Bombalı saldırıda öldüğü söylenen kişilerin birçoğunun linç edilerek öldürüldüğünü anlatan Albayrak, "Bombalı saldırıdan hemen sonra Suriyeliler kafaları ezilerek öldürüldü, doktorlar otopside bunu saklamaya zorlandı" dedi.

 

Reyhanlı'da yaşananların Neonazi faşist teröründen farksız olduğunu söyleyen Albayrak, "Bu insanlar maazallah Ermeni olsaydı acaba ne yapardık! Reyhanlı onlara ne yapardı! Kafasına taş vurarak öldürüyorsun Reyhanlı'da, sen kime ne yapmazsın! Bu müthiş bir utanç! Bunun acısıyla konuşuyorum" ifadesini kullandı. Albayrak, Reyhanlı'da sıkıyönetim ilan edilmesi gerektiğini söyledi.

 

"Bu hükümet, bu ülkeye iki numara büyük. Bu hükümetin Suriye siyasetenin asaleti, şerefi, şanı bu ülkeye beş numara büyük!" diyen Albayrak, "İnsanlar öleceksek Suriye'de ölelim diyor, bu nasıl bir rezalet! Ve buna sevinen vatandaşlarımız var, onlarla aynı ülkenin çocuğu olmaktan utanç duyuyorum. Yazıklar olsun" ifadesini kullandı.

 

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 50 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırılardan sonra provokasyonlarla karşı karşıya kalan mülteci Suriyelilerden bazıları ülkelerine geri dönme kararı aldı.

 

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (AFAD), Türkiye'ye Suriye'den gelenler için kurulan 14 çadır kent, 1 geçici kabul merkezi ve 3 adet konteyner kentte bugün itibariyle 193 bin 767 Suriye vatandaşının kaldığını açıkladı.

 

AFAD ayrıca bugüne kadar Türkiye'ye 303 bin 395 Suriye vatandaşının giriş yaptığı ve 109 bin 628 Suriyelinin ülkesine geri döndüğü belirtildi.

 

AFAD'dan yapılan yazılı açıklamada; Hatay'da 15 bin 72, Gaziantep'te 31 bin 450, Kilis'te 13 bin 455, Şanlıurfa'da 90 bin 690, Kahramanmaraş'ta 15 bin 477, Osmaniye'de 7 bin 806, Adıyaman'da 10 bin 248 ve Adana'da 9 bin 205 kişi kalıyor. Ayrıca hastanedekilerle birlikte barınma merkezlerinde toplam 193 bin 767 Suriye vatandaşının bulunduğu bildirildi.

 

Açıklamada, Hatay'da 5, Şanlıurfa'da 2, Gaziantep'te 3, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman ve Adana'da 1'er olmak üzere toplam 14 çadır kent ile Kilis, Şanlıurfa ve Gaziantep'te birer olmak üzere toplam 3 konteyner kent kurulduğu belirtildi. 2011 yılının Nisan ayı içerisinde Suriye'de başlayan iç karışıklıklar nedeniyle, nüfus hareketlerine yönelik olarak bugüne kadar Türkiye'ye gelen 300 binden fazla Suriye vatandaşı için, AFAD tarafından 8 ilde kurulan kamplarda iki yılı aşkın süredir, her türlü insani yardım ihtiyacının karşılandığı kaydedilen açıklamada, AFAD koordinasyonunda; ilgili kurum ve kuruluşlarca çadır kentlerde ve konteyner kentte barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercümanlık, haberleşme, bankacılık ve diğer hizmetlerin verildiği ifade edildi.

 

 

Kamplarda; okul, cami, ticaret, polis ve sağlık merkezi, basın brifing birimi, çocuk oyun alanları, televizyon izleme üniteleri, su deposu, arıtma merkezi, trafo ve jeneratör gibi donatıların da yer aldığına işaret edilen açıklamada, "Konteyner kent ve çadır kentlerde; ülkemize giriş yapan Suriye vatandaşlarına günlük olarak 3 öğün sıcak yemek verilmeye devam edilmektedir. Yürütülen eğitim ve sağlık hizmetleri kapsamında 437 derslikte toplam 29 bin 637 çocuk ve gence eğitim verilmekte, kamplardaki sahra hastanelerimizde ve mobil sağlık ünitelerimizde günlük ortalama 7 bini aşkın poliklinik hizmeti gerçekleştirilmektedir. Kamplarımızda bugüne kadar 3 ben 239 doğum gerçekleşmiş olup, toplam gerçekleşen poliklinik hizmeti sayısı 1 milyonu aşmaktadır." denildi.

 

Suriye'deki iç karışıklık nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye'ye gelenlerden biri olan Mahmut Hüsnü (40), Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı saldırının provokasyon olduğunu ve Türkiye için çok üzüldüklerini söyledi.

 

Esnaflık yaptığı İdlib'de 6 ay önce oğlu Hamid yaralanınca 8 çocuğu ve eşiyle Hatay'ın Reyhanlı ilçesine gelmeye karar verdiğini belirten Hüsnü, Bahçelievler Mahallesi'nde kiraladığı müstakil bir evde yaşadığını belirtti.

 

Mahmut Hüsnü, Reyhanlı'da iki otomobile yerleştirilerek patlatılan bombalar sonucu 50'den fazla kişinin öldüğü, 100'den fazla insanın da yaralandığı olaydan büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi. Saldırının Türkiye'ye yapılan ancak aslında Suriyelileri buradan gitmeye zorlayan bir yanı olduğunu kaydeden Hüsnü, patlamaların ardından Suriye plakalı araçların tahrip edilmesinin, söylediklerinde haksız olmadığını ortaya çıkardığını ifade etti. Mahmut Hüsnü, "Böyle giderse ben de kiralık evimi bırakıp bir çadır kente yerleşmek zorunda kalacağım. Çünkü hayata tutunabilmem için bunu yapmak zorundayım." dedi.

 

Günlük işlerde çalışarak evine ekmek götürdüğünü kaydeden Mahmut Hüsnü, Türkiye'nin dışındaki ve içindeki kişilerin bu provokasyonu yaptığı düşündüğünü söyledi. Hüsnü, kendisi ve ailesinin artık dışarıya çıkmaya korktuğunu dile getirdi.

 

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 50 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırının ardından, tepkilerin odağı haline gelen Suriyeliler, ülkelerine dönmek için sınır kapısına akın etti. Reyhanlı'daki çifte patlamanın ardından ilçe sakinlerinin tepkilerine maruz kalan bazı Suriyeliler, dün aileleriyle birlikte ülkelerine dönmek için Cilvegözü Sınır Kapısı'na geldi. Yaklaşık 250 Suriyelinin sınırdan geçmek için beklediği, bu sayının gün içerisinde artabileceği bildirildi.