"Süreyya Ayhan'ı Yücel Kop bu hale getirdi"
Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, Hürriyet'ten Faruk Bildirici'ye konuştu.
Londra Olimpiyatları’nda Türkiye’nin yüzünü güldüren, umut veren dal atletizmdi. Bu başarının ardındaki isim de Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi. O da eski bir atlet. Maratonda hâlâ kırılamayan Türkiye rekorunun sahibi
Bilecik Kurtköy doğumluyum ama Eskişehir’de okudum. Lise ikinci sınıftayken bir arkadaşımız Ankara’daki Atatürk yarışına katılmıştı. “Ben de iyi koşarım” dedim, “Çoluk çocukla mı uğraşacağız” diye kabul etmediler. Sıra arkadaşım Vasfi zorla yazdırdı. Okulun etrafında üç tur koştuk seçmelerde. Ben üçüncü geldim. Yıl 1970’ti, öyle başladım spora. Sonra eski milli atletlerden Şükrü Saban’la çalıştım. Bir gün, “Ya bu işi yap ya defol git” diye sert çıktı bana. Ertesi hafta bölgelerarası yarış vardı, 3 bin metrede ikinci oldum. 1500’de de Eskişehirli atletlerin hepsini geçmiştim. O zamandan itibaren atletizm benim hayatım oldu.
SÜREYYA AYHAN'I YÜCEL KOP BU HALE GETİRDİ
Süreyya Ayhan, bizi suçluyor. Ben başkan seçilmeden önce Edirne’de doping numunesi alımıyla ilgili bir sorun yaşamışlardı. Yücel Kop tutuyor, WADA yetkililerini yumrukluyor. Odaya sokuyor, kilitliyor. Anti doping yönetmeliği, “Numune vermekten kaçan, imza atıp tekrar numune vermekte zorluk çıkaran sporcu dopingli sayılır” diyor. Süreyya Ayhan, iki yıl ceza aldıktan sonra onu 2006 Avrupa ?ampiyonası’nda yarıştırmak için uğraştım, koşmadı. Ertesi yıl altı aylığına ABD’ye gönderdik. Orada yine doping meselesi çıktı. Sonra kendi hatalarını başkalarının üzerine atmaya çalıştılar. Türk atletizminin idol sporcusuydu. Kurumları saymayacak, devamlı kindar davranışlarda bulunacaksınız, sporun verdiği erdemlilik içinde davranmayacaksınız; bakanlık, genel müdürlükle ilgili ağzınıza geleni söyleyeceksiniz, sonra? Bizim sporcularımız bunu mu örnek alacak? Edirne’deki ilk numune olayında bize görüşümüzü sordular. “Süreyya Ayhan’ın suçu yoktur. Suç antrenörünündür” diye yazdık. Süreyya’yı korudum. Hakikaten de doğruydu. Yücel Kop, Süreyya’yı bu duruma getirdi.
MARATON KOŞTUM
1973’te Mersin’e transfer oldum. Kulübüm, Mersin Atletizm İhtisas çok iyiydi, Galatasaray ile çekişiyordu. O takıma girmek milli takıma girmek gibiydi, Türkiye’nin en iyileri oradaydı. Sonra Spor Akademisi’ni kazandım, okulu da ihmal etmedim. 1978’de ilk maratonumu koştum, Paris’te ikinci oldum. Ama en iyi yıllarım 1983-1987 arası. 1987’de Londra’da 2 saat 10 dakika 25 saniyeyle dünya klasman altıncısı oldum. Türkiye rekorunu kırdım, o rekor halen geçerli. Atletlerimiz o rekoru benim dönemimde kırarlarsa mutlu olacağım.
Ropörtajın tamamını okumak için
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.