İbrahim ZENCİRCİ
Şu bizim dönekler...
“Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme! Yoksa 'kaçıracağın keçilere' çobanlık yapamazsın!” Şems-i Tebrizi
Çankırı da iktidar partisinin ilçe belediye başkan adaylarını açıklaması ile başlayan tartışmaları büyük bir bezginlik, bıkkınlık ve nefretle izliyorum.
Meğer ''halka hizmet aşkı'' ile dolu ne çok başkan adayı varmış memlekette de biz farkına varamamışız. Bu efendi ağaların içleri halka hizmet aşkıyla öylesine doluymuş ki; onları hiçbir engelin durduramayacağını görememişiz.
Baksanıza, halka hizmet etmek için daha düne kadar alay ettikleri, dönüp yüzüne dahi bakmadıkları, ''tabela partisi'' diyerek küçümsedikleri partilerin kapılarını aşındırmaya başladılar. Gece ampullü rozetle uyuyup, sabaha hilalli, güllü ve başka rozetlerle uyananlar var.
“Koltuk sevdası ve kişisel hırs” gözlerini karartmış.
Dikkat ederseniz bu “dönekler” de yüz seksen derecelik dönme yok, en fazla kırk beş derecelik bir açıyla çeyrek daire kadar dönüyorlar. Aday olamadıkları iktidar partisini de ne olur ne olmaz diye göz ucuyla kontrol ediyorlar. Malum “mamanın alası” orada, körün taşı gibi elifi, elifine denk gelirde birde seçilirlerse “mama” olan partiye de göz süzmeye, yaltaklanmaya devam ediyorlar.
“Fırıldakları” siyaset sahnesinde ilk defa görüyor değiliz, asıl bunları aday gösteren, “döneklerden” medet uman partilere ne demeli.
Adam tescilli “dönek”, “koltuk sevdası” uğruna partisini satmış, yarın geldiği partiyi satmayacağı ne malum?
Çivisi çıkmış memleketin.
Dönekler hayatın her alanında vardır. Ama en göze batanlarda siyasi döneklerdir. Siyasi dönekte surat, surat değil, mübarek çarık derisi gibidir. Siyasi dönek; “haysiyet, şeref, onur, haya, ar, namus” kavramlarının anlamlarını ya bilmezler yahut ta bilmezlikten gelirler.
Oysa insan da birazcık da olsa utanma duygusu olmaz mı?
Nedir bu koltuk sevdası? Nedir bu hırs?
Tüm bunlara değer mi?
Hırsları bir gün başlarını yer.
Bu adamlar evde eşinin, çoluk, çocuğunun yüzüne nasıl bakar ki?
Hiç yüzleri kızarır mı? Hiç utanırlar mı?
Demem o ki; sadece kendinizi kandırıyorsunuz, bilin ki ahvaliniz, gidişatınız hiç hayra alamet değil efendi ağalar.
Allah encamınızı hayreylesin…