"Tehlike içinde bulunan tanığın korunması"
Çankırı Barosu avukatlarından Özgür Gökdaş, konuyla ilgili düşüncelerini kaleme aldı.
Çankırı Barosu avukatlarından Özgür Gökdaş, "Tehlike içinde bulunan tanığın korunması" başlıklı bir makaleyi kaleme aldı. Son günlerde ülke gündemini meşgul eden MİT personeli Kaşif Kozinoğlu'nun duruşma öncesi cezaevinde gerçekleşen ölümü ile tekrar gündeme gleen konuyu Av. Gökdaş'ın ortaya koyduğu yasal bilgilerle değerlendirelim.
TEHLİKE İÇİNDE BULUNAN TANIĞIN KORUNMASI
Tanık, beş duyu organı ile edindiği bilgiyi mahkemede anlatan, ceza muhakemesinde maddi olayın açığa çıkarılmasını sağlayan kişidir. Tanık ancak gerçek kişi olabilir, duyu organları ile algılama ve algıladıklarını ifade etme özelliği sadece insana mahsus bir özelliktir. Tanık, açıklamaları ile hâkime zihninde canlandırmaya çalıştığı, muhakeme konusu maddi olayın canlandırılmasında yardımcı olur. Adeta, hâkimin zihnindeki bomboş tuvale,fırça darbeleri ile geçmişte yaşanmış olayı resmetmeye çalışır.
Tanık, etkin bir ceza muhakemesinde merkez rollerden birine sahip bir delil kaynağı, ispat aracıdır. Tanığın beyanlarının ceza muhakemesinde maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasındaki önemi, onu ceza muhakemesinin vazgeçilemez ispat araçlarından birisi haline getirmektedir. Bundan dolayı tanığa; muhakemede hazır bulunma (CMK m. 43), ifade verme (CMK m. 52, 53) ve gerçeği söyleme (CMK m. 53 vd.) gibi birtakım görevler de yüklenmiştir.
5610 sayılı Tanık Koruma Kanunu ile ceza muhakemesinde önemli bir rol üstlenen ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunan tanıkların korunması ile ilgili tedbirler bir Kanun’da düzenlenmiştir. Söz konusu Kanun ile Türk hukukunda değişik kanunlarda yer alan tanığın korunmasına ilişkin tedbirler birleştirilmiş, yasal dayanağı olmayan bazı uygulamalar yasal dayanağa kavuşturulmuş ve uluslar arası düzenlemelere uygun bir mevzuat oluşturulmuştur.
Tanık koruma tedbirlerinde asıl olan farklılık yaratmamaktadır. Bu durum özellikle tanığa yeni bir kimlik veya yerleşim yeri sağlarken önem kazanmaktadır. Tanığın eski kimliğinde sahip olduğu özelliklere uygun bilgilerin yeni kimliğinde yer alması, hem tanığın yeni kimliğini ve yerleşim yerini benimsemesini sağlayacaktır hem de tespit edilmesi riskini azaltacaktır.
Tanık Koruma Kanununda ki tanık koruma kurumları şunlardır;
1) Kimlik ve Adres Bilgilerinin Gizlenmesi
2) Duruşmada Hazır Bulunma Hakkına Sahip Olan Kişiler Bulunmaksızın Dinlenmesi veya Ses ve Görüntüsünün Değiştirilerek Dinlenmesi
3) Tutuklu ve Hükümlülerin Durumlarına Uygun İnfaz Kurumlarına Yerleştirilmesi
4) Fiziki Koruma Sağlanması
5) İlgili Belgelerinin Yeniden Düzenlenmesi
6) Maddi Yardımda Bulunulması
7) İşyeri ve Eğitim Kurumunun Değiştirilmesi
8) Yerleşiminin Değiştirilmesi
9) Fizyolojik Görünümünün Değiştirilmesi"