Malatya Erhaç 7'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan dün sabah saatlerinden kalkan Türk Hava Kuvvetleri'ne ait F-4 savaş uçağı Akdeniz'in Suriye karasuları üzerinde düştü. Ankara'da tansiyonun yükselmesine yol açan olayın ardından dün gece Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında toplanan güvenlik zirvesinde uçağın Suriye tarafından düşürüldüğü açıklandı. Uçakla ilgili olarak dün yaşanan gelişmeler şöyle: Keşif görevi yapmak üzere havalanan F4 uçağının düştüğü Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden 14.45'te yapılan açıklama ile duyuruldu. Açıklamada, "22 Haziran 2012 tarihinde görev uçuşu için saat 10.30'da Malatya/ Erhaç Meydanından kalkış yapan bir uçağımız ile saat 11.58'de Hatay ili güneybatısında deniz üzerinde radar ve telsiz teması kesilmiştir. Arama kurtarma çalışmalarına derhal başlanmıştır" denildi. Genelkurmay'ın açıklamasının ardından savaş uçağının nerede ve nasıl düştüğü sorularına yanıt aranmaya başlandı. Uçağın Hatay'ın Samandağ ilçesi güneyinde Suriye karasularının 8 mil açığına düştüğü öğrenildi. F4 uçağının Suriye karasularına düşmesi, "Düşürüldü" iddialarını gündeme getirdi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yakın televizyon kaynakları ve internet siteleri, "Türkiye'nin savaş uçağı düşürüldü" haberleri vermeye başladı. Bu sırada, Brezilya'da katıldığı Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı toplantısından İstanbul'a dönen Başbakan Erdoğan ve bakanların da yer aldığı ANA uçağının rotası değiştirildi. İstanbul Atatürk Havalimanı'na saat 16.00'da ineceği bildirilen uçağın yönünün Ankara olduğu duyuruldu. Başbakanlık Basın Müşavirliği, kısa mesaj gönderdiği muhabirlere Başbakan Erdoğan'ın uçağının saat 17.00'de Ankara Esenboğa Havalimanı'nda olacağını açıkladı. Hemen harekete geçen TSK ise uçağın düştüğü bölgede arama yapılabilmesi için Suriye makamları ile temasa geçti. Mersin'den ve Hatay'ın İskenderun İlçesi'nden Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı'na bağlı birlikler uçağın düştüğü bölgeye doğru açıldı. Malatya Erhaç ile Ankara Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan kalkan askeri uçaklar da bölgeye sevk edildi. Arama kurtarma çalışmaları sürerken, Adana İncirlik'ten de askeri helikopterler destek için bölgeye gitti. 

 

Akdeniz'in Suriye karasuları üzerinde düşen Türk savaş uçağı Ankara'da hareketli dakikaların yaşanmasına neden oldu. Meksika ve Brezilya programını kısa keserek Ankara'ya dönen Başbakan Erdoğan, gece güvenlik zirvesini topladı. Başbakanlık Resmi Konut'ta yapılan zirvede terör ve Suriye karasularında düşen savaş uçağının akıbeti konuşuldu. Zirveye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan katıldı. Zirve yaklaşık 2 saat 10 dakika sürdü. Zirvenin ardından yapılan açıklamada uçağın Suriye tarafından düşürüldüğünün anlaşıldığı belirtildi. Açıklamada, "22 Haziran 2012 tarihinde görev uçuşu için Malatya Erhaç meydanından kalkış yapan uçağımıza radar ve telsiz temasının kesilmesi akabinde yaşanan gelişmeler, başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan toplantıda ele alınmıştır. İlgili kurumlarımızın sağladığı verilerin değerlendirilmesi ve Suriye ile yürütülen ortak arama kurtarma faaliyetleri çerçevesinde elde edilen bilgiler neticesinde uçağımızın Suriye tarafından düşürüldüğü anlaşılmıştır" denildi. "Pilotlarımız dahil arama kurtarma çalışmaları halen devam etmektedir" ifadelerine yer verilen açıklamada "Türkiye olayın tam olarak aydınlatılmasının ardından nihai tavrını ortaya koyacak, atılması gereken adımları kararlılıkla artacaktır" vurgusu yapıldı. 

 

Başbakanlık Resmi Konutu'nda düzenlenen toplantıda Genelkurmay Başkanı ve Hava Kuvvetleri Komutanı konuya ilişkin Erdoğan'ı bilgilendirirken olaya ilişkin detaylar da netleşmeye başladı. İlk gelen bilgilere göre Suriye'nin alçak irtifada uçan Türk savaş uçağını farklı ülke uçağı sanarak düşürdüğü değerlendirmesinin yapıldığı öğrenildi. Konuyla ilgili inceleme devam ederken Suriye'nin de üzüntüsünü ifade ederken olayı soruşturacağı bilgisini Türk makamlarına ilettiği kaydedildi. 

 

Edinilen bilgilere göre terörün de konuşulduğu zirvede İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin toplantıya terör konulu bir dosya ile geldi ve terörle mücadele konusunda bilgilendirme yaptı. İçişleri kaynaklarından alınan bilgilere göre toplantı kararı bir gün önceden haber verilerek hazırlık yapılması istendi. 

 

Başbakan Erdoğan yurda dönüşünde , düşen Türk savaş uçağı ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Pilotlarımızla ilgili bir haber yok ama şu anda 4 tane hücumbotumuz ve helikopterlerimiz Suriye'nin hücumbotları orada müşterek bir aramayı sürdürüyorlar." Başbakan Erdoğan, Suriye'nin düşen savaş uçağı nedeniyle özür dileyip dilemediği yönündeki soruya ise, "Bende kesin bir bilgi yok. Gerçekten özür dilenmiş mi dilenmişse niye dilenmiş ortaya çıkar" yanıtını verdi. 

 

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Türk jetinin Suriye tarafından düşürülmesi konusunda dün gece açıklamada bulundu. Sözcü olayla ilgili "Konu henüz NATO'nun gündemine getirilmedi. Şu noktada tüm gelişmeleri izliyoruz. Türkiye'nin açıklama yapması daha doğru. Talep olursa arama çalışmalarına katılırız" dedi. 

 

Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Mesut Caşın: Türkiye bu aşamada uluslararası hukuku kullanarak soruşturma komisyonu kurduracaktır. Bu Türkiye'nin elinde bir kozdur. Türkiye'nin uçağının Suriye tarafından düşürülmesi hasmane bir tavırdır. Eğer Suriye Türkiye'den özür diler, tazminatı kabul eder ve pilotlarımızın da sağ olduğu ortaya çıkarsa Türkiye alttan alır.

 

Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi İlter Turan: Türkiye, Suriye'nin hava sahasını ihlal etmiş miydi önce bunun anlaşılması gerekir. Bu durumda bile uygulanacak işlem onu düşürmek değil, onu hava sahası dışına çıkarmak ve mümkünse inişe zorlamaktır. Olayın tırmanmasını engellemek Suriye'nin arzulayacağı bir şeydir. Türkiye uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanacaktır.

 

Prof. Dr. Hüseyin Bağcı: Olayın NATO boyutu var, bölgesel boyutu var, ABD boyutu var. Türkiye Suriye'ye herhangi bir müdahalede bulunacak mı sorusu gündeme gelebilir. Askeri yetenekler bakımından müdahalesi mümkün ama bunun da bir savaş olacağını unutmamak gerekir. NATO'nun 'NATO ülkesine yapılacak saldırı tüm NATO ülkelerine yapılmış bir saldırıdır" maddesi işletilebilir. (Kaynak: sabah.com.tr)