaş çalışanlarının çoğunluğu, kendilerini özdeşleştirdikleri müessese ile karşı karşıya getirmeye çalışan bu anlayıştan huzursuzluk duymaktadırlar.

Burada yaşadığımız durum, bir takım kötü niyetli kişilerin, işyerinde işçi üzerinde baskı kurarak onları yöneticileri ve arkadaşları ile; diğer yandan da sendika karşıtı olduğu algısı yaratarak işvereni kamuoyuyla karşı karşıya getirmeye çalışmasıdır.  

Sütaş’ta katılımcı bir yönetim anlayışı benimsenmiştir. İşyerlerinde, çalışanlarımızın görüş ve düşüncelerini aktardıkları ortamlar yaratılmaktadır. Bununla birlikte, çalışanlarımız, bu ihtiyaçlarını sendikalaşarak karşılamak isterlerse, bunu özgür iradeleri ile sağlayacakları ortam da mevcuttur. Ancak, bugüne kadar, çoğunluğun bu yönde bir tercihi olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü; 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’yla belirlenmiş olduğu üzere sendikalı sayısı toplam çalışan sayısının yüzde 40’ına ulaştığında, herhangi bir sendika, iş yerinde çalışanı temsil etmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yetki alabilecektir.

Henüz bu noktaya ulaşılmadığı halde ulaşılmış gibi açıklamalar yapılmasını, asılsız iddialar ortaya atılmasını ve bu yolla çalışanlarımızın ve şirketimizin üzerinde baskı kurulmaya çalışılmasını şiddetle kınıyoruz. 40 yıldır, ülkemize hizmet etme azmi ile çalışan, toplumumuza mal olmuş bir değer haline gelen Sütaş’ı yıpratmaya yönelik bu çabayı iyi niyetli olarak değerlendirmenin mümkün olmadığını bildiririz."

BABASININ KURDUĞU ŞİRKETİ BÜYÜTTÜ
İş dünyasının en faal isimlerinden biri olan Muharrem Yılmaz, 2 Ağustos 1957'de Bursa'da doğdu. Orta öğrenimini Galatasaray Lisesi'nde tamamlayan Yılmaz, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu.

Babası Sadık Yılmaz'ın kurduğu Sütaş'ta üniversitede okurken çalışmaya başladı. 1989'da şirketin genel müdürü oldu. Yılmaz, babasının 2005 yılında vefat etmesinin ardından şirketin yönetim kurulu başkanlığı görevini üstlendi. Muharrem Yılmaz, iş dünyası örgütlerinde oldukça faal bir isim.

İstanbul Sanayi Odası'nın geçtiğimiz yıl açıkladığı İSO 500 listesine 56. sıradan giren Sütaş'ın cirosu 120 milyon lira olarak kayıtlara geçti.

16 AY ÖNCE GÖREVE GELDİ
Yılmaz, 13 Ocak 2013’te yapılan TÜSİAD’ın 43. Olağan Genel Kurulu’nda görevi Ümit Boyner’den görevi devralmıştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler