Twitter fenomeni @fuatavni'nin rotahaber.com'da köşesinde kaleme aldığı "Tamamı yargılanacak ekip" başlıklı yazısı oldukça ses getirdi. İşte o yazı...

"Bugün Türkiye’yi sarsan büyüklükteki yargı olaylarının önemli kısmı geçmiş yıllara ait. Bunlarla ilgili belge bilgi bulmak hayli zor.

Faili meçhul dosyalarında ilerlemeyi zorlaştıran önemli sebeplerden biriydi bu. 28 Şubat soruşturmasında arşivden kazıyarak evraklar çıkartılıyordu.

Fakat Cemaate karşı yapılanlar çok farklı. Hukuk dışı kurulan Kozmik Çalışma Grubu’nun yasa dışı emir ve talimatları, imzalı suretleriyle anında medyaya yansıyor.

Bir zaman 'Derinler'in iz bırakmadan yaptıkları hukuksuzlukları AKP gücün körlüğüyle açıktan işliyor ve her an suçüstü yakalanıyor.

Şahıslara dayalı sistemler yıkılır. Bugün dev gibi görünen AKP, bir insana dayanıyor. Köksüz, içi boş bir ağaca benziyor ve yıkılışı da kolay olacak.

Sisteme dayanan hareketlerse yüz yıldır var ve olmaya devam edecek. Şiddetle, baskıyla, korkutmayla yok edilemeycekleri gibi şahıslara dayanmadığı için nesilden nesile geçerek devam edecek.

Hiç bir hukuki dayanağı olmayan ve açıktan suç işleyen Kozmik Çalışma Grubu bu nedenle hesap vermek durumunda kalacak.

KÇG'da yer alan savcı ve özellikle emniyet personeli fert fert hesap verecekler. Belge ve bilgileri elde etmek için arşiv kazımaya gerek kalmayacak. Zaten belge ve bilgiler ifşa oluyor, toplanıp kayda geçiriliyor..

İlk itirafçı Akşam gazetesi oldu.

Hükümetin TMSF marifetiyle ele geçirdiği Akşam gazetesi Başbakanlıkta “Özel Çalışma Grubu” oluşturulduğunu yazdı ve grubun büyük faaliyetleri (!) hakkında detay verdi.

28 Şubatçı emniyetçileri aktif görevlere atar, Veli Küçük’ün kankasını  bürokrasinin zirvesine oturtursanız; 28 Şubat ve Ergenekon taktiklerini kopyalamaktan öteye gidemezsiniz.

Kozmik Çalışma Grubu, 28 Şubat’ın Batı Çalışma Grubu’na; Başbakanlık Özel Çalışma Grubu ise 28 Şubat’ın Başbakanlık Takip Kurulu’na benziyor. Çünkü her ikisinde de 'Derinler'in parmak izi var.

Terörle Mücadele tarafından hazırlanan Gülen Grubu Eylem Planı ise Ergenekon’un Eylem Planı’nın kopyası.

Aradaki tek fark, geçmişte suçları işleyenlerin kendilerini savunabilecekleri noktaları vardı. Bu kez suçlar işlenirken deşifre oluyor, suç duyurusu ve Meclis’te soru önergesi konusu oluyor, medyaya yansıyor.

Bu durum suç işleyenlerin, yaptıklarının suç olduğunu bile bile fiillerini devam ettirdikleri anlamına geliyor.

İnsana güvenme yıkılır gider…

Zekeriya Öz’ün arkasında siyasi irade vardı. Başbakan kendi kullandığı zırhlı Mercedesi ona göndermiş, “Davanın savcısıyım” demişti.

Devir değişti, durum ortada.

KÇG ya da ÖÇG gibi yapıların içindekiler çok iyi biliniyor, beklenen akibetlerini görmek uzun sürmeyecek.

Bin yıl sürecek denen çelik sistemler 3 yılda yerle bir oldu. 2071’i hedefleyenler bakalım ne kadar dayanabilecek.

81 ile gönderilen savcılık yazısı, 30 ile gönderilen TEM yazısı ve eylemleri, açıkça fişleme, suç icat etme, delil oluşturma, sahtecilik suçları başta olmak üzere, nefret suçu gibi pek çok uluslararası suçu içeriyor. Örgütlü halde yapıldığı da açık.

Kim ne yapıyorsa adım adım kayda geçiriliyor. Hesap günü çetin olacak ve o gün sizleri savunacak bir kitleniz olmayacak.

Korkmayın titreyin… 

Kaynak: @fuatavni / ROTAHABER